Depremden en çok etkilenen, neredeyse sağlam binanın kalmadığı Antakya’da yüzde 90’ı çelik konstrüksiyon olarak dizayn edilen, şehrin en büyük binalarından biri, depreme karşı çeliğin gücünün ispatı oldu.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde çok büyük hasar alan ve ardından 6.4 büyüklüğündeki depremle bir kez daha sarsılan Hatay’da neredeyse sağlam bina kalmadı. Şehir bir enkaz yığınına dönüşürken, ayakta kalan binalar parmakla gösteriliyor. Bunlardan biri de The Museum Hotel Antakya… 400 odalı bir otel olarak planlanırken, arkeolojik kalıntılara rastlanınca 10 yıllık bir kazı çalışması ardından müze otele dönüşen bu yapının yüzde 90’ı çelik konstrüksiyon olarak dizayn edildi, projede yaklaşık 20 bin ton yapısal çelik ve 3 bin ton inşaat demiri kullanıldı.
Yatırımcısı Asfuroğlu Ailesi olan otelin mimarı ise Türkiye’nin ödüllü mimarlık firmasının sahibi Emre Arolat ve EAA Mimarlık. Emre Arolat’a The Museum Otel’in yıkıcı depremler sonrası ayakta kalmasının sırrını ve bundan sonraki süreçte bölge için neler yapılması gerektiğini Posta gazetesi sordu.
Doğru İş Normal Sonuç
Arolat, The Museum Hotel’in depremler sonrası ciddi hasar almamasının nedenini “Mimari olduğu kadar statik projesinin de nitelikli olması, zemin etütlerinin doğru yapılmış olması, bunların dikkate alınmış olmasıyla ilgili bir konu. Mimari sadece tek belirleyici değil. Sürecin bütünüyle doğru yapılmış olması, doğru koordine edilmiş olmasından kaynaklı bir durum. Yapım aşaması da çok önemli, kontrol aşaması da çok önemli. Dolayısıyla burada başından sonuna kadar evrensel normlara uygun, hem proje hem de yapım normlarına uygun bir süreç yürütüldüğü için beklenen normal sonuç budur” sözleriyle açıkladı.
Yine de Teknik Kontrolleri Yapılacak
Yapının son durumuyla da ilgili bilgi veren Emre Arolat, gözle görülür bir hasar olmadığını ifade ederek, “Ufak tefek cam kırıkları gibi, su borularında patlamalar gibi bazı hasarlar var. Onun dışında kalıntılarda ciddi bir hasar yok. Ancak teknik bir kontrol yapılması, bütün taşıyıcı parçaların, bütün bağlantı noktalarının sadece gözle değil test edilerek de kontrol edilmesi gerekiyor. Bazı bölümlerin temele kadar araştırılması gerekiyor. Bu, aylar sürecek bir süreç” açıklamasını yaptı.
Salınım Yaparak Etkiyi Azalttı
Otelin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada da, “The Museum Hotel Antakya yapısı büyük oranda çelik strüktür olarak inşa edilmiştir. Bu tür yapılar deprem anında büyük ölçüde salınım yaparak sarsıntının yıkıcı etkisini bertaraf eder. Müze otel yapısı da meydana gelen bu elim felaket sırasında teknik olarak hayli olumlu bir performans göstermiş ve depremin bu denli büyük bir tesir oluşturmasına karşın konaklamakta olan misafirlerimizin salimen ve kontrollü bir şekilde boşaltılmasına imkan vermiştir. Ancak yapıda elektrik, su ve ısıtma tesisatı hasar görmüş, pek çok mekânın ve oda koridorlarının camları kırılmıştır. Bu tür yapıların bu denli büyük bir deprem sonrası yeniden kullanıma açılabilmesi için çok kapsamlı ve titiz bir teknik denetimden geçirilmesi gerekir” denildi.
Fotoğraf: Cemal Emden