TR|EN
Güncel
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi
Yayınlar > Çelik Yapılar
Sayı: 67 - Kasım / Aralık 2020

Yarışma


SARAYBURNU

17. Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması’nda Mansiyon Ödülü’ne layık görülen Sarayburnu projesi, tarihi bir alan olan Sarayburnu’nu şehir sakinlerinin ve ziyaretçilerin daha fazla ilgi gösterdiği bir alana dönüştürmeyi amaçlıyor.

17. Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması’nda Mansiyon Ödülü’ne layık görülen Sarayburnu projesi, tarihi bir alan olan Sarayburnu’nu şehir sakinlerinin ve ziyaretçilerin daha fazla ilgi gösterdiği bir alana dönüştürmeyi amaçlıyor. 
 
PROJE EKİBİ 
Enes Kaya – MEF Üniversitesi
Zülfüye Yıldız – MEF Üniversitesi
Zehra Elçin Gürsoy – MEF Üniversitesi 
 
“İstanbul ve boğaz” denildiğinde akla ilk gelen yerlerden biri de Sarayburnu. Genellikle olta balıkçılarının ve manzara tutkunlarının vazgeçilmez ziyaret alanlarından biri olan Sarayburnu, tarihi bir alanın merkezinde yer almasına rağmen özellikle turizm açısından beklenilen ilgiyi göremeyen bir bölge. MEF Üniversitesi öğrencileri, Sarayburnu projesi ile bu özel alanı olması gerektiği yere çıkarmayı hedefliyorlar. 



 
MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU 
Sarayburnu projesi, İstanbul Sarayburnu’nda boğazın Avrupa yakasındaki başlangıç noktasında tasarlanan bir çelik koruma örtü projesidir. Sarayburnu tarihi ve konumu açısından her zaman İstanbul’un gözde yerlerinden biri olmuştur. Ancak günümüzde tarihi yarımadanın ticari konumu ile akşam beşten sonra boşalan hatta gece saatlerinde tekinsizleşen bir yer haline gelmiştir. Gün içinde bu alana Eminönü, Yenikapı ve Gülhane Parkından sürekli insanlar manzara seyri için gelip gitmektedir. Eskiden Topkapı Sarayı bahçesi olarak kullanılan bu alanın İstanbul Boğazı’nın seyredilmesi en keyifli yerlerden biri olması, merkezi olup ancak çoğu kimse tarafından bilinmemesi bu mekânın seçilmesinde önemli rol oynamıştır. 
 
Aynı zamanda tarihi yarımadaya yakın bir konumda olmasından dolayı daha canlı ve turistik bir bölge olması kaçınılmazdır. Bölge tarihi ve denize yakınlığı ile bazı ritüellere de yer vermektedir. Alanın kıyı kesimlerinde ve kayalıklarda gün içinde birçok kişi olta balıkçılığı yapar ve kayalıklarda sürekli oturan insanlar olur. 
 
Genellikle sahil projelerinde ve gemilerde gördüğümüz Corten çeliği, yapının hem kıyıda olması ve çevresindeki endüstriyel yapılarla bütünleşebilmesi, hem de tarihi yarımadanın siluetindeki tarihi yorgunluk, eskimişlik hissini tekrar yaratabilmek için örtünün üst yüzeyinde kullanılmıştır. Yapı temel olarak silindir çelik profiller ve kendi aralarında üçgensel formlar oluşturan kirişler tarafından taşınmaktadır. Bu kirişlerden bir kısmı yapının belli noktalarında yere değerek kendi aralarında bir çerçeve oluşturmaktadır. Bu değme noktaları sayesinde yapının üst çatı etkisi yapının yan görünümlerinde ve giriş kısımlarında hissedilebilmektedir. Bu yere değen noktalardan bazıları sisteme koruma örtüsü özelliği vermekle birlikte aynı zamanda buraya gelecek insanların bu yapının üstüne çıkmasını da sağlayacaktır. Yapı çatısında içbükeyleşen noktalara dikey kuvveti engellemeleri için silindir çelik profiller yerleştirilmiştir. Üst levhalarda kullanılan Corten çelik plakaları delikli formda tasarlanarak yapıya estetik form kazandırılmıştır. Olası bir yağışta, yapının koruma özelliği kaybolmaması için delikli bölgelere tıpalar yerleştirilmiştir. 
 
MÜHENDİSLİK AÇIKLAMA RAPORU 
Matematiksel Modelleme 
Tasarımı yapılan projenin analizinin sonlu eleman çözümü yapan SAP2000 v21 programında bire bir modellenmesi uygun görülmüştür. Sistemin numerik modelinin oluşturulurken yatay (deprem, rüzgâr) ve düşey (ölü yük, kar yükü) yükleri tahmini belirlendi. Analiz sonuçlarına göre stres dağılımına bakarak ilk önce taşıyıcı sistemin iskelete ihtiyaç olup olmadığına karar verildi. Daha sonra sistemin talebine bu taşıyıcı sistemden 
 
Yük Tanımlamaları
Analiz yaparken yapıya kendi ağırlığı (ölü yük) dışında, hareketli yük olarak 7.5 kN/ m² alınmıştır, çünkü işlevsel olarak yapı sadece koruma sağlamayacak aynı zamanda insanların üstüne çıkmalarına da izin verecektir. Yapı üzerine etki edecek kar ve rüzgâr yükleri de projenin konumu ve yüksekliği göz önünde bulundurularak TS498’deki değerlerinden alınmıştır. Kar yükü, yayılı yük olarak tüm elemanlara, rüzgâr yükü ise tekil yük olarak rüzgârın emme ve basınç noktalarına ve yapıya gelecek rüzgârın yönüne göre ilave edilmiştir. 
 
ANALİZ 
Yapı analizi için gerekli olan yük kombinasyonları için SteelPRO yarışmasının şartnamesinde belirtildiği üzere Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018) ve Çelik Yapıların Tasarım, Hesap ve Yapım Esaslarına Dair Yönetmelikleri (2018) baz alınarak çeşitli yük kombinasyonları elde edilmiştir. Sismik tehlike analizini elde edebilmek için gerekli deprem yer hareketi düzeyi (DD4) alınmış zemin tipi olarak ZD tip zemin seçilmiştir. Bu veriler sayesinde elde ettiğimiz; SS: Kısa periyot harita spektral ivme katsayısı ve S1: 1.0 saniye periyot için harita spektral ivme katsayısı değerlerini kullanarak “Depremler için tepki spektrum” etkisini modelleyeceğimiz köprü üzerindeki etkisi SAP2000 programı kullanılarak elde edilecektir. 
 
JÜRİ DEĞERLENDİRMESİ 
Genel konsepti ve sosyal ihtiyaçlara ilişkin katkısı açısından başarılı olmakla beraber, mimari ve mühendislik yaklaşımının ve verilerinin yeterli olgunluğa erişmediği görülmüştür. 
 
Ayrıca, yola doğru inceltilmesi olumlu bulunmuş ancak projenin gerektirdiği şekilde detaylandırılmadığı görülmüştür. 
 
vazgeçilmiş, yapının oluşturacağı maksimum stresten kaçınmak için silindirik çelik profiller kullanılmıştır. 
 
 
 
İSTANBUL KAMUSAL BİR ALAN KAZANACAK 
 
Sarayburnu projesi ile ilgili merak ettiğimiz konuları, grup sözcüsü Enes Kaya’ya sorduk. Kaya, İstanbul sakinlerinin hizmet almadan sosyalleşebilecekleri alan sıkıntısı yaşadıklarını söylerken projenin bu sorunu çözeceğini belirtti. 
 
Projeyi tasarlarken Sarayburnu’nu tercih etmenizin nedenini öğrenebilir miyiz? 
 
Proje şartnamesini inceledikten sonra üst başlık olarak verilen çelik koruma örtüsü kavramını irdeledik. Ekip olarak bu örtüyü kamusal bir alanda ve su-kara ara kesitinde tasarlama konusunda fikir birliğine vardık. Bu sebeple kıyı ilişkisi kurabileceğimiz alternatifler üzerinde durduk. Sarayburnu hem tarihi kimliğiyle hem de sunduğu eşsiz panaromik etkiyle ilgimizi üzerine çekiyordu. Bununla beraber güncel kullanımını -bizim gözümüzdeki değerine kıyasla- yetersiz buluyorduk. Mevcut potansiyelini ortaya çıkarmak ve kamusal kullanımı artırmak istediğimiz için projeyi bu alanda yapmaya karar verdik. 
 
Sarayburnu İstanbul’un tarihi alanlarından biri. Tarihi bir alanda böyle bir proje tasarlamanın zorlukları nelerdir? 
 
Sarayburnu’nda proje yapmanın silüete etkisi konusunda tereddütlerimiz elbette vardı. Bu sebeple burundaki doğal eğimi referans alarak bir örtü tasarladık. Böylece insanların hem üzerine çıktığı hem de altında bulunularak yağmurdan, güneşten, rüzgârdan korunabildiği yapay bir topoğrafya oluşturmuş olduk. Yapısal plan sınırlarımızı oluştururken dikkat ettiğimiz önemli konulardan biri burada inşaa edilen ilk Atatürk heykeliydi. Koruma örtüsüne girişleri vurgulayan yarı avlunun merkezinde bu heykeli mevcut haliyle tuttuk. Hem plan sınırlarımızı hem maksimum yüksekliğimizi alandan aldığımız referanslar üzerine temellendirdiğimizde müdahalemizin daha olumlu sonuçlar verebileceğini düşündük. 
 
Yapı analizi için hangi kriterleri dikkate aldınız? 
 
Yapı analizi için yapılan modellemede yarışma şartnamesi ve çelik yapıların tasarım yönetmeliklerine dikkat ettik. Sismik tehlike analizini elde edebilmek bizim için önemliydi, çünkü Sarayburnu sahili bulunduğu konum itibariyle İstanbul’un birinci deprem bölgesinde. AFAD’ın kayıtlarından yardım alarak zemin tipini ve gerekli deprem yer hareketi düzeyi değerlerini kullanarak “Depremler için tepki spektrum” etkisini modelleyeceğimiz çelik koruma örtü üzerindeki etkisini SAP2000 programını kullanarak elde ettik. Bu analiz sonuçlarına göre stres dağılımına bakarak ilk önce taşıyıcı sistemin iskelete ihtiyaç olup olmadığına karar verildi. Daha sonra bu taşıyıcı sistemden vazgeçildi, yapının oluşturacağı maksimum stresten kaçınmak için silindirik çelik profiller kullanıldı. 
 
Proje gerçekleştiğinde İstanbul halkına ne gibi kazanımlar getirecek? 
 
Proje, İstanbul’un tarihi ve turistik anlamda en önemli noktalarından birisi olan Sarayburnu’nun hak ettiği ilgiyi görmesi için bir adım niteliğinde. Topkapı Sarayı ve Gülhane Parkı’nı takip ederek bu noktaya ulaşan insanlar eşsiz İstanbul manzarasını farklı seviyelerden deneyimleme fırsatına sahip olacaklar. İstanbul’da kıyı şeridinde herhangi bir hizmet almadan yalnızca durup, bakıp sosyalleşebileceğimiz alan sıkıntısı yaşıyoruz. Proje gerçekleştiğinde büyük bir kamusal alanı tanımlamış olacak. 
Çelik Yapılar - Sayı: 67 - Kasım / Aralık 2020

Kendimizi Sınayalım

KENDİMİZİ SINAYALIM

Üyelerimiz

ALFATECH GRUP
MEINHARDT



© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği