TR|EN
Güncel
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi
Yayınlar > Çelik Yapılar
Sayı: 71 - Temmuz / Ağustos 2021

Teknik Makale


YAPISAL ÇELİKTE SÜRDÜRÜLEBİLİR KORUMA

TK 4-Korozyon ve Yüzey Koruma Komitesi Başkanı, Kimya Mühendisi Ali Orkun Yalım, sürdürülebilirlik kavramı ışığında yapısal çelik sektörüne değindi.

İçinde bulunduğumuz dünyada ve 21. yüzyılda, insanoğlunun hayatta kalma mücadelesi farklı bir boyutta devam etmektedir. Son yüzyılda, dünyanın teknolojik olarak değişimine baktığımız zaman çok hızlı bir gelişim sağlandığı görülmektedir. Bu hızlı gelişim, doğal olarak nüfusun artmasına sebep olmuştur. Nüfus artışları da ihtiyaçların çeşitlenmesine ve artmasına sebebiyet vermiştir. 
 
Aşağıda yer alan grafiklerde de görülebileceği gibi, nüfus artışları ve teknolojik gelişmelerin karşılığında kaynak problemleri oluşmaktadır. Bu gelişim döngüsü içinde, sektörel değişimler ve gelişimler de çok hızlı olmuştur. Örneğin, dünyada çelik kullanım oranları 1994’ten 2018 yılına kadar 3,5 kat artmıştır.  Önümüzdeki yıllarda da artacağı yapılan analizlerde görülmektedir.
 
Büyük resme bakıldığında, dünyadaki tüm bu gelişmeler bazı başlıkları öne çıkartmaktadır. Bu başlıklardan biri sürdürülebilirlik. Sürdürülebilirlik kavramı ile aslında yaşanan tüm bu gelişmelerin bir denge içinde olmasına, uzun zaman doğa ve çevreyle bütünsel yaklaşımlar göstermemiz gerekliliğine vurgu yapılmaktadır.
 
Kendi sektörümüze bu tanımlar ışığında baktığımızda, neleri nasıl yapmamız gerektiğiyle ilgili yol bellidir. Yapısal veya yapısal olmayan çeliklerin korozyona karşı olan ömürlerini arttırmak, yapıların ömürlerini uzatmak, bakım periyodlarını azaltmak, doğaya verilen zararı da azaltmak anlamına gelmektedir. Aslında yapının doğru şartlarda korozyona karşı korunması, yapının ve doğanın sürdürülebilirliği açısından son derece önemlidir.
 
Önemli bir veriyi tam bu noktada paylaşmak isterim. Bir yılda dünyada korozyona uğradığı için kullanılamayan çelik yapıların maliyetleri nedir? Çok büyük rakamdır. NACE raporuna göre bu rakam yıllık 276 milyar dolardır.
 
Bu kadar büyük bir rakamdan elde edilecek tasarruf ile pek çok çevreci ve sürdürülebilir kaynağı yönetmek mümkündür.
 
Söz konusu genel bilgiler ışığında neler yapmalı ve nasıl bir fayda oluşturmalıyız? İşte tam olarak bu sorunun cevabı, içinde bulunduğumuz sektörde bulunuyor.  Çeliği olması gereken şekilde korumak zorundayız. Dünyada çeliğin korozyona karşı korunması maksadı ile ISO 12944 standardı temel kabul edilmektedir. Bu standart ile kullanım alanına ve ihtiyaçlara göre korozyon ömrü belirlenmekte ve izlenmesi gereken yöntemler gösterilmektedir.
 
Bu bilincin arttırılması, korozyona karşı önlemlerin olması gerektiği gibi uygulanması bir toplumsal bilinç işidir. Bu noktada devlet politikaları, sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri ve özel sektör temsilcilerinin çalışmaları belirleyicidir ve son derece önemlidir. Bu temel üç unsurdan eksik olan bir tanesi, sürecin istenilen performansta ilerlemesine mani olacaktır. Hepimiz üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeli ve toplumsal bilince destek olmalıyız. Bu bilinç bizim daha güzel, çevre ile daha bütünleşik bir dünyada yaşamamıza, yani sürdürülebilir bir kaynak yönetimine sebebiyet verecektir.



Kaynakça:
 
 
 
 
Çelik Yapılar - Sayı: 71 - Temmuz / Ağustos 2021

Projeler

HATAY STADYUMU

Kendimizi Sınayalım

Kendimizi Sınayalım



© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği