Olumsuzlukları sıralamaya kalkarsak, taşıyamayacağımız boyutlara ulaşabilir, yaşamı daha da zorlaştırır. Oysa insana yaşam gücü veren iki unsur çok önemli; biri zaman zaman insanların taşıyamayacakları yükleri geride bırakabilmesi diğeri ise daima içimizde parlayan ümittir. Böylece, yepyeni beyaz bir sayfa açma fırsatı doğar bizlere. Her Yeni Yıl içimizdeki umudun verdiği güçle, şevkle ve heyecanla yeni bir dönemin başlangıcıdır.
Bir de sonuna geldiğimiz 2021’in iyi yanına bakalım. Bu sürede tatlısıyla acısıyla birçok anı biriktirdik, ama bunun yanında dostlar edindik, dostlukları pekiştirdik. Dilerim Oğuzkan Bölükbaşı’nın alabildiğine içten, alabildiğine duygulu şu dizelerinde olduğu gibi dostlar biriktirmişsinizdir.
Dostları olmalı insanın;
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen.
Düşünmediklerini düşündüren,
Seni bir cambaz ipinde, güvende tutabilen,
Gerektiğinde senin için ateşi yutabilen,
Yolunu ışıtan ustan olmalı.
Şekillendirmeyi öğrenmeli hayatın çömleğini,
Sana vermeli soğuk bir kış gününde
Üzerindeki tek gömleğini…
Yaşanan tüm olumsuzlukların iyiye evrilmesi, Yeni Yılın okurlarımıza, sektörümüze, ülkemize ve tüm insanlığa sağlık, barış ve bereket getirmesini en içten dileğimizdir.
TUCSA’NIN 30. YILI
Türkiye’de Çelik Yapı sektörünün örgütlenmesi fikri Kurucu Başkan merhum Prof. Dr. Tevfik Seno Arda başkanlığında bazı akademisyen ve sanayiciler tarafından 1988 yılında yeşermeye başladı. 1989 yılında başlayan kuruluş çalışmaları 1992 yılında tamamlandı ve
20 Temmuz 1992 tarihli Dernek Kuruluş Bildirimi belgesi ile Yapısal Çelik Derneği kuruldu. Türkiye’de yapısal çelik ve çelik yapı sektörünün oluşumuna öncülük yapmış olan Yapısal Çelik Derneği’nin unvanının başına “
Türk” kelimesinin gelmesi Bakanlar Kurulu’nun 26 Şubat 2001 tarihli kararı ile onandı ve derneğin unvanı
Türk Yapısal Çelik Derneği oldu.
2021’İN ARDINDAN
Sektöre Bakış. Geçtiğimiz bir yılın ekonomik değerlendirmesini geçen sayımızda büyük ölçüde yaptığımız için burada aynı şeyleri tekrarlamayacağım. Ancak hatırlamak gerekirse, Ekim sonu itibariyle yaptığımız değerlendirmede, İngilizce “Stagnation” yani durgunluk/daralma ve “Inflation” yani şişme/enflasyon kelimelerinden türetilmiş ekonomik terim olan stagflasyon’dan bahsetmiştik. Sözünü ettiğimiz bu sıkıntılı ekonomik gelişmeler son iki ayda tavan yaptı: döviz kurlarında anormal hareketlilik, buna bağlı olarak hammadde ve enerji fiyatlarında ciddi bir artış, iç piyasada zam üzerine zam, özellikle halkın çoğunluğunu oluşturan dar gelirli vatandaşların geçim sıkıntıları. Bunlar, hükümet yetkilileri dâhil herkesin ifade ettiği tespitler.
Bu ülke hepimizin. Enflasyon ya da stagflasyondan kurtulmanın yolunun üretim olduğuna inanıyoruz. Eğer üretim olmazsa sorunu inşaat ya da ticaret ile gidermek veya minimize etmek mümkün ya da sürdürülebilir olmayabilir. Burada bizlere düşen, yatırımların, istihdamın ve ihracatın arttırılması için sektörümüze sahip çıkıp sen-ben ayırımına düşmeden, her şeyi devletten beklemeden, birlik ve dayanışma içinde ortak akılla kendi çözümlerimizi kendimizin üretmesi ve bu alanda devlet ile iş birliğinin daha da sıkılaştırılmasıdır. TUCSA bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu konuda üzerine düşeni yapmaya hazırdır.
Şimdi 2021’de yaşananlardan bazılarına değinelim.
Doğal Olaylar. Yaz aylarında yaşanan büyük yangınlar ülkemizde ve dünyada bugüne kadar görülmemiş ölçüde büyük fırtınalar, hortumlar, tsunami, Grönland’da yağmur yağması ve buzul erimeleri, seller… Hoyratça ve bencilce kullandığımız doğayı tahrip ediyoruz. Kendimiz ve gelecek nesiller için doğanın kendini yenileyebileceği koşulları sağlama zorunluluğumuz var.
Zaman zaman akademik çevrelerin ve kamunun dikkatini çekmeye çalıştığımız şu konuyu tekrar gündeme taşımak istiyoruz: Doğa olaylarındaki bu değişimin bilimsel yöntemlerle izlenmesi, nasıl ve ne yönde gelişeceği belirlenmeye çalışılmalı yakın bir gelecekte standartlarımızda ve yönetmeliklerimizde yer alan yüklerin ve önlemlerin yetersiz kalacağı göz önüne alınarak gerekli değişiklikler üzerinde çalışmalar yapılmalıdır.
AYM Çalıştayı. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) başta olmak üzere ilgili tüm STK’lar ile koordineli olarak 30 Eylül 2021 tarihinde TUCSA tarafından gerçekleştirilen Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) Çalıştayı değerli katılımcıların da katkısıyla çok başarılı geçti. Ancak, küresel ısınma ve iklim değişikliklerine karşı alınacak önlemlerin, sera gazı salımının azaltılması yönündeki çabaların, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) konularının masaya yatırıldığı bu etkinliğin en önemli yanı, Yeşil Mutabakat konusunda en az önümüzdeki 10 yıl sektörün yoğun mesaisini alacak bir konuda sürekliliği ve sürdürülebilirliği olan bir çalışmayı başlatmış olmamızdır.
TUCSA için her platformda ve her etkinliğinde ele alınacak sürdürülebilirlik konusuna, ulusal ve uluslararası etkinliklerimizde ve yayınlarımızda yer verilmeye devam edilecek, konunun BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları paralelinde geniş kitlere taşınması öncelikli hedefimiz olacaktır.
Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedefleri içeren
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) şu şekilde özetlenebilir:
- Yoksulluğa Son
- Açlığa Son
- Sağlık ve Kaliteli Yaşam
- Nitelikli Eğitim
- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
- Temiz Su ve Sanitasyon
- Erişilebilir ve Temiz Enerji
- İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme
- Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı
- Eşitsizliklerin Azaltılması
- Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar
- Sorumlu Üretim ve Tüketim
- İklim Eylemi
- Sudaki Yaşam
- Karasal Yaşam
- Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar
- Amaçlar için Ortaklıklar
TUCSA konunun sürekliliğinin sağlanması kapsamında Sürdürülebilir Dünya İçin mottosunu 2022 yılı boyunca Çelik Yapılar dergisinde ve her platformda kullanma kararı vermiştir.
22. Yapısal Çelik Günü. 2000 yılında başlayan Yapısal Çelik Günleri 22 yıldır her yıl gerçekleştiriliyor. Bu yıl 22. Yapısal Çelik Günü 24-25 Kasım 2021 tarihlerinde online olarak gerçekleştirildi. İlk olarak Çelik Yapılar Fuarıyla birlikte İTÜ Maslak Kampüsü’nde başlayan ve daha sonra Türkiye’nin önde gelen otellerinde, bugüne kadar 20 kez yüz yüze, son iki yıldır da Covid-19 önlemleri kapsamında online olarak gerçekleştirilen Yapısal Çelik Günlerinde;
- Çok sayıda uzmanın yorumları dinlendi,
- Çelik yapı projelerinin detayları ve teknolojideki gelişmeler izlendi,
- Çözüm bekleyen kritik konular panellerde masaya yatırıldı,
- Üyelerin Tanıtım Alanlarında tanıtımlar yapıldı, iş ilişkileri geliştirildi,
- Ödül törenleri ile yarışmaların kazananları ve sektöre hizmeti geçenler ödüllendirildi.
