TR|EN
Güncel
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi

ENERJİ SORUNU VE YENİLENEBİLİR ENERJİ (Ocak-Şubat 2022)

Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Avrupa Yapısal Çelik Birliği (ECCS) Başkan Yardımcısı H. Yener Gür’eş, Çelik Yapılar dergisinin 74. sayısındaki yazısında enerji sorunu ve yenilenebilir enerji konularına değindi.
08.05.2022
Eskilerin deyişiyle “Bir musibet bin nasihatten evladır” sözünü yaşıyoruz son aylarda. Enerji konusunda yurt dışına bağımlıyız. Şu veya bu nedenle İran’dan gelen doğalgazın kısıntıya uğraması, birçok yerde sanayiimizin üç gün aksamasına ve dolayısıyla ciddi bir millî gelir kaybına sebep oldu. Bu tatbikattan esinlenerek şunu düşünmeye başladık: Enerji veya enerji hammaddesi aldığımız ülkelerden biri Türkiye’ye savaş ilan etmek yerine doğalgazını, enerjisini keserse ne olur? Bu da bize, hammaddesine para ödemediğimiz, en azından binlerce yıl daha tükenme riski olmayan, bizi enerji konusunda dışa bağımlılıktan kurtaracak yenilenebilir enerjinin ne kadar yaşamsal olduğunu bir kez daha anımsattı. Üstüne üstlük yenilenebilir enerji sera gazı salımının azaltılması ve Avrupa Yeşil Mutabakatının 2030 ve 2050 hedeflerine ulaşma açısından da bir zorunluluk.

Bizim kadar güneş görmeyen, rüzgâr almayan Almanya’daki gelişmelere göz atalım:

Sera gazı salımı. Almanya’nın 2050 İklim Eylem Planı’nda millî iklim değişikliği stratejisi sera gazı salımının azaltılması konusunda şu hedefleri öngörmektedir: 2020’ye kadar %50 2030’a kadar %65, 2040’a kadar %80, 2050’ye kadar %80-95 azaltım.

Enerji üretiminde yenilenebilir enerji oranı.
Alman hükümeti toplam enerji üretiminde; rüzgâr, güneş, hidro, biyoyakıt ve atıktan elde edilen yenilenebilir enerji oranını 2000 yılında ulusal toplamda %6,3'ten, 2009 yılında %16,1'e yükselmiştir.

1997 yılında Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Üretimi Talimatı'nın onaylanmasından bu yana, Almanya ile Avrupa Birliği'nin diğer ülkeleri, 2010 yılına kadar %12 yenilenebilir elektrik hedefine ulaşmaya çalıştılar. Almanya, bu hedefi 2007 yılının başlarında elektrik tüketiminde yenilenebilir enerjinin oranı %14'e ulaştığında aşmış oldu.

Alman hükümeti toplam enerji üretiminde yenilenebilir enerji oranını; 2030’a kadar %50, 2040’a kadar %65, 2050’ye kadar %80 oranına getirmeyi planlamaktadır.

Almanya enerji politikası. 11 Mart 2011 tarihindeki Fukuşima nükleer santralındaki büyük kazadan hemen sonra Almanya nükleer enerjiden çıkış kararı aldı ve ülkedeki tüm nükleer güç santrallerini 2022 sonuna kadar kapatmayı planladı.

Dönüşümün nasıl gerçekleştirileceğine dair ayrıntılar Alman hükümetinin 2011 yılında kabul ettiği Enerji Dönüşümü (Energiewende) planında yer almaktadır. Bu kapsamda kömürden enerji elde edilmesini de 2038’e kadar kademeli olarak sıfırlaması hedefleniyor. Özellikle ısınma ve ulaşımda doğalgaz fazlaca kullanılmakta olup kullanılan doğalgazın %93’ü ithal edilmektedir. Bu nedenle doğalgaz (LNG) ithalatı Alman hükümeti için en önemli endişe kaynaklarından biridir.

Enerji verimliliği. Almanya ulusal elektrik tüketimini, 2050'ye kadar 2008 seviyesine oranla %50 azaltmayı hedeflemektedir.

Almanya’daki enerji kaynaklarının kullanımının 1990 ile 2020 rakamları aşağıda paylaşılmıştır.



Kaynak: https://www.iea.org ve https://www.irena.org

Türkiye’de de son yıllarda rüzgâr enerji santralleri (RES) ve güneş enerjisinden yararlanma oranlarında memnuniyet verici bir artış olmakla birlikte, Türkiye’nin de 2050 yılına kadar enerji geçiş planında yenilenebilir enerjiye geçişi Almanya’dan dahi daha hızlı yapacak şekilde planlama yapmasının şart olduğuna inanıyoruz.

Bu kapsamda, Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneğinin (https://yenader.org) aşağıdaki manifestosuna da katıldığımızı belirtmek isteriz.

• Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması ve geliştirilmesine katkı sağlamak,
• Enerji verimliliği hakkında bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirmek,
• Doğal çevrenin korunması, yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli, yaygın kullanımı ve ülke ekonomisine katkısı konusunda kamuoyu oluşturmak.
Güneş enerjisi ile ilgili olarak şu hususu tekrar vurgulamak istiyoruz: Ekili alanlara güneş enerji panelleri döşeyeceğimize neden sanayi tesislerinin çatılarını kullanmıyoruz. Burada sanayicilerimize fikir vermesi açısından birkaç noktaya temas etmek istiyorum:
• 2019 verilerine göre bina alanları şu şekilde verilmektedir: Konutlar 2,4 milyar m2, Sanayi kamu ve ticari binalar 416 milyon m2, eğitim otel sağlık AVM vb. binalar 87 milyon m2’dir.
• Bu durumda fabrika, depo vb. sanayi tesislerinin bugün için 400 milyon m2 olduğunu ve bunun 1/2’sinin güneş enerji panelleriyle kaplanabileceğini kabul edersek güneş enerji paneli kaplanabilecek alan yaklaşık 200 milyon m2 olarak tahmin edilebilir.
• Gelişen teknoloji göz önüne alındığında bugün için yaklaşık 7.500 m2’ye döşenmiş güneş panelleriyle 1 MW kurulu güç elde edilebildiğini kabul edersek, 200 milyon m2’ye 30.000 MW kurulu güç tesis edilebileceği değerlendirilir.
• Tesisin kurulduğu yere bağlı olarak elde edilecek elektrik enerjisi değişkenlik arz etmekle beraber Türkiye için ortalama olarak 1 MW kurulu güçten 1.400.000 KWh elde edilirse, hesapladığımız sanayi tesisleri toplam çatısından da 42 milyon KWh enerji elde edilebilir.
• Bunun sonucu olarak, sanayiciler ihtiyaç duydukları enerjinin önemli bir bölümünü kendi çatılarına kurdukları güneş enerji sistemlerinden karşılayabilecek, ekilebilir tarım arazilerinin önemli bir kısmı kurtarılacak, sera gazı salımının Yeşil Mutabakat hedeflerine ulaşması ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının getireceği yüklerden kurtulma olanağı sağlanmış olacaktır.

Devletin bu konudaki olumlu çalışmaları devam etmektedir. Önümüzdeki günlerde, ürettiği enerjiyi kendi tesisinde kullanacak sanayiciler için %30 vergiden indirme avantajının getirilmesi beklenmektedir.

Çelik üreticilerinin önemli bir kısmı şu anda güneş enerji sistemlerini yatırım planlarına almış, hatta uygulamaktadırlar. Genelde bazı tesislerin çatılarının taşıma kapasitesinin yeterli olmadığı öğrenilmektedir. Mevcut tesislerin önemli bir kısmı için çelikle güçlendirmeler yapılmaktadır. Ancak yeni yapılacak sanayi tesisleri için; sonradan güneş panellerinin monte edilebilmesine olarak sağlamak üzere kar yükü dışında yaklaşık 25 kg/m2 panel yükünün zorunlu hale getirilmesinin incelenmesinde ve değerlendirilmesinde, çatı formlarının gözden geçirilmesinde, OSB’lerin yerleşim planları hazırlanırken güneş enerjisinden azami yararı sağlayacak yerleşimlerin göz önünde bulundurulmasında yarar olabilir.

Türk Yapısal Çelik Derneği tarafından ilkbahar döneminde “Sanayi Tesislerimizde Yenilenebilir Enerji” konulu online panel yapılması düşünülmektedir.

Not: Yenilenebilir Enerji bölümünün hazırlanmasında Kaynak olarak Ecofys, İstanbul Aydın Üniversitesi ve İzoder 2018 ile SHURA hesaplamalarından yararlanılmıştır. Ayrıca, bu bölümün hazırlanmasında yardımcı olan GÜNDER (Uluslararası Güneş Enerji Topluluğu Türkiye Bölümü) Yönetim Kurulu Üyesi Sayın M. Nazım Yavuz ve PWC (Pricewaterhouse Coopers) Türkiye Direktörü Mehmet Özenbaş'a teşekkür ederim.

© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği