TR|EN
Güncel
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi
Yayınlar > Çelik Yapılar
Sayı: 71 - Temmuz / Ağustos 2021

Teknik Makale


SINIRDA KARBON DÜZENLEME MEKANiZMASI GELiYOR

Türk Standartları Enstitüsünden Uzman Onur Fatih Bulut ve Baş Araştırmacı Volkan Çağın, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması hakkında yaşanan gelişmeleri kaleme aldılar.

1. Avrupa Yeşil Mutabakatı
Avrupa Birliği’nde uygulanan çevre politikası; kirliliği azaltmayı ve önlemeyi, ekolojik dengeyi gözeterek doğal kaynakların tüketilmesi ile sürdürülebilir kalkınmayı sağlamayı, çevre konusunu enerji ve ulaştırma gibi diğer sektörlerle entegre bir şekilde yöneterek çevresel zararın kaynağında önlenmesini amaçlamaktadır. Uygulanan bu çevre politikasının temel ilkeleri, “kirleten öder”, “bütünleyicilik”, “yüksek seviyede koruma”, “kaynakta önleme”, “önleyicilik” ve “ihtiyat”tır (T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı, 2021).
 
Avrupa Birliği, bu ilkeler doğrultusunda 11 Aralık 2019 tarihinde yeni büyüme stratejisi olarak Avrupa Yeşil Mutabakatını (AYM) açıklamıştır. Çevre ile ilgili karşılaşılan zorluklara bir cevap niteliğinde olan AYM’nin, AB doğal sermayesini koruyup geliştirirken vatandaşların sağlığını ve refahını çevre kaynaklı risk ve etkilerden korumayı amaçladığı belirtilmektedir. AYM’nin başlıca hedeflerinden biri sürdürülebilir bir gelecek için AB ekonomisinin dönüştürülmesi ve döngüsel ekonomiye geçiş planı oluşturulmasıdır. Bu plan doğrultusunda, kapsamlı ve dönüştürücü politikalar tasarlanmalıdır. Bu politikalar aşağıda verilen başlıklarda değerlendirilmiştir (Avrupa Komisyonu, 2019).
- AB’nin 2030 ve 2050 iklim hedeflerine ulaşmak,
- Temiz, uygun maliyetli ve güvenli enerji sağlamak,
- Döngüsel ekonomi için endüstriyi harekete geçirmek,
- Enerjiyi ve kaynakları verimli bir şekilde inşa etmek ve yenilemek,
- Sürdürülebilir ve akıllı ulaşıma geçişin hızlandırılmasını sağlamak,
- “Tarladan sofraya” adil, sağlıklı ve çevre dostu bir gıda tedarik sistemi tasarlamak,
- Ekosistemleri ve biyoçeşitliliği korumak ve iyileştirmek,
- Sıfır kirlilik.

2. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması
AYM’nin temel hedeflerinden biri Avrupa’yı 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarının net olarak denkleştirildiği dünyanın ilk karbon-nötr kıtası haline getirmektir. Bu hedef doğrultusunda AYM kapsamında başlatılması planlanan bir diğer uygulama Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasıdır (SKDM). Bu düzenlemenin amacı, karbon kaçağını önleyerek iklim değişikliğiyle mücadele etmektedir. AB, 04.03.2020 tarihinde kamuoyuna açıkladığı İklim Kanunu teklifi ile birlikte sunulan SKDM içeriğinin belirlenmesi amacıyla paydaşlarla istişare süreci başlatmıştır. 01.04.2020 tarihinde halk müzakeresi süreci tamamlanarak kamu istişare süreci başlatılmıştır. Kamu istişare sürecine dâhil olan ülkemiz, konu ile ilgili görüşlerini Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan 06.04.2020 tarihli raporu ile iletmiştir. Bu süreçlerin sonunda, SKDM’ye ilişkin detayların açıklandığı “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının Oluşturulması” kanunu 14.07.2021 tarihinde yayınlamıştır (Avrupa Komisyonu, 2021). 
 