22. Yapısal Çelik Günü Açış Konuşmaları. Bu sayımızda 22. Yapısal Çelik Günü’ne ilişkin ayrıntılı bilgiye yer verilmiştir. 24 Kasım’daki açılış konuşmalarında, TUCSA Yönetim Kurulu Başkanının “Hoş geldin” konuşmasından sonra Çolakoğlu Metalurji A.Ş.’nin Genel Müdürü ve CEO’su, Türkiye Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Dünya Çelik Birliği (WSA) İcra Kurulu Üyesi Uğur Dalbeler tarafından dünyada ve ülkemizde çelik sektöründeki gelişmeler ile Türkiye’nin çelik sektöründeki yatırım ve ihracat rekorları konularında verilen ayrıntılı bilgi 14-15. sayfalarda yer almaktadır.
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Metal Sanayi Daire Başkanı Ümit Yasin Güven açılışta son söz olarak; bugün için çelik konusunda dünyada güzel bir yere sahip olduğumuzu, sektörün geçmiş büyüme rakamlarının çok ötesinde olduğunu ve pandemi (küresel salgın) sürecini doğru değerlendiğini belirtti ve kamu tarafının da gerekli tüm desteği sağlamaya çalıştığını ifade etti. Daire Başkanı Güven konuşması sırasında şu hususların da altını çizdi: “Çelik sektörümüz uluslararası piyasalara yön verebilme açısından kritik seviyededir. Uluslararası tüm ticari engellemelere rağmen ve ABD’nin çeliği milli güvenlik unsuru olarak görmesine, Avrupa Birliği’nin çelik ürünlerini stratejik ürün olarak değerlendirmesine karşın, Türkiye bu alanda güvenli adımlarla ilerlemektedir.
Çelik üretiminde genelde sera gazı özelde CO2 salımı konusu da önemlidir. Yeşil Mutabakatın gereği olarak Yapısal Çelik Günlerinde bunu konuşuyor, sonraki süreçte daha uzun ömürlü çelikler üretilmesi, daha uzun ömürlü, sökülebilir yeniden kullanılabilir yapıların inşa edilebilmesi üzerine bir gidişatı değerlendiriyoruz.”
Hurdadan üretilen çeliğin CO2 salımı daha az olduğu için yakın bir gelecekte dünyada hurda arzı konusunda da sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çeken Güven; elektrikli ark ocakları ya da endüksiyon fırınları için Kapsam-2’ye geçişte bir elektrik girdisinin ve oradaki sera gazı salımının da hesaba katılacağını belirtti. AYM ve SKDM için de 2023 yılında raporlamalar başlayacağı hakkında bilgi verdikten sonra, Bakanlık olarak 2030 Çelik Sektörü Yol Haritası üzerinde çalışıldığını söyledi.
Metal Sanayi Daire Başkanı Güven son olarak, sera gazı salımının azaltılması ya da sıfıra yaklaştırılması için geliştirilen projelerin AB fonları tarafından desteklendiğini, bu konudaki projelere Bakanlık tarafından da gerekli desteğin verileceğini açıkladı.
22. Yapısal Çelik Günü TUCSA Başkanının “Hoş Geldiniz” Konuşması. TUCSA Yönetim Kurulu Başkanı Gür’eş tarafından “Hoş Geldiniz” konuşması sırasında değinilen konular aşağıda özetlenmiştir:
“Bugüne, 83 yıl önce kendi ifadesiyle fani dünyadan ayrılmış olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak, onu anlamanın ve idrak etmenin önemini hissederek başlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yine onun ‘Öğretmenler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.’ sözünü hayata geçiren tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutluyor, ebediyete intikal etmiş olan öğretmenlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Son bir yıl içerisinde Dünya’yı, ülkemizi ve sektörümüzü ilgilendiren olaylarla ilgili bir iki noktaya değinmek istiyorum. 21 aydır Dünya’yı etkileyen Covid-19 küresel salgını, doğal olarak ülkemizi ve sektörümüzü de etkiledi. Çelik üreticilerimiz bu krizi fırsata dönüştürürken, çelik yapı yapanlar ise bazı olumsuzluklarla karşılaştılar. Ülkemiz bu dönemde çelik üretiminde ve ihracatında rekordan rekora koştu.
Bu konuları birazdan en yetkili ağızlardan dinleyeceğiz. Çelik İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler’e ve son olarak da açış konuşması kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Metal Sanayi Daire Başkanı Ümit Yasin Güven’e, davetimize icabet ettikleri için ve sizlerle çok önemli bilgileri paylaşacak olmalarından dolayı teşekkürlerimizi sunuyorum. Kendilerinden dinlediğiniz zaman bütün detayları en gerçekçi rakamlarla görmüş olacaksınız.
Covid-19 salgınından sonra bu yılın en çarpıcı olaylarından biri neredeyse ülke sathına yayılmış olan orman yangınları oldu. Avustralya kıtasında Haziran 2019’da başlayan ve 240 gün süren yangın felaketi hepimizin hafızalarında. Bu yangının can kayıplarına, ormanların yok olmasına, ormanda yaşayan canlıların mahvolmasına hatta kültür miraslarının tahrip olmasına neden olduğunu biliyoruz. 28 Temmuz’da Manavgat’ta başlayan, sonra neredeyse ülkenin her yerine yayılan yangında kaybettiğimiz canlar, vatandaşlarımızın başta evleri olmak üzere yitirdikleri mal ve hayvan varlıkları ormanlar ve tüm canlıları kapsayan büyük felaket Türkiye’yi derin acıya boğdu. Doğal olarak biz de YAÇEM Akademi bünyesindeki yapısal yangın güvenliği grubumuzla durumu değerlendirdik ve söz konusu orman yangınları ile ilgili olarak alınabilecek orta vadeli önlemlere ilişkin düşünce ve önerilerimizi 30 Temmuz’da yani yangın başladıktan iki gün sonra, İstanbul İtfaiye Daire Başkanlığına bildirdik. Akabinde İçişleri Bakanlığı ve TOKİ’ye de verebileceğimiz destekleri ve önerilerimizi sunduk.
Bütün bu yangınlar, 10 yıl öncesinde kadar Türkiye’de görmeye alışık olmadığımız hortumlar, 2019 Ekim sonunda Seferihisar açıklarında meydana gelen depremde ortaya çıkan tsunami hep küresel ısınmanın, iklim değişikliğinin sonucu değil mi? Dünya bunun temel nedenini sera gazına bağlıyor. Dolayısıyla bu konu sektörümüzün de temel ilgi alanlarından biri. Türkiye, daha yeşil bir dünya için önce 1997 Kyoto Protokolü ile çalışmalara başladı. Sonra da 2015 Paris Anlaşmasının tarafı oldu. Avrupa 2050 yılında karbon sıfır bir kıta yaratmak hedefiyle Avrupa Yeşil Mutabakatını yayınladı. Türkiye’nin de taraf olduğu bu konudaki çalışmalar muhtelif bakanlıklar tarafından sürdürülürken, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Metal Sanayi Daire Başkanlığı koordinasyonundaki, bizim de üyesi olduğumuz Metal-Tek Komitesi 23 Mart 2021 tarihli toplantısında Avrupa Yeşil Mutabakatı paralelinde yürütülmesi gereken çalışmaları masaