TR|EN
Güncel
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi
Yayınlar > Çelik Yapılar
Sayı: 79 - Kasım / Aralık 2022

Ulusal Çelik Yapı Ödülleri


ULUS MODERN KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ

13. Ulusal Çelik Yapı Ödülleri’nde Tasarım Kategorisi’nin “Dayanıklılık ve Sürdürülebilirlik” alanında Teşvik Ödülü alan Ulus Modern Kültür ve Sanat Merkezi projesi, kültürel açıdan Ankara’nın ruhuna katmayı hedeflediği değerlerle öne çıkıyor.

PROJE ADI
Ulus Modern Kültür ve Sanat Merkezi

PROJEYİ SUNAN
Sökün Architecture Research & Design Studio

YER
Ulus / Ankara

PROJENİN GENEL BOYUTLARI
10.000 m2

MİMAR
Sinem Ceren Sökün – Murat Sökün

STATİK MÜHENDİS
Ahmet Topbaş
 
Kentler geçmişten günümüze insanlık tarihinin en karmaşık yaşama birimleri olarak düşünülebilir. Meydanlar ise kentlerin bu karmaşıklık içerisinde kendini belli eden, kent kültürünün ve kurumsal kimliğin ifade edildiği sosyal çekim merkezleridir. Tarihsel süreçte üstlendikleri farklı işlevlerle ilk kamusal mekân olarak tanımlanan meydanlar, kentlinin buluşma, paylaşma ve karışma noktası olmuşlardır.

Kurumsal ve kamusal olarak Türk Modernizmi’nin temellerinin atıldığı Başkent Ankara’nın ilk merkezi niteliğindeki Ulus Meydanı (eski ismiyle Taşhan Meydanı) kentin ilk kamusal mekânı olma özelliğine sahip olup, ortak kent hafızamızın önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda, kültür sanat merkezleri de kamusal alan söz konusu olduğunda akla gelen en önemli mimari yapılar olduklarından, Ulus Modern, Ulus’un odak noktasında birleştirici ve bütünleştirici bir kamusal alan olma potansiyeline sahip bir yapı olacaktır.

Yerleşim
Proje alanı, Ulus’un tarihi dokusu ile modern mimarlık tarihimizin önemli eserlerinin kesiştiği bir noktada yer almaktadır. Proje aynı zamanda yaya sirkülasyonunun oldukça yoğun olduğu bir bölgededir. Tasarlanan kültür ve sanat merkezi hem ziyaretçileri hem de Ulus sakinlerini bir araya getirirken sanat merkezinin sunduğu imkânlar nedeniyle meydan günlük yaşamın bir parçası haline gelecek, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan sosyal bölünme ve sınıfsal katmanlaşmayı azaltmaya yardımcı olacaktır. Bu sayede proje, eşit derecede ortak kullanıma açık ve sosyal çekiminin güçlü olduğu bir kamusal alan olma amacına sahiptir.

Bağlam ile İlişki
Ulus Modern Kültür ve Sanat Merkezi, yapıldığı çağın imkânlarının ayırt edilebildiği, tarihi doku ve modernizmin ilk örneklerinin bir arada olduğu nirengi noktasında bulunmasının verdiği sorumluluk ile kentin tarihi belleğini kesintiye uğratmayan tasarım ilkeleri ve malzeme kullanımıyla hem yatayda hem düşeyde kamusal bir alan yaratmayı hedefleyen bir yapıdır. Projenin farklı kotlardaki teraslara dışarıdan panoramik asansörle erişimiyle, meydan ve çevresindeki sokaklarla daimi akış halinde olacak sirkülasyonuyla çevresiyle kesintisiz bir ilişki içerisinde olacağı öngörülmüştür.


MİMARİ AÇIKLAMA
Kütle
Kentin daha çok açık kamusal alanlara ihtiyacı olduğu düşünülerek, yapılı çevreyle birlikte düşünülmüş küçük avlular oluşturmak, binanın zemin kotunda açık alanlar yaratılıp kütleleri yukarıya alma fikri ile en büyük hacimdeki kütleyi en yukarıda kurgulayarak, zeminde anlamlı bir geri çekilme sayesinde ziyaretçiyi atölye, meydan ve sokak ilişkisinin kurulduğu açık bir kamusal alan olan bir boşluk ile karşılamak düşünülmüştür. Bu sebeple Ulus Modern’in tasarımını akışkan ve geçirgen olarak tanımlayabiliriz. Kütleleri yukarıda kullanarak kent zeminini çoğaltma fikri farklı lokasyonlarda da uygulanabilecek bir model olarak değerlendirilebilir.

Geçmişten günümüze gelen han ve pasaj kültürü, Ulus’un da tarihi belleğinde önemli bir yerdedir. Bu bağlamda yerel esnafın günlük yaşantısının bir parçası olan yaya koridorunu kentin yaya sirkülasyonuna katkı sağlayacak bir pasaj gibi de düşünebiliriz. Bu şekilde yerel esnaf ile sokaktan geçen yaya ve Ulus Modern’e gelen ziyaretçinin birbirleri ile karşılaşacakları ortak kamusal alan hedeflenmiştir.

Meydan
Açık hava sineması gibi çeşitli etkinliklerin de yapıldığı ortak bir platform olan meydan, korunaklı bir ortam olup ziyaretçiyi Susam Sokak kotundan içine çekerek rampa ile üst meydana çıkarıyor. Burada çeşitli okuma, oturma alanları ve atölyelerin gerçekleştireceği ortak çalışma alanlarının kullanımıyla ziyaretçinin günlük aktivitelerini ''kentin oturma odasında'' gibi bir rahatlıkla geçirmesi amaçlanıyor.

Rampa
-4.00 kotundaki korunaklı meydandan +0.00 kotundaki açık meydana ulaşımı sağlayan rampa ile binanın etrafında dolaşmak zorunda kalmayan yayalar, sokak ve meydanın ilişkisinden faydalanırken, binayı bir geçiş olarak kullanabiliyor, aynı zamanda bina atmosferini de deneyimleyebiliyorlar.

Kanopi
Yapısal ahşaptan yapılması düşünülen kanopi ve çeperdeki akstan aşağı doğru düşeyde oluşturulan gergiler ile tutturulan cam cephe, açık kamusal alanlar olarak nitelendirilen açık hava sergisi, teraslar ve açık hava sineması için bir korunak görevi görmektedir.

Taşıyıcı sistemin sık aks aralıkları ile tasarlanmış olması, yani arazinin uzun yönünden 8-8-6-8-6-8-8 ve kısa yönünde 8-8-6-8-8 aks dizilimi her katta daha özgür döşeme yaratmaya imkân verirken, işlevlerine göre açık veya kapalı olarak kullanılabilen ve üst katlara yükseldikçe büyüyerek boşlukları dolduran bir mimari oluşumuna izin veriyor.

Malzeme Seçimi
Tasarım araştırmaları süresince malzeme seçimini belirleyen en önemli faktörler yapısal olarak hafif ve dayanıklı olması, bağlam ile görsel uyumu, erişimi kolay ve mümkün olduğunca yerel malzeme kullanılabilirliği olmuştur. Bu nedenle taşıyıcı olarak çelik, sağır duvarların oluşturulmasında traverten ve Ankara bölgesinde çıkartılan pembe andezit taşı, kanopinin tamamında yapısal ahşap doğramalarda ahşap ve çeperde koruyucu olarak da cam kullanımı düşünülmüştür.


MÜHENDİSLİK AÇIKLAMASI

Yapı narin ve sık çelik çerçeve, çaprazlı sistem ve betonarme perdelerden oluşan karma bir yapıdır. Planda kuzey güney yönünde batı tarafındaki çekirdek perdeleri tüm deprem yükünü karşılarken döşeme ve çatı diyaframlarının da bağlandığı rijit bir düşey şaft oluşturur. Bodrum otopark katlarına sürekli devam eden bu perdeler, bodrum çevre perdeleri ile birlikte sağlam bir zemin altı podium ve temel sistemi oluşturur. Zemin üstünde devam eden perdeler çatı katına kadar devam eder. Çatıdaki ahşap kaset yapısal örtü ve kanopi, çelik kolonları çatı üstünden bağlayan bir kiriş ve çatı çaprazı diyafram sisteminden asılır. Uçar gibi ve narin ahşap örtü görüntüsünü vermek için üst kotundaki çelik kiriş sistemi kullanılmış olur. Ek olarak bu çelik yatay kiriş ve çapraz sistemi, betonarme perdeler ile çelik çaprazlı doğu aksındaki sistemleri birbirine bağlar ve oluşacak burulma ve asimetrik hareketleri dengeler.