SKDM, karbon kaçağını önlemek ve sera gazı emisyonlarını azaltmak için tasarlanmış bir araçtır. Bu mekanizma, AB sınırları içerisinde üretilen ürünler için söz konusu olan karbon maliyetlerine eşdeğer bir maliyetin ithal edilen ürünlere de uygulanmasına yönelik düzenleyici bir sistemin oluşturulmasını esas almaktadır. 
 
1 Ocak 2023 tarihi itibari ile yürürlüğe girecek olan SKDM’ye göre çimento, elektrik, gübre, demir ve çelik ile alüminyum sektörlerinin ürünleri uygulamalara konu olacaktır. Kanuna göre İzlanda, Lihtenştayn, Norveç, İsviçre ve AB dışındaki tüm ülkeler bu uygulamaya tabi tutulacaktır. 
 
Avrupa Komisyonu tarafından merkezi bir kayıt sistemi oluşturulacak ve SKDM kapsamında olan ülkelerde olan ve bu kapsamda yer alan ürünleri üreten tesislerin işletmecileri oluşturulacak sisteme kayıt yaptıracaktır. Ek olarak, her bir AB üyesi ülkede, “yetkili otorite” olarak adlandırılan bir kuruluş belirlenecek ve ithalatçı firmalar adına beyanname verecek temsilcilerin bu otoriteye başvurarak yetki almaları gerekecektir. 
 
Kanunda bahsi geçen esaslara göre yetkili temsilciler temsil ettikleri ithalatçılar tarafından gerçekleştirilen SKDM kapsamındaki ürünlerin ithalatı ile ilişkili 31 Mayıs tarihine kadar SKDM Otoritesine bir SKDM beyanı sunacaktır. SKDM beyanı aşağıda verilen unsurları içerecektir:
- Bir önceki takvim yılında AB’ye ithal edilen ürünlerin ton cinsinden miktarı,
- Bir önceki takvim yılında AB’ye ithal edilen ürün miktarına karşılık gelen sera gazı emisyon değerleri (ton CO2e),
- AB’ye ithal edildiği beyan edilen ürünlerin toplam sera gazı emisyon değerlerine tekabül eden SKDM sertifikaları.
 
Ürünlere ilişkin sera gazı emisyonları, ürünün, Avrupa Birliği gümrük sahasına ithal edildiği zamana kadar ortaya çıkan üretim ile ilişkili doğrudan emisyonlar olarak belirlenecektir. Dolaylı emisyonların bu mekanizma kapsamına dâhil edilip edilmeyeceği 01.01.2023- 31.12.2025 dönemini kapsayan geçiş dönemi sonunda Avrupa Komisyonu tarafından yapılacak değerlendirme ile belirlenecektir. 
 
İthal edilen ton ürün bazında hesaplanacak sera gazı emisyonlarının AB Emisyon Ticaret Sistemi (2018/2067) kapsamında akredite olan veya Avrupa Akreditasyon Teşkilatı (EA) ile karşılıklı tanıma anlaşması (MLA) imzalamış ülkelerin akreditasyon kuruluşlarından akredite doğrulayıcılar tarafından doğrulanması gerekecektir.
 
Sera gazı emisyonlarının hesaplamasına ilişkin yöntemler bu kanunun Ek-3’ünde belirtilmiş olup, hesaplama yöntemlerinin unsurlarına ilişkin detaylı kurallar Avrupa Komisyonu tarafından ayrıca yayınlanacaktır. 
 
SKDM beyannamesinde bahsi geçen SKDM sertifikası, ithal edilen ürünle ilişkili her bir ton CO2 eşdeğeri sera gazı emisyonuna tekabül eden elektronik bir sertifika olarak belirlenmiştir. SKDM sertifikalarının, her ülkenin yetkili otoritesi tarafından satılacağı ve kayıt altına alınacağı belirtilmiştir.
 
Geçiş dönemi sonrasında beyanname vermeye yetkili temsilci tarafından temsil ettiği ithalatçının ithal ettiği ürünlerin toplamından kaynaklanan sera gazı emisyonlarına karşılık gelecek sayıda SKDM sertifikası temin edilmesi gerekecektir. SKDM sertifikalarının fiyatlandırmasının, 2003/87/EC sayılı direktifin 10. maddesinde belirtilen prosedüre uygun olarak açık artırma platformlarında yürütülen tüm AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) tahsisat ihalelerinin kapanış fiyatlarının ortalaması olarak haftalık bazda, hesaplanacağı, bu ortalama fiyatın her haftanın son iş gününde AB Resmî Gazetesinde yayınlanacağı ve takip eden haftada satışlarda uygulanacağı belirtilmiştir. 
 
SKDM kapsamında yer alan ürünlerin üretildiği ülkelerde ürünle ilişkili bir karbon fiyatlaması söz konusu ise ve buna ilişkin kanıtların yetkili otoriteye sunulması durumunda beyanname vermeye yetkili temsilci tarafından denkleştirmede kullanılacak SKDM sertifika sayısında bir azaltım talep edilebilecektir. Bu konuyla ilişkili olarak ülkemizde “Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Türkiye Programı” başlatılmış olup karbon piyasaları teşkil edildiğinde bu azaltım talepleri için konu olabileceği değerlendirilmektedir.
 
1 Ocak 2023 – 31 Aralık 2025 dönemi Avrupa Komisyonu tarafından SKDM için geçiş dönemi olarak belirlenmiştir. Geçiş döneminde ithal edilen SKDM kapsamındaki ürünler için raporlama yükümlülüğü bulunmakla birlikte, mali yükümlülükler 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacaktır. Geçiş dönemindeki SKDM raporlamalarının üçer aylık dönemler için yapılması ve aşağıda verilen bilgileri içermesi gerekecektir:
İthal edilen ürün grubu için üretimin gerçekleştiği ülkede bu ithalat ile ilişkili her bir tesisten gelen toplam ürün miktarı (ton),
- İthal edilen her bir ton ürün ile ilişkili toplam sera gazı emisyon miktarı (CO2 eşdeğeri cinsinden),
- İthal edilen her bir ton ürün ile ilişkili toplam dolaylı sera gazı emisyon miktarı (CO2 eşdeğeri cinsinden),
- Karbon piyasalarının bulunduğu ülkelerde ihracatla ilgili herhangi bir teşvik mekanizmasına (vergi iadesi vb.) tabi olunmaması durumunda, ithal edilen ürünlerin sebep olduğu sera gazı emisyonları ile ilişkili üretildiği ülkede ödenen karbon fiyatı.

3. Sonuç ve Değerlendirme
Yapılan değerlendirmelerden anlaşılacağı üzere demir ve çelik sektörü bu mekanizmaya tabi olacak beş sektör arasındadır. Demir ve çelik sektörü için SKDM kanunun Ek-1’inde listelenen ürün grupları Tablo 1’de verilmektedir. 
 
Tabloda verilen ürün grupları göz önüne alındığında sektörde yer alan kuruluşların bir kısmının 2015 yılından beri ülkemizde uygulanmakta olan sera gazı emisyonlarının takibi hakkındaki mevzuat kapsamında izleme, raporlama ve doğrulama (İRD) süreçlerine tabi olduğu değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, İRD kapsamında yer almayan birçok kuruluşun da ürünlerinin karbon ayak izini belirlemeye yönelik çalışma yürütmek durumunda kalacağı anlaşılmaktadır. Ulusal mevzuat kapsamında yükümlülüğü bulunmayan kuruluşların bir kısmı gönüllülük esasına göre TS EN ISO 14064 ve benzeri standartları esas alarak karbon ayak izi konusunda belirli çalışmaları yürütmekle birlikte diğer kısmının ise bu konuya ilişkin herhangi bir tecrübesi bulunmamaktadır. Bu sebeple öncelikli olarak SKDM kapsamında İRD süreçlerine tabi olacak kuruluşlarımıza yönelik özellikle izleme ve raporlama konusunda kapasite geliştirme çalışmalarının gerçekleştirilmesi önem arz etmektedir. 
 
İzleme ve raporlama süreçlerine ek olarak, AB’ye ithal edilecek SKDM kapsamındaki ürünlerle ilişkili sera gazı emisyonlarının doğrulama sürecine de tabi olması gerekmektedir. Doğrulama süreci, akredite doğrulayıcı kuruluşlar tarafından yürütülmesi şartı getirilmektedir. Bu kuruluşların AB üyesi ülkelerin akreditasyon kuruluşlarından veya EA ile sera gazı emisyonlarının doğrulanması konusunda MLA imzalamış diğer ülkelerin akreditasyon kuruluşlarından akredite olması gerekmektedir. Ulusal İRD mevzuatı kapsamındaki doğrulamalar için ulusal akreditasyon kuruluşumuz TÜRKAK tarafından verilen akreditasyon hizmeti Avrupa Akreditasyon Teşkilatı Karşılıklı Tanıma Anlaşması (EA-MLA) kapsamındadır. Ülkemizde, halihazırda sera gazı emisyon raporlarının doğrulanması kapsamında TÜRKAK tarafından akredite edilmiş doğrulayıcı kuruluşlar bulunmaktadır. Bununla birlikte doğrulama ve akreditasyon ile ilgili Avrupa Komisyonu tarafından daha sonra yayınlanacak kurallar çerçevesinde ilave çalışma yapılması gerekebilecektir.
 
AB tarafından alınan bu aksiyonlara yönelik uyumla ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Avrupa Yeşil Mutabakatı Eylem Planı 16.07.2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. AYM Eylem Planı, aynı zamanda, yeşil yatırımların ülkemize çekilmesi ve ilgili tüm politika alanlarında yeşil dönüşümün desteklenmesini hedefleyen bir yol haritası niteliğindedir. Türk sanayicisinin rekabet gücünü artırabilmek için üretim kaynaklı emisyon yoğunluğunun azaltılması adına yeşil teknolojilere yatırımın artırılması önem arz etmektedir.
 
Yayınlanan Eylem Planı Madde 1.1.4. gereğince sera gazı emisyonlarına ilişkin “AB tarafından belirlenecek metodoloji/standartlar çerçevesinde belgelendirme faaliyeti gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülmesi raporlamaya ilişkin teknik destek sağlanması” görevi Türk Standartları Enstitüsüne verilmiştir.
 
Sera gazı emisyon raporlarının izlenmesi, raporlanması ve doğrulanması konusunda 2012 yılından bugüne çalışmalar yürütmekte olan Türk Standartları Enstitüsü, Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik ve Uluslararası Havacılığa Yönelik Karbon Denkleştirme ve Azaltma Şeması (CORSIA) kapsamında gerçekleştirilen doğrulama faaliyetleri ile ilgili olarak, TS EN ISO 14065 standardı kapsamında TÜRKAK tarafından akredite edilmiştir; bu mekanizma kapsamında sanayicimizin ihtiyaç duyabileceği eğitim, teknik destek, doğrulama ve benzeri konularında hizmet verebilecek yeterliliktedir. 
 


KAYNAKÇA
Avrupa Komisyonu. (2019). The European Green Deal. Brüksel.
Avrupa Komisyonu. (2021). Proposal for a establihing a carbon border adjustment mechanism. Brüksel.
T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı. (2021, Nisan 22). Avrupa Birliği Başkanlığı Web Sitesi: https://www.ab.gov.tr/fasil-27-cevre_92.html adresinden alınmıştır
 
 
 
 
Çelik Yapılar - Sayı: 71 - Temmuz / Ağustos 2021

Projeler

HATAY STADYUMU

Kendimizi Sınayalım

Kendimizi Sınayalım



© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği