TR|EN
Güncel
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi
Yayınlar > Çelik Yapılar
Sayı: 76 - Mayıs / Haziran 2022

Ajandam


AVRUPA’YI ASYA’YA BAĞLAYAN BEŞ ASMA KÖPRÜ

Önümüzdeki iki ay içinde biri dini ve ikisi milli olmak üzere üç bayram var. Dini bayram olarak, Müslümanlık alemi için iki büyük bayramdan biri olan Kurban Bayramı geliyor. Hicri takvime göre Zilhicce ayının 10 ilâ 13. günlerinde 4 gün süre ile Kurban Bayramı kutlanır. Dolayısıyla hicri takvime göre kutlanan dini bayramlar resmi takvime göre her yıl bir önceki yıla nazaran 10 veya 11 gün öncesine denk gelir. Sonuç olarak bu yıl; 8 Temmuz 2022’de arife günü olacak, 9-12 Temmuz 2022 günlerinde de Kurban Bayramı kutlanacaktır.

 H. Yener Gür’eş
Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Avrupa Yapısal Çelik Birliği (ECCS) Başkan Yardımcısı

GÜNCEL
Önümüzdeki iki ay içinde biri dini ve ikisi milli olmak üzere üç bayram var. Dini bayram olarak, Müslümanlık alemi için iki büyük bayramdan biri olan Kurban Bayramı geliyor. Hicri takvime göre Zilhicce ayının 10 ilâ 13. günlerinde 4 gün süre ile Kurban Bayramı kutlanır. Dolayısıyla hicri takvime göre kutlanan dini bayramlar resmi takvime göre her yıl bir önceki yıla nazaran 10 veya 11 gün öncesine denk gelir. Sonuç olarak bu yıl; 8 Temmuz 2022’de arife günü olacak, 9-12 Temmuz 2022 günlerinde de Kurban Bayramı kutlanacaktır.

1 Temmuz
Cuma günü Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 96. yıl dönümünü idrak edeceğiz. Kabotaj Bayramı'nın önemi nereden geliyor? Kabotaj, bir ülkenin kendi karasularında ve kendi limanları arasında gemi işletme ve her türlü liman hizmetlerini kendi kontrolünde bulundurma hakkıdır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde imparatorluğun kabotaj hakkı yoktu. Çünkü Batılı ülkelere verilmiş olan kapitülasyon hakları sebebiyle Osmanlı İmparatorluğu kıyılarında genellikle yabancı bandıralı tekneler hizmet görürlerdi. Ancak yeni Türkiye Cumhuriyeti bu sorunu ülke lehine iki aşamada çözümleyecekti.

İlk aşamada; 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması uyarınca kapitülasyonlar lağvedildi. Böylece Türkiye kabotaj hakkına kavuştu. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin kıyı uzunluğunun 8333 kilometre olduğu dikkate alınırsa bu Türkiye için büyük bir imkân yarattı.

İkinci aşamada ise, gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra 19 Nisan 1926 tarihinde çıkarılan 815 sayılı Kabotaj Yasası ile Türkiye limanları arasında sadece Türk teknelerinin hizmet görmesi zorunluluğu getirildi. Yasa aynı yıl 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girdi. Türkiye Cumhuriyeti için önemini yeterince dile getirilemese de 1935 yılından itibaren kutlanmaya başlanan Kabotaj Bayramı, 2007 yılından sonra Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaktadır. Bu milli bayramda bir genel tatil yoktur.

Dönem içindeki ikinci milli bayramımız ise 30 Ağustos Zafer Bayramı. Bugün; 1699 Karlofça Anlaşmasından itibaren sürekli gerileyen, 1911 Trablus Savaşı’ndan itibaren milyonlarca Türk askerinin şehit olduğu, hasta adam sıfatını alan Osmanlı Hanedanlığı döneminde devamlı gerileyen Türk Ordusunun, bu yenilgilere baş kaldırdığı ve durdurduğu günün 100. yıl dönümüdür. Şimdi, 30 Ağustos’un öncesine ve sonrasına da bir göz atalım.

23 Ağustos 1921 İşgal Birliklerinin saldırı başlattığı ancak ilk kez başarısız olduğu, 22 gün 22 gece devam eden Sakarya Meydan Muharebesi Türk Ordusunun başarısı ile sonuçlandı.