Dış akslardaki çelik kolonlar minimum d406 mm, iç akslarda ise d323 mm olarak ön hesap yapılarak teyit edilmiştir. 6 metre ile 8 metre aks aralıkları ve 4 katlı bir yapı yüksekliği düşünülerek bu kolonların uygun et kalınlığı ve malzemede de S355 seçilerek burkulma güvenliği sağlanacaktır. Doğu tarafında iki yönde de çelik gergili çapraz sistemi kullanılarak batı çekirdeklerle oluşturulan rijitlik merkezi kayması dengelenmesi ve burulma artı asimetrik yanal deplasmanlar önlenmiştir.

Ara katlarda döşeme kalınlığı içinde farz edilecek IPE veya HEA 400 ila 500 profillerden oluşturulacak ana aks kirişleri sistemi rijit moment bağlantılarıyla dengeye getirir çapraz ve perdeli sisteme diyafram yüklerini iletmede ve kolonların eğilme karşısındaki rijitliklerine büyük katkı sunar. Döşeme kalınlığı vibrasyon ve yangın güvenliği açısından trapez sac hadve kalınlığı da dâhil 15 cm yapılabilir. Tali kirişler 2-2.5 arayla atılarak trapez altında bırakılır ve kompozit çalışma sağlanır. 8 metre max kiriş açıklığı için IPE veya HEA 240-300 mm kirişler ile vibrasyon kriterleri dahi tatmin edilebilir. Düşey yük taşıyan açıklıklar çelik açısından değerlendirildiğinde bu kesitte kirişler için az olduğu için döşemenin kirişlerin üstünde değil flanşları arasında yapılarak kompozit davranış kabul edilmemesi statik olarak sorun çıkarmaz. Kiriş gövdelerine kaynatılacak köşebentlere trapez sac oturtularak düşük döşemeler teşkil edilebilir. Donatı sürekliliği için atölyede kiriş gövdelerine donatı aralığınca açılmış deliklerden geçirilecek ek donatılar sayesinde kenetlenme ve bindirmedem sorun yaşanmaz. Montaj da makul yapılabilecektir.

Zemin raporundan görüldüğüne göre; yapı birinci bodrumunda deprem riski düşük ve ayrışmış andezite önerilen 3 kat bodrumla da andezit formasyonuna ulaşacak bir kazıya yapının oturtulacağı öngörülmüştür. Hafif yüklere ve düşük deprem riskine maruz kalacak yapıda derin temellere gerek olmadığı düşünülmektedir. Zemin açısından radye temel ve bodrum duvarlarıyla çok rijit ve az riskli bir yapı temeli, buna bağlı üst yapı ortaya çıkacaktır.

JÜRİ RAPORU
Yapısal çeliğin değişik formlarının yapıda yer alması, çeliğin amacına uygun kullanılması olumlu bulundu. Yapının işlevselliği ve kültürel bilgilerin işlenerek çözüme gidilmiş olmasının değerli olduğu kaydedildi. Statik açıdan değerlendirmek için yeterli verinin olmadığı belirtildi. Taşıyıcı sistemle ilgili net bilgilerin raporda yer almadığı ve mühendislik açıklama raporunun yeterli olmadığı jüri tarafından kaydedildi.

Ulus Modern Kültür ve Sanat Merkezi projesinin Şartnamenin 4.b.(2) bendine göre “Dayanıklılık ve Sürdürülebilirlik” alanında oy birliği ile Teşvik Ödülü almasına karar verildi.

Proje görselleri;
https://tucsa.org/images/celik_yapilar/81/81_celik_yapilar_pdf_2312023115939.pdf 
Çelik Yapılar - Sayı: 79 - Kasım / Aralık 2022

Kendimizi Sınayalım

KENDİMİZİ SINAYALIM SORU 79



© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği