ZAFER BAYRAMI KUTLAMASI
Bu ay tarihimiz açısından üç büyük zaferin, dönüm noktasının yaşandığı ay.
26 Ağustos 1071 Malazgirt Savaşı,
23 Ağustos 1921’de başlayan, 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi,
26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz kapsamında 30 Ağustos 1922’de Baş Komutanlık veya Dumlupınar Meydan Muharebesinin ZAFER ile sonuçlandığı gün.
30.08.2024
Tarihte bu ay yaşanan üç büyük zaferden bahsedecek olursak;
26 Ağustos 1071 Malazgirt Savaşı, Selçukluların Bizanslılarla yaptıkları yüzyıl kadar süren Bizans-Selçuklu savaşlarının ilk büyük meydan muharebesi olan Pasinler Muharebesi (10 Eylül veya 18 Eylül 1048) sonrasında gerçekleşmiş ve Türklerin Anadolu’daki varlıkları perçinlenmiştir. Bununla birlikte, Türkolog Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz ve birçok bilim insanının savlarından, Türklerin çok önceden beri Anadolu’da varlıklarını sürdürdükleri de anlaşılmaktadır.
Batı Anadolu’da işgal Kuvvetlerini ilk kez durdurduğumuz Birinci (6-11 Ocak 1921) ve İkinci İnönü (26-31 Mart 1921) Muharebelerinden sonra Kurtuluş Savaşının iki önemli zaferi:
23 Ağustos 1921’de başlayan, 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi,
26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz kapsamında 30 Ağustos 1922’de Baş Komutanlık veya Dumlupınar Meydan Muharebesinin ZAFER ile sonuçlandığı gün.
Sakarya Meydan Muharebesini takiben TBMM tarafından 19 Eylül 1021 tarihinde kabul edilen kanun ile Başkumandan Mustafa Kemal Paşa’ya “Gazilik unvanı” ve “mareşallik rütbesi (rütbe-i müşiri)” verildi.
Büyük Taarruzun başladığı Kocatepe ile ilgili bir anımı da kısaca paylaşmak istiyorum: Bu yıl 25 Ağustos Pazar günü Afyon’a gidip gece yarısından sonra, sanki Atamız orada bizi bekliyormuş gibi heyecan içinde Kocatepe’ye çıktık. Gece Kocatepe inanılmaz soğuk oluyor, hatta üzerindeki kazak, mont, kaşkol yada eşarplara rağmen ziyaretçilerin çoğunu üşütüyor. Ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kumanda ettiği tepeden Afyon ovasına bakarken, Atatürk’ün ve kurmaylarının savaşı nasıl ve hangi şartlarda yönettiğini, orada yaşanan savaşı yüreğinizde ve tüm benliğinizde hissediyorsunuz.
Saat 4:30’da Vali, garnizon komutanı ve erkân tepeye geliyor, 26 Ağustos 1922’de taarruzun şafaktan önce baskın şeklinde top atışlarıyla başladığı saat 5:00’te de temsili top atışları ile tören tamamlanıyor. Bu heyecanı her yurttaşın tatması gerektiğine inanıyorum.
Sakarya Meydan Muharebesinden bir yıl sonra 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Büyük Taarruzun ilk aşamasında, beş gün dört gece süren Başkumandanlık veya Dumlupınar Meydan Muharebesi sonucunda kesin zafere ulaşılmış olan 30 Ağustos 1922 tarihinin 102. Yıldönümünün görkemli bir şekilde kutlanacağı ümidiyle gururluyuz.
Milletimize özgürlük ve bağımsızlığı sağlayan bu zaferi takip eden gün, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ordular! İlk Hedefiniz Akdenizdir, İleri!” direktifine uygun olarak 9 Eylül’de Türk Ordusunun İzmir’e girişi ile Büyük Taarruz ve Kurtuluş Savaşı fiilen sona ermekte birlikte işgal kuvvetlerinin Anadolu’yu tamamen terk etmesi 9 gün daha zaman aldı. Bu kapsamda;
11 Eylül'de Bursa, Foça, Gemlik ve Orhaneli,
12 Eylül'de Mudanya, Kırkağaç, Urla,
13 Eylül'de Soma,
14 Eylül'de Bergama, Dikili ve Karacabey,
15 Eylül'de Alaçatı ve Ayvalık,
16 Eylül'de Çeşme,
17 Eylül'de Karaburun, Bandırma ve
18 Eylül'de Biga ve Erdek işgalinden kurtarıldı. Böylece 18 Eylül'de de Batı Anadolu Yunan işgalinden kurtarıldı.
11 Ekim 1922 tarihinde imzalanan Mudanya Ateşkes Anlaşması ile Doğu Trakya, silahlı çatışma olmadan işgalinden kurtarıldı.
24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması ile savaş resmen sona erdi ve Türkiye bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirdi.
Günümüzde birçok ülke birbiri ile düşmanken hatta savaşırken, Atatürk’ün dahiyane stratejisi ve haklı mücadelesi sayesinde, savaş savaşı getirmemiş, barışı getirmiştir. Savaştığı ve mağlup ettiği ülkelerin önde gelen komutanları ve devlet adamları savaş sonrasında Atatürk’e husumet değil saygı ve hayranlık duymuşlardır.
Bu vesileyle, Osmanlı hanedanının geride bıraktığı küllerden bir millet ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yaratan atalarımızı, başta ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyoruz.
Görevimizin ve sorumluluğumuzun bilincinde olarak, Zafer Bayramımız kutlu olsun
Bu vesileyle, Nazım Hikmet’in okumaya doyamadığımız, Genco Erkal’ın sesinden kim bilir kaç kere dinlediğimiz şu güçlü dizelerini paylaşıyorum:
26 AĞUSTOS 1922 SABAHI
Dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: "üç" dediler,
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası’na atlayacaktı.
Nazım HİKMET