26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruzun başladığı günün yıl dönümü. Beş gün süren Başkumandanlık Meydan Muharebesi veya Dumlupınar Meydan Muharebesinin kesin zafer ile sonuçlandığı günün yıl dönümüne, 30 Ağustos’a giden gündür.

30 Ağustos, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 9 Eylül’de Türk Ordusunun İzmir’e girişi ile sona erecek takip harekâtını başlatan “Ordular! İlk Hedefiniz Akdeniz'dir, İleri!” direktifini verdiği gündür.

30 Ağustos’ta, 103 yıl önce 15 Mayıs 1919’da şehit edilen Gazeteci Hasan Tahsin’den itibaren 3 yıl 4 ay süren Kurtuluş Savaşı'nı zaferle sonuçlandıran, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnetle ve saygıyla anacağız.

Bir yandan işgalcilere, bir yandan onların topraklarımızdaki işbirlikçilerine karşı savaşan Türk milleti, dünyada eşi görülmemiş bir gayret ile fakir ve yorgun ülkemizde ağır sanayi hamlesini başlatmış, 11 Temmuz 1933’de Sümerbank’ı kurmuş, yine Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 3 Nisan 1937'de Türkiye'nin ilk ağır sanayi fabrikası olan ve başlangıçta Sümerbank’a bağlı “Demir Çelik Fabrikaları Müessese Müdürlüğü” adı altında çalışmaya başlayan KARDEMİR'in, daha geniş anlamda demir çelik sektörünün temellerini atmıştı.

Şimdi bize düşen, 85 yıldır olduğu gibi demir çelik sektörümüzü daha da ilerilere götürmektir!

CASP 2022 ULUSLARARASI KONFERANSININ BAŞARISI
2nd International Conference and Exhibition on Corrosion and Surface Protection for Steel (CASP 2022)

Yıllarca “yapısal çeliğin ve çelik yapıların tanıtımı ve yaygınlaştırılması” çalışmalarının önüne aşağıdaki üç engel çıkarılmıştır.
  1. Korozyon,
  2. Yangın riski,
  3. Pahalılık (Değer mühendisliği ve ekonomiklik değerlendirilmeden).
ECCS bünyesinde yaklaşık 15 yıl uykuda kalan TC4 Yüzey Koruma Komitesi, yukarıda belirtilen nedenlerle sürdürülebilirliğin öne çıkmasına paralel olarak 27 Ekim 2016 tarihinde tekrar gündeme alınmış ve çalışmalarını başarıyla yürüten TC3 Yangın Komitesi gibi TC4 Yüzey Koruma Komitesi’nin de aktif hale getirilmesine karar verilmiştir. TUCSA tarafından kurulan TK3 Yangın Güvenliği Komitesi 26 Şubat 2007 tarihinde, TK4 Korozyon ve Yüzey Koruma Komitesi de 21 Eylül 2016 tarihinde ilk toplantılarını yapmışlardır.

Bu nedenle, genelde ülkemiz ve dünya için, özelde çelik sektörü için çok önemli olan bir konuya parmak basmak bilinç arttırmak ve bu konudaki araştırmaları teşvik etmek için Türk Yapısal Çelik Derneğinin (TUCSA) önerisi ve Avrupa Yapısal Çelik Birliğinin (ECCS) desteği ile periyodik konferanslar yapılması için 2018 yılında karar verildi. İlk olarak, TUCSA tarafından ECCS ile koordineli olarak düzenlenen “International Symposium on Corrosion and Surface Protection for Steel (CASP 2019)” uluslararası sempozyumu 22-24 Mayıs 2019 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi, bu kapsamda 24 Mayıs 2019 tarihinde de Sveti Stefan Kilisesi (Demir Kilise) restorasyonunu yerinde incelemek üzere bir teknik gezi yapıldı.

İki yılda bir yapılmasını düşündüğümüz CASP serisi konferansların 2021 yılında yapılması planlanan ikincisi olan 2. Çelik İçin Korozyon ve Yüzey Koruma Uluslararası Konferans ve Sergisi (2nd International Conference and Exhibition on Corrosion and Surface Protection for Steel) Covid-19 küresel salgını göz önüne alınarak ertelendi ve 25-26 Mayıs 2022 tarihlerinde online olarak başarıyla tamamlandı. CASP 2022 uluslararası konferansı kapsamında Çelik sektörü için yaşamsal önemi haiz korozyonun bilimsel ve mühendislik açısından bütün yönleri ele alınırken, çelik ile diğer malzemelerin korozyondan korunması konularındaki yenilikler de masaya yatırıldı.

Konferans süresince aşağıda isimleri ve konuları sunulan alanlarında dünyaca ünlü sekiz keynote konuşmacı çok etkili ve yararlı sunumlar yaptılar:
 
~ Prof. Dr. Saviour Umoren, King Fahrad Üniversitesi (Application of Corrosion Inhibitors for Steel Protection in the Oil and Gas Industry: Challenges and Future Perspectives)
~ Dr. Pierangela Cristiani, European Federation of Corrosion (EFC) (Microbial corrosion of industrial steel and copper alloys)
~ Prof. Dr. Sergio Lorenzi, Bergamo Üniversitesi (Recent developments in metal additive manufacturing)
~ Prof. Dr. İlker Topçu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (Development of Corrosion Resistance of Structural Steel with Nano-silver Coatings)
~ Prof. Dr. Hüsnü Gerengi, Bergamo Üniversitesi (A comparative analysis of the corrosion characteristics of electro-galvanized steel coated with epoxy zinc-free and zinc-rich coating in 5% NaCl)
~ Dr. Reza Javaherdashti, Hollanda (CASP 2019’da da davetliydi) (Wall mold formation and methods to prevention them)
~ Prof. Dr. Yasser Ben Amor, Carthage Üniversitesi (The usage of green corrosion inhibitors in industrial application and their limitations)
~ Dr. Yves Günaltun, Fransa (Assessment of corrosion in wet gas pipelines)

Yukarıdaki konuşmacılardan her biri bir oturumda konuştu. Oturum Başkanlıklarını ise aşağıdaki hocalarımız yaptılar:
Prof. Dr. Mustafa Ürgen, İTÜ (1. Oturum),
Prof. Dr. Ramazan Solmaz, Bingöl Üniversitesi (2. Oturum),
Prof. Dr. Volkan Günay, Işık Üniversitesi (3. Oturum),
Doç. Dr. Tayfun Altuğ Söylev, Yeditepe Üniversitesi (4. Oturum),
Prof. Dr. Esra Sungur, İstanbul Üniversitesi (5. Oturum),
Dr. Özgür Köylüoğlu, Yeditepe Üniversitesi (6. Oturum),
Prof. Dr. Hüsnü Gerengi, Bergamo Üniversitesi (7 ve 8 Oturumlar).
 
Yukarıdaki Keynote konuşmacıların dışında, her iki gün de 10’ar olmak üzere, toplamda 20 sunum yapıldı. Bu sunumlardan seçilen makaleler Prof. Gerengi’nin koordinasyonunda uluslararası indeksli journallarda yayımlanması için çalışmalar başlatıldı.

İkinci kez gerçekleştirilen uluslararası CASP konferansı organizasyonda rol alan herkesin katkısıyla gerçekleştirilmiştir ve Türk Yapısal Çelik Derneği tüm katkı verenlere müteşekkirdir. Bununla birlikte, CASP fikrinin ortaya çıktığı günden beri bilgi ve deneyimi ile bizlere yol gösteren Prof. Dr. Ali Fuat Çakır hocamıza ve gerek davetli konuşmacılar gerek indeksli dergilerle ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi, indeksli dergilerde editör olarak destek vermek suretiyle konferansın başarısına önemli katkılar sağlamış olan Prof. Dr. Hüsnü Gerengi hocamıza bir kez daha şükranlarımızı sunarız.

Sonuç olarak:
  1. Korozyon konusu en çok çelik sektörünü ilgilendiriyor olmakla birlikte, özellikle ülkemizde yeterince bilinmeyen, dolayısıyla da yeterli ilgiyi görmeyen bir bilim dalıdır.
  2. Periyodik olarak gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştireceğimiz CASP konferansları, sektörümüzü doğrudan ilgilendiren ve aşağıda belirtilen alanlarda bilimsel çalışmaların sektör adına teşvik edilmesi ve bilincin artması yönünde fayda sağlamaktadır.
a. Çeliğin pazarlanmasının önünde engel olabilecek Korozyon ve korozyondan korunma mühendisliği,
b. Çeliğin kullanım ömrünü uzatarak, birim zamanda sera gazı salımını azaltıcı önlemler,
         
         sürdürülebilirliğin temel ögelerinden olan tekrar kullanım (reuse) olanağını artırma.

TUCSA’NIN ÖNÜMÜZDEKİ KONFERANS ve ETKİNLİKLERİ
Bu yıl yapılması planlanan ve gerçekleştirilen 2nd International Conference and Exhibition on Corrosion and Surface Protection for Steel (CASP 2022) (25-26 Mayıs 2022) etkinliğimizden yukarıda bahsettik. Şimdi ise, yaklaşan ve önümüzdeki iki yıl gerçekleştireceğimiz aşağıdaki uluslararası ve geleneksel ulusal etkinliklerimiz ile yarışmalarımızdan bahsedeceğiz:

SBIS 2022 Uluslararası Sempozyumu
https://sbis.tucsaevents.org

Kara parçalarını birleştiren, nehir, vadi ve boğaz gibi doğal engellerin aşılmasına olanak sağlayan köprüler, tarih boyunca sosyal olduğu kadar stratejik öneme de sahip olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, harap olmuş Avrupa’nın yeniden yapılandırılması safhasında 1955’de kurulan ECCS; köprü tasarımı ve yapımı konusuna daima önem vermiştir.

“International Symposium / Conference on Steel Bridges” 25 Şubat 1988 tarihinden beri Avrupa Yapısal Çelik Birliği (European Convention for Constructional Steelwork - ECCS) üyeleri tarafından ECCS şemsiyesi altında gerçekleştirilmektedir. Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) “8th International Symposium on Steel Bridges: Innovation and New Challenges” sempozyumunu 2015 yılında ECCS Yıllık Toplantılarıyla birlikte İstanbul’da düzenlemişti. TUCSA bu yıl da “10th International Symposium on Steel Bridges For A Green Planet” sempozyumuna 20-22 Eylül 2022 tarihlerinde, ECCS Yıllık Toplantılarıyla birlikte İstanbul’da ev sahipliği yapmanın ve bu etkinliğin insan ile doğa arasında köprü oluşturmasını hedeflemenin gururunu yaşamaktadır.

Türkiye, Avrupa ile Asya arasında doğal köprü oluşturmakla birlikte, 1973 yılından başlayarak gerçekleştirdiği beş asma köprü ile iki kıtayı fiziken de birbirine bağlamaktadır. Bu köprülerden üçü İstanbul Boğazı'nın ve biri de İzmit Körfezi’nin üzerinde yer alırken, bu yıl Çanakkale Boğazı üzerinde hizmete giren 1915 Çanakkale Köprüsü, 2.023 metre ile dünyanın en geniş orta açıklığına sahip köprüsü ile iki kıtayı birbirine bağlayan beşinci köprü olmuştur.

Yaklaşık 50 yılda dünyanın önde gelen geniş açıklıklı beş asma köprüsünü yapma vizyonuna ve becerisine sahip Türkiye bu köprülerin dışında Haliç Köprüsü (1974), Haliç Metro Köprüsü (2014), Nissibi Köprüsü (2012-2015) ve Kömürhan Köprüsü (2014-2016) gibi daha birçok özgün çelik köprünün tasarımını ve yapımını gerçekleştirmiştir. Bu köprülerden elde edilen bilgi birikimi ve deneyim sayesinde Türkiye; dünyanın çeşitli ülkelerinde ve kıtalarında çok sayıda köprü yapmış dünyanın köprü üretim ve yapım merkezlerinden biri haline gelmiştir. Son olarak gerçekleştirdiği 1915 Çanakkale Köprüsü, Türkiye’nin dünyanın her köşesinde en büyük köprüleri yapabileceğinin kanıtı olmuştur.

Avrupa’yı Asya’ya bağlayan beş asma köprüden üçünü bağrında barındıran ve kökleri MÖ. 667 yılına dayanan İstanbul, böyle bir sempozyumun yapılması için en uygun şehirdir. 10. Uluslararası Çelik Köprü Sempozyumu; mimarlar yapı mühendisleri ve tasarımcıları, çelik yapı imalatçıları ve yüklenicileri ile birlikte çevre psikologları, şehir planlamacıları ve çevrecilere de çelik köprülere ilişkin yenilikleri ve yeni ufukları tartışma ve değerlendirme olanağı sunmaktadır. Dünyanın köprü üretim ve yapım merkezlerinden biri haline gelmiş olan Türkiye’nin köprü teknolojileri konusunda da hamlelerini sürdürmesi gerekmektedir.

20-23 Eylül 2022 haftası içinde Sempozyum ile birlikte yapılması planlanan teknik gezi ve ECCS Toplantıları tarihlerini kapsayan programı da aşağıda olduğu gibidir.

20 Eylül 2022 - 1915 Çanakkale Köprüsüne Teknik Gezi (Opsiyonel)
21-22 Eylül 2022 - Yeşil Bir Gezegen için 10. Uluslararası Çelik Köprü Sempozyumu
21 Eylül 2022 - European Steel Bridges Awards Ödül Töreni
21 Eylül 2022 - Gala Dinner ve TUCSA’nın 30. Kuruluş Yıldönümü Yemeği
22-23 Eylül 2022 - ECCS Yıllık Toplantıları (yalnız davetli üyeler için).



Gelen talepler doğrultusunda yayımlanan Sempozyumun 3. Duyurusu (3rd Announcement) uyarınca bildiri özeti ve bildiri teslim tarihlerinin aşağıdaki şekilde revize edilmesi planlanmıştır.
19 Temmuz 2022 Bildiri özeti (abstract) teslimi için son tarih
29 Temmuz 2022 Bildiri özetinin (abstract) kabulüne ilişkin bildirim
19 Ağustos 2022 Bildirinin (full paper) teslimi için son tarih
29 Ağustos 2022 Bildirinin (full paper) nihai kabulü

Her konferans veya sempozyumda kendimize şu soruyu sorarız: “Neden katılmalıyım bu etkinliğe?” Bu sempozyumun araştırmacılara, dinleyicilere ve paydaşlara sağlayacağı yararlara ilişkin yanıtları aşağıda paylaşıyoruz:

1. Araştırmacılar ve Sunum Yapanlar İçin. SBIS 2022 akademik araştırmaların, endüstriyel yaratıcılıkların ve sanayideki heyecan verici gelişmelerin paylaşılması için mükemmel bir platformdur. Sunumlar aşağıdaki yayınlarda yayımlanabilecek, diğer endeksli dergilerle görüşmeler devam etmektedir.
a. Steel Construction Journal (https://onlinelibrary.wiley.com/journal/18670539)
b. Journal of Engineering Research and Applied Science (http://www.journaleras.com/index.php/jeras/about)
c. SBIS 2022 Proceedings (TUCSA tarafından uluslararası standart kitap numarası (ISBN) ile pdf olarak yayımlanmaktadır.)

2. Dinleyiciler İçin.
a. Sunulacak konular. Avrupa ile Asya arasını beş çelik asma köprü ile birbirine bağlayan ülkemizde ve dünyanın her yerinde çelik köprü yapma yeteneğinde olan ülkemiz için köprü mimarisi ve mühendisliği alanında çok sayıda bildiriler sunulacak, sektörün önde gelen isimleri tarafından konuya ilişkin gelişmeleri ve yenilikleri yansıtan sunumlar yapılacaktır.
b. İletişim Ağı (Network). Beklenen katılım ile profesyonel ortamı ve atmosferi göz önüne alındığında sempozyum; bilim insanları, akademisyenler, öğrenciler, araştırma kurumları ve sanayi temsilcileri için fevkalade etkin bir iletişim ağı (network) olanağı sunmaktadır. Sempozyum konuları listesi SBIS 2022 web sitesi (https://sbis.tucsaevents.org/index.html) kapsamında sunulmuştur.

3. Ürün ve Hizmet Tanıtacaklar için iki olanak vardır: Fiziki sergi ve online tanıtım odası.
a. Fiziki Tanıtım. Sponsorlara, sponsorluk koşullarında belirtildiği gibi, sempozyum salonlarının fuayesinde iki gün süre ile tanıtım / sergi noktası tahsis edilecektir.
b. Sanal Tanıtım. Sponsorlara, sponsorluk koşullarında belirtilen esaslar dahilinde online tanıtım odası tahsis edilecektir. Sponsorlar e-serginin avantajlarından yalnız Sempozyum günlerinde değil, aynı zamanda sözleşme tarihinden Sempozyum bitimine kadar aşağıdaki hizmetleri alarak yararlanabileceklerdir.
(1) Sponsor tarafından temin edilecek tanıtım videoları, katalog ve broşürler e-sergiye yüklenebilmektedir.
(2) Potansiyel müşteriler, dolduracakları formlar ile sponsor şirketten ayrıntılı bilgi veya teklif isteyebilirler.
(3) Potansiyel müşteriler sponsor ilgilisi ile internet (zoom) toplantısı yapmak üzere randevu isteyebilirler. Söz konusu randevu süreci ve toplantı web yöneticisi tarafından organize edilmektedir.

Gerek çelik köprülerin yeşil bir gezegen için önemini ve bu alandaki yenilikleri takip etmek gerek Türkiye’nin dünyanın her yerinde çelik köprü yapma olanak ve yeteneklerine sahip olduğunu gözlemlemek için üniversiteler, kamu ve yükleniciler ile ilgili tüm taraflar 10. Uluslararası Çelik Köprü Sempozyumuna davetlidir.

Ayrıntılı bilgiye aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz;
Etkinlik için (https://sbis.tucsaevents.org/index.html),
Kayıt için (https://sbis.tucsaevents.org/registration.html),
Abstract hazırlığı için (https://sbis.tucsaevents.org/abstract.html),
Sponsorluk için (https://sbis.tucsaevents.org/docs/SBIS_Sponsorship.pdf).

23. Yapısal Çelik Günü
COVID-19 salgını nedeniyle iki yıldır online olarak gerçekleştirdiğimiz Yapısal Çelik Günlerinin 23’üncüsünü yine otelde yapacağız bu yıl. 23 Kasım 2022 Çarşamba günü Anadolu yakasında bir otelde yapılması planlanan 23. Yapısal Çelik Günü’nün ayrıntıları önümüzdeki günlerde https://tucsaevents.org web sayfasında yayımlanacaktır.

YARIŞMALAR

SteelPRO 2022 Öğrenci Yarışması

Türkiye’nin en uzun soluklu öğrenci yarışması olarak bilinen Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışmasının öncesine kısaca bir göz atalım: 2002 ve 2003 yıllarında İTÜ İnşaat Mühendisliği Kulübü tarafından gerçekleştirilen Çelik Yapı Tasarım Yarışması, İTÜ İnşaat Fakültesi Çelik Yapılar Anabilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı koordinasyonunda ve BORUSAN Boru Mannesmann ana sponsorluğunda gerçekleştirildi. Ertesi yıl bu yarışma devam etmeyince, TUCSA tarafından ilk kez 2004 yılında PROÇEL kısa adıyla Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması gerçekleştirildi.

Bu yıl, 19. Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması (SteelPRO 2022) Ahmet Alataş Workshop Ana Sponsorluğunda ve 4 Nisan 2022 tarihinde yayımlanan şartname uyarınca gerçekleşmektedir. Bu yarışmada kazananlar arasından TUCSA tarafından seçilen projeler, iki yılda bir ECCS tarafından düzenlenen European Steel Design Student Awards yarışmasına gönderilmektedir.

İklim değişikliği, nedenleri ve etkileri açısından çağın en önemli küresel sorunu olarak değerlendirildiğinden, bu yıl yarışmanın konusu: İklim değişikliklerinden kaynaklı sorunlara yaratıcı yapısal çözümler olarak belirlendi.

SteelPRO Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışmalarının daha yararlı hale gelmesi için geçen yıl başlattığımız SteelPRO Tanıtım Toplantısı ve Seminerleri ikinci kez düzenlendi. Eğitim amaçlı bu toplantılara SteelPRO 2022 Yarışmasına katılıp katılmayacağına bakmaksızın tüm mimarlık ve inşaat mühendisliği öğrencileri davet edilmiştir. Bu toplantıların amacı sadece yarışma değil, öğrencilerin meslek yaşamları boyunca yararlanabilecekleri bilgilerin de paylaşılması genç mimar ve mühendislerin kafalarındaki sorulara yanıt aranmasıdır.

Bu kapsamda, 29 Haziran 2022 Çarşamba günü yapılan ilk toplantıda YK Başkanı Yener Gür’eş ve Jüri Raportörü Yeşim Gür’eş tarafından aşağıdaki hususlara değinilmiştir.

Bu yıl yarışmanın konusu seçilirken, öğrencileri standart bir yapı tipi ile sınırlamayıp, öğrencilerin yapay zekâ (AI), sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR), yapı bilgi modellemesi (BIM) vb. dijital teknolojilerden de yararlanarak yaratıcılıklarının önünü açmak ve ileride uygulama ya da ARGE projeleri haline evrilebilecek fikirleri geliştirmelerine olanak sağlamak hedeflenmiştir.

İklim krizinden ve/veya çeşitli doğa olaylarından kaynaklanan sorunlara şu örnekleri sayabiliriz.
  • Avustralya yangını ile başlayan, son iki yıldır yaz aylarında Türkiye’de ve dünyada meydana gelen büyük yangınlar,
  • Son zamanlarda Ankara, Bartın, Trabzon ve çeşitli illerimizde meydana gelen sellerdeki artışlar,
  • 30 Ekim 2021 İzmir / Seferihisar depreminde Sığacık’ta meydana gelen tsunami,
  • Bölgemiz için anormal sayılabilecek ölçüde büyük fırtınalar ve hortumlar,
  • Geçen yıl 15 Ağustos’ta Grönland’da yağmur yağması ve buzul erimeleri örneklerden sadece birkaçı.
Küresel ısınmaya bağlı birçok meteorolojik değişiklikler karşısında; yapı tasarımları için standartlarda belirtilen yükler değişiyor ve değişecek. Bu durum, yapılarımızı, hatta yapı tekniklerimizi, standartlarımızı, şehir planlamalarımızı ve altyapılarımızı gözden geçirmemizi gerektirmiyor mu sizce?

Üstelik hoyratça ve bencilce kullandığımız doğayı tahrip etmeye devam ettiğimiz takdirde, bu sorunlar ve değişiklikler daha da artacak. Zaman zaman akademik çevrelerin ve kamunun dikkatini çekmeye çalıştığımız şu konuyu tekrarlamak istiyorum: Doğa olaylarındaki bu değişim bilimsel yöntemlerle izlenmeye nasıl ve ne yönde gelişeceği belirlenmeye çalışılmalı, yakın bir gelecekte standartlarımızda ve yönetmeliklerimizde yer alan yüklerin ve önlemlerin yetersiz kalacağı göz önüne alınarak gerekli değişiklikler üzerinde çalışmalar yapılmalıdır.

Bunun için bu yıl, belirli bir yapı tipini sizlere konu olarak vermedik. Onun yerine, bu değişimlerin nereye evrilebileceğini, küresel ısınmanın ve iklim değişikliklerinin nelere neden olabileceğini düşünmenizi ve yaratıcı çözüm önerileri önermenizi istedik.

Projeyi geliştirirken tabii ki üniversitede öğrendiklerinizden yararlanacaksınız, ancak bilgileriniz sizin yaratıcılığınızı engellemesin. Yaratıcılıkla ilgili bir uzmanın şu sözlerini paylaşmak istiyorum. “Biz bazen öğrettiklerimizin dışında fikirlerle gelen öğrenciye “saçmalama” diyoruz ve yaratıcılıklarını öldürüyoruz. Oysa yaratmak bir arayıştır bir sınama yanılmadır. Dolayısıyla bırakın öğrencileriniz saçmalasınlar ve bu uçkun fikirleri arasından yeni bir şeyler yaratsınlar.”

Sonuç olarak, teoriyi çok iyi bilin ama kalıpların da esiri olmayın, sorgulayıcı olun. Ancak hür düşünceye sahip insanlar yaratıcı olabilirler. Düşüncelerinizi özgür bırakın ve lütfen saçmalamaktan korkmayın.

Sonunda belki derece alabilirsiniz, belki alamayabilirsiniz. Derece alamayan bir proje, biraz önce de söylediğimiz gibi ileride uygulama ya da ARGE projeleri haline evrilebilir, yeter ki vazgeçmeyin.

13. Ulusal Çelik Yapı Ödülleri 2022
Türk Yapısal Çelik Derneği tarafından, Türk mimar ve mühendislerinin gerçekleştirdikleri çelik yapı tasarım ve uygulamalarını daha geniş anlamda değerlendirmek ve ödüllendirebilmek üzere 1997 yılından bu yana iki yılda bir çeşitli formlarda çelik yapı tasarım ödülleri düzenlenmektedir. Yarışmanın amacı; Çeliğin mimari inşaat, üretim, sürdürülebilirlik ve ekonomi kriterleri açısından avantajlarını ortaya çıkaran çelik yapı tasarım ve uygulamalarını ödüllendirmek, yapısal çelik endüstrisini daha rekabetçi ve bilinir hale getirerek yatırımcı, mimar ve mühendislerin çeliğin avantajlarından daha çok yararlanmalarına olanak sağlamaktır.

Yarışma takvimi özetle aşağıda olduğu gibidir:
Son Başvuru Tarihi: 17 Ekim 2022
Proje Son Teslim Tarihi: 31 Ekim 2022
Jüri Değerlendirme Toplantısı: 05-11 Kasım 2022
Sonuçların Açıklanması: 14 Kasım 2022
Ödül Töreni: 23 Kasım 2022

TUCSA tarafından düzenlenen “Ulusal Çelik Yapı Ödülleri” ile ECCS tarafından düzenlenen “Avrupa Çelik Yapı Tasarımı Ödülleri” arasında doğrudan bir ilişki olmamakla beraber, Yapı Ödülü kategorisinde seçilmiş projelerden TUCSA tarafından belirlenecek olanlar, Avrupa Yapısal Çelik Birliğinin (ECCS) düzenleyeceği European Steel Design Awards 2023 ödülleri için aday gösterilecektir. ECCS yarışmasına aday gösterilecek projeler için muhtemel kriterler şunlar olabilir;
  1. 31 Mayıs 2020 - 31 Mayıs 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş ve hizmete girmiş,
  2. Dünyanın herhangi bir yerinde inşa edilmiş ancak tasarımının, çelik imalatının veya montajının ECCS tam üyesi ülke (Türk) Firmaları tarafından yapılmış olması.
ESBA 2022 Yarışması
Bu yıl düzenlenen ECCS European Steel Bridges Awards 2022 yarışmasına Türkiye’den “1915 Çanakkale Köprüsü” Yapı Merkezi tarafından, çelik imalatı MİM Mühendislik tarafından yapılan “Peru Modüler Köprüleri” Portekiz firması tarafından önerilmiştir.

Ev sahibi ülke adına Prof. Dr. Nesrin Yardımcı ve Y. Mimar Mühendis Ahmet Alataş’ın da katıldıkları uluslararası jüri tarafından 31 Mayıs 2022 tarihinde Brüksel’de yapılan değerlendirme toplantısında üç projeye ödül verilmesi kararlaştırılmıştır.
  • KARAYOLU ve DEMİRYOLU KÖPRÜLERİ Kategorisinde 1915 Çanakkale Köprüsü
  • BİSİKLET ve YAYA KÖPRÜLERİ Kategorisinde Bridge De Lille Langebro, Danimarka
  • Modular Bridge JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ olarak Erection of 148 Metallic Modular Bridges for Peruvian Government, Peru.
1915 Çanakkale Köprüsü paydaşlarının ve MİM Mühendislik firmasının katılacağı ödül töreni 21 Eylül 2022 öğleden sonra İstanbul InterContinental Otel’de gerçekleştirilecektir. Aynı günün akşamında geleneksel Gala Dinner yemeği düzenlenecektir.
Çelik Yapılar - Sayı: 76 - Mayıs / Haziran 2022

Kendimizi Sınayalım

KENDİMİZİ SINAYALIM SORU 76



© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği