Volümetrik – Modüler sistemlerin önemi gerek yapı sektöründe gerekse rafineri, petrokimya ve enerji gibi endüstriyel projelerde gün geçtikçe daha da artmaktadır.
Volümetrik – Modüler sistemlerin ortak özelliği, sistemin tüm bileşenleri ile, gerekli tüm testler ile birlikte “fabrika” şartlarında tamamlanması, böylece sahada yapılacak işlerin en az seviyeye indirilmesi olarak özetlenebilir.
Bu açıdan “Volümetrik – Modüler” yapılar endüstriyel sistemlerdir. Fabrika ortamında imal edilir ve tüm bileşenleri ve testleri tamamlanmış olarak proje sahasına gönderilir.
Taşıma ve “yükleme – boşaltma” kıstasları gerek boyutlar gerekse ağırlık açısından “volümetrik – modüler” sistemlerin tasarımında önemli rol oynar.
Özellikle taşıma sırasında boyut kısıtlaması nedeni ile olabildiğince kompakt çözümlere gidilir. Bu da modüler sistemler ile gerçekleştirilen projelerin daha küçük alanda yapılabilmesini olanaklı kılar.
Gerek boyut kıstasları ile ilgili kriterleri sağlamak gerekse ağırlık kıstasının karşılanması ve “yükleme – boşaltma” operasyonlarının en üst seviyede güvenli yapılabilmesi açısından, “malzeme dayanım/kütle” avantajı dikkate alındığında “volümetrik – modüler” sistemlerde çelik malzeme öne çıkar ve sıkça tercih edilir.
Volümetrik – Modüler sistemlerin avantajları genel olarak aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Hızlı tamamlanma
- Kalite kontrolü
- Maliyet etkinliği
- Daha düşük proje alanı kullanımı
- Daha az atık üretimi ve çevresel etki
- İnovasyonu teşvik
- Güvenlik
Hızlı tamamlanma:
Volümetrik – Modüler sistemler, yapının önemli bir kısmının fabrikada önceden üretildiği ve montaj için proje sahasına getirildiği sistemlerdir. Böylece saha işçilik süreleri ve buna bağlı olarak proje tamamlanma süreleri önemli ölçüde azalır.
Kalite kontrolü:
Fabrikada hazırlanan modüller, daha kolay ve daha sıkı izlenebilir kalite kontrol prosedürüne tabi tutulabilir. Tekrarlanabilir üretim süreçleri, kullanılacak malzemelerin ve işçiliğin kalitesini artırır, fabrika ortamında bulunabilen gelişmiş tezgâh ve ekipman olanakları ile daha dayanıklı ve güvenli sistemlerin yapımı mümkün olur.
Maliyet etkinliği:
Volümetrik – Modüler sistemler öncelikle saha işçilik sürelerinin azalmasını sağlar. İşçilik sürelerinin azalması saha işçilik maliyetlerinin azalmasını sağladığı gibi verimliliğin artırılmasını olanaklı kılar.
Daha düşük proje alanı kullanımı:
Volümetrik – Modüler sistemler için ihtiyaç duyulan proje alanı doğal olarak daha küçüktür. Bu da özellikle rafineri, petrokimya, offshore platform gibi sıkışık yerleşimli projelerde toplam kullanım alanlarında önemli küçülmeler sağlar.
Daha az atık üretimi ve çevresel etki:
İmalatı ve testlerin fabrika ortamında yapılıyor olması atık yönetimini kolaylaştırır, saha işlerinde azalmaya bağlı olarak çevresel etki en aza indirilir.
İnovasyonu teşvik:
Modüler sistemler, yeni teknolojilerin ve yenilikçi çözümlerin benimsenmesini teşvik eder. Oluşturulabilecek Ar – Ge ekiplerinin de katkısı ile yeni bir bileşen geliştirmek veya mevcut bir bileşeni iyileştirmek her zaman olasıdır.
Güvenlik:
Proje sahasında yapılacak işlerin azalmasına bağlı olarak saha güvenlik riskleri aynı oranda azalır, buna bağlı olarak güvenlik sistemi daha kolay yönetilebilir.
VOLÜMETRİK – MODÜLER SİSTEMLERİN ENDÜSTRİDE KULLANIMI
Volümetrik-Modüler sistemler özellikle rafineri, petrokimya projelerinde, gaz ve petrol terminallerinde, offshore platformlarda uzunca bir süredir kullanılmaktadır. Ölçme istasyonlar, kompresör üniteleri, “Reverse – osmoz” sistemleri gibi pek çok sistemde “çelik skid” üzerinde modüler sistemler sıkça kullanılmaktadır. (Şekil 1)
Tamamen endüstriyel olarak fabrikalarda üretilen, tüm bileşenleri ile gerekli testleri ve “mekanik tamamlama” aktiviteleri fabrika ortamında gerçekleştirilip sahaya gönderilen modüllerin, nerede ise “plug & play” prensibi ile tüm sistem ile entegrasyonu sağlandıktan sonra projenin kısa bir sürede “pre-commisionnig” ve/veya “commisioning” ve devamında “start-up”a hazır hale gelmesi mümkün olabilmektedir.
Yenilikçi yaklaşımın ürünü olarak sürekli geliştirilmeye açık olan bu sistemlerin özellikle yukarıdaki endüstriyel projelerde kullanımı bir anlamda salt malzemenin yanında üst düzey teknik bilginin katkısı ile katma değerde kayda değer bir artış sağlar.
SONUÇ
Ülkemizin coğrafi özellikleri ve eğitimli iş gücü nüfusu dikkate alındığında Volümetrik – Modüler -sistemlerin yaygınlaştırılması yüksek katma değerli ürün ihracatının geliştirilmesi açısından da son derece önemlidir.
Bu sistemlerin geliştirilmesi ve teşvik edilmesi bir yandan katma değeri yüksek ürünlerin ihracatına olumlu katkı yaparken öte yandan eğitimli insan kaynağına sürdürülebilir istihdam yaratması açısından da önem kazanır.