İbik, açıklamasında yaşanan her yangından ders çıkartılıp bunları ivedilikle yönetmelik ve uygulamalara yansıtmamız gerektiğini, sorunu sadece kamu vicdanını teskin edici çözümlerle geçiştirmenin yangınlardaki can ve mal kaybı riskimizi her geçen gün arttırdığını vurguladı.
Endüstriyel yangınların en önemli nedenlerinin uygun yangın güvenlik tasarımlarının yapılmaması ve zamanında yapılmayan bakım-onarım çalışmaları olduğunun altını çizen İbik, 2020 yılı yangın istatistiklerine bakıldığında, endüstriyel yangın ve patlamaların metal, tekstil, ağaç - kâğıt - mobilya ve kauçuk - plastik sektörlerinde yoğunlukla görüldüğünü ve tüm endüstriyel yangınların en az %65’inin bu dört sektörde gerçekleştiğini belirtti.
Endüstriyel yapılarda yangın güvenliğinin sağlanması için işe, yangın güvenliği kavramını doğru tanımlamakla başlamak gerektiğini de belirten İbik; “Yangın güvenliği denildiğinde akıllara ilk gelen şey hâlâ yangın ve duman algılama, alarm ve baskılama gibi aktif koruma sistemleridir. Oysa bir yapının yangın güvenliği yangın çıktıktan sonra başlayan bir süreç değildir. Aksine daha ilk adımda yani yapının doğru tasarımı ile başlayan, doğru malzeme seçimi ve bunun doğru uygulaması ile devam eden, sonrasında yapım ruhsatı, yapı kullanım izni ve çalışma ruhsatı gibi konuların doğru uygulanması ise desteklenmesi ve kontrol edilmesi gereken bir süreç olmalıdır.” dedi.
Yangın Güvenliği Tasarımdan Başlar
Doğru tasarımın yangın güvenliğinde kritik rol oynadığının altını çizen İbik; “Mimari, elektrik ve mekanik projelerin hazırlanması safhasında pasif ve aktif yangın güvenliği önlemlerinin tasarım içerisinde doğru şekilde yer alması, can ve mal güvenliği için hayati rol oynamaktadır. Endüstriyel tesisler gibi yüksek risk unsuru teşkil eden yapılarda, yapısal olarak binanın taşıyıcı sistemlerinin ve binanın birbirinden farklı yangın riski taşıyan bölümlerinin yangına dayanıklı, yangının ve dumanın yayılması riskini en aza indirebilecek şekilde projelendirilmesi kritik bir noktadır. Önemli bir diğer konu da mimari tasarımın yangın anında binadaki insanların en uygun şekilde tahliye edilmelerine ve yangına kolayca müdahaleye olanak sağlayacak şekilde yapılmasıdır.” tespitinde bulundu.
Doğru Proje İçin Doğru Malzeme Seçimi Olmazsa Olmaz
Projelerin işlevsel olarak hayata geçirilebilmesi için, inşa edilecek yapının kullanım amacına ve tehlike sınıfına uygun yangın güvenlik tedbirlerinin alınması, yangına karşı tepki ve yangın dayanım testleri yapılmış sertifikalı malzeme ve yapı elemanları kullanımının önemine değinen İbik; “Malzeme seçimi doğru değilse en iyi projeden bile doğru sonuç alamazsınız.” dedi.
Binada Kullanım Sırasında Yapılan Değişiklikler Yangın Güvenliğini Hiçe Sayabiliyor
Ayrıca, yapı uygun şekilde yangın bölümlendirilmesi yapılmış, yangın kaçış yolları yangına karşı korunmuş, uygun söndürme sistemleri tasarlanmış olsa dahi yapının kullanım amacının değişmesi, tasarıma uygun olmayan malzemelerin depolanması, yapı bölümlerinin sonradan kural dışı kullanımı veya tadilatlar yapılması durumunda yapısal güvenliğin işlevini yitireceğine değinen İbik; bu nedenle yapının kullanım amacına uygun ve yangın güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde kullanılmaya devam ettiğinin uzman taraflarca düzenli denetlenmesinin bir gereklilik olduğunu belirtirken sözlerini şu noktaların altını çizerek tamamladı: “Özetle; doğru proje doğru malzeme, doğru uygulama, denetim ve doğru işletme yapılarda yangın güvenliğinin olmazsa olmaz beş adımıdır.”