Yönetim kurulu başkanı H.Yener Gür’eş’in açılış konuşmasını takiben
Komite Yönetim Kurulu (YK) Koordinatörü Alparslan GÜRE, Komitenin amaçlarından ve yol haritasına ışık tutacak “Katma değerli üretim, Endüstri 4.0 / İnşaat 4.0, modüler sistemler ve sürdürülebilir büyüme, yönetilebilir maliyet, ileri teknoloji, ihracat imkanı açısından avantajları ile kamu ve STK’lar ile müşterek çalışmalar konusuna değinerek toplantıyı açtı
nşaat sektöründe yenilenme çalışmaları ve bilişim teknolojilerinin stratejik önemi ile İnşaat Sektöründe Endüstri 4.0 ve BIM uygulamaları
a. Dr. Özgür Köylüoğlu;
(1) Burada konuşulan çalışmalara bakacak olursak, Mimarlık ağırlık kazanıyor gibi geldi. Sistem çeşitli malzeme ve disiplinlerden oluşuyor ve önemli olan, bunlar arasındaki bağlantının nasıl kurulacağı. Bu entegrasyon için bir hafıza ve her şeyin tanımlandığı bir kütüphane oluşturmak, işletmelerin ileriye dönük çalışmalarında çok önemli olacaktır.
(2) Bu uygulamaların inşaat sektöründe de uygulamaya girmesi çok önemli. Çelik veya prefabrik beton konusunda uygulamak Daha kolay olabilir ama yerinde dökme beton imalatlarda bu iş daha da zorlaşabilir. Çelik ve prefabrik yapılarla bu konuya başlamak iyi bir fikir diye düşünüyorum
b. Dr. Börte Köse Mutlu;
(1) Öğrencilerin ikinci sınıftan itibaren BİM konusunda bilgilenmesi çok önemli. Lisans eğitimlerinde BİM’in ön plana çıkarılması çok önemli olacaktır.
(2) BİM çerçevesinde ve diğer araçları öğrencinin duyması lazım, avantajlarını bilmesi lazım. Mimarlık öğrencileri daha çok hâkimler konuya. İnşaat mühendisliği bölümlerinde de BİM konusunun seminerlerle desteklenmesi gerekir. Örneğin Onur Topönder Bey’in bu konuda öğrencilere verdiği seminer çok yararlı oldu.
(3) “Atıkları en aza indirerek, çevreye duyarlı projelere destek olmak üzere, BİM’in sektördeki kullanımı arttırmak için neler yapmak gerekir” konusunu konuşmamız güzel olur diye düşünüyorum.
c. Galip Topönder;
(1) Gelişmiş ülkelerde projeye ayrılan bütçe, yatırıma oranı nedir? Bu bir gelişmişlik göstergesi değil mi? Bu yüzdeler bir gelişmişlik göstergesi ortaya koymaz mı.?
(2) Bu bizde çok büyük bir problem. Normalde, mühendislik için belirlenmiş bir asgari ücret skalası vardır. Verdiğimiz tekliflerde BİM ortamında alternatif teklifler veriyoruz, bunlar reddediliyor. İşverenlerin genelde böyle bir talebi yok. Asıl işverenlerin, BİM kullanıldığı takdirde proje maliyetinde meydana gelebilecek küçük bir artışa karşılık
toplam maliyette avantaj sağlanacağının anlatılması bu konuda bilgilendirilmeleri lazım. BİM ile mühendisliği sürdürülebilir bir hale getirmek gerekir.
d. Prof. Dr. Polat Gülkan (Ses bağlantısı sağlanamadığından yazılı mesajla iletilmiştir.);
(1) Halen geçerli olan 11nci Beş Yıllık Planın Müteahhitlik Hizmetleriyle ilgili alt bölümünde Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü artırması için mutlaka BİM'eyatırım ve öncelik vermesi gerektiği yazılıdır. TUCSA'nın da bu işin takipçisi olması, konunun avukatlığını yapması beklenir.
(2) BİM dersi müfredatın parçası olarak ön plana çıkma aşamasında. Dönem içinde uzaktan ders verdiğim dönemde de bu konuda bir sorunla karşılaşılmadı.
e. H. Yener Gür’eş;
(1) TUCSA olarak konunun takibi, bu komitenin de desteğiyle bizim görevimiz olacaktır.
(2) 45 günde Yapı yapılır mı konusu vardı. 2012 yılında AFAD’a bir proje götürdük ve “Geçici yapılar en erken 2-2,5 ayda tamamlanıyor, biz size bu süre içinde kalıcı konutların yapılabileceğini söylüyoruz” dedik. Ancak bunun yapılması isteniyorsa, potansiyel bölgelerin tespit edilip, bu bölgelerdeki projelerin şimdiden hazırlanmasıgerekir. Önceden planlama yapılabilirse, örneğin BIM ile 6 ayda projesi yapılır,
ekonomik en süratli çözümü bulunur, deprem anında sadece bu projenin düğmesine basmak kalır. Önceden planlama yapılırsa, bunun hayata geçirilmesi 45 günden daha aza da inebilir.
(3) İşverenlerin de eğitilmesi lazım projenin önemi konusunda. Projeye para ödemenin aslında kayıp olmadığı, yatırımcıya kazanç ve güvenilirlik sağladığını anlatmak gerek. Bu konuda komite olarak neler yapabileceğimizi değerlendirmemizde yarar olacaktır.
f. Cenk Çetin.
(1) Düzgün bir şekilde bitirilmesine mümkün olmayacak şekilde bir proje bize de geldi.Hiçbir mimari planı, mühendislik disiplini olmadan gelmiş bir projeydi. Bunun gibi stratejik planlama ile ilgili sıkıntıları birebir yaşıyoruz. Planlama konusu maalesef bizim sektörümüzde her zaman önümüze çıkıyor.
(2) BİM konusunda işverenlerin bilgilendirilmesi önemli bir husus. Ama orada da gerçekçi olmak lazım: İşveren verdiğine ve aldığına bakarak bir sonuca gitmeye çalışıyor. Aldığı ve verdiği ile ilgili rasyonel rakamları ortaya koymak gerekir.
(3) Orta Doğu Bölgesi'nin en çok etkilendiği İngiltere'de, 2011 yılından beri bir BİM yönetim tarafından zorunluluk haline getirildiği için işveren istese de istemese de uyumak zorunda kalıyor. İstekle yapmak tabii ki en makul olanı, ama dünyada da bu böyle işleniyor maalesef. Aslında dünyanın diğer bölgelerinde de benzer durumlar söz konusu: Güney Amerika ve Kanada bölgesinde de “Neden bizde zorunlu tutulmuyor” diye konuşuluyor. Benzer tartışmalar dünyada da var.
(4) Üniversitelerde de özellikle Ortadoğu Teknik Üniversitesinde de 2013 yılından itibaren BİM dersleri verilmekte buradan yetişen öğrenciler artık piyasadalar.Bunların bilgi birikimleri hiç de fena değil. Tabii ki bunların teorik bilgilerinin pratiğe dönüştürülmesi gerekmekte. Türkiye çapında yaygınlaştırılması konusu çok önemli bu kıpırdanmadan dolayı bir fayda çıkartmak önemli bir nokta oluyor.
(5) İngiltere'nin kültürel bir becerisi var. Bunu da sektöre önemli bir şekilde empoze edebiliyor. Ortadoğu'daki projeler İngiltere'de yönetiliyor ama gerçekleştiren Türk müteahhitler oluyor. Bu da ister istemez Türkiye'yi de ilgilendiriyor. Özellikle işe alım süreçlerinde ve üniversitelerde sektör ne durumda biraz daha yakındandeneyimlemek zorun bulundum.
(6) Özellikle buildingSmart isimli bir platformun Türkiye şubesinin bu anlamda çok ciddi bir çalışması var. Tabi yazılım firmaları ve sektördeki deneyimli kişiler bu platformu oluşturuyorlar. Bu platformun yaptığı çalışmalar çok olumlu, bu başlangıcı çok daha önce yapmalıydık ama zararın neresinden dönersek kardır diye düşünmek lazım.
(7) Dorçe de 23 kişilik bir ekiple BİM ekibini oluşturuyoruz. İş yapış şeklini değiştirirken bir dirençle karşılaşıyorsunuz. “Gerçekten ihtiyaç var mı, yok mu” soruları her zaman karşımıza çıkıyor. Pandemi sebebiyle herkes artık daha dijital olmaya çalışıyor. BİM dijitalleşmenin, endüstri 4.0’ın bir parçasıdır.
(8) Dronlardan alınan görüntüleri, lazerle taradığımız bir şeyi dijital ortama getirebiliyorsunuz. Bu süreç yavaş yavaş etkin hale gelmeye başlıyor. Kamu bunlardan etkilendi mi? Hayır. Bu bahsettiklerimiz tamamen yurtdışı projeleri ile ilgili,ama yavaş yavaş tüm sektöre de sirayet edecektir
Tarih: 21.07.2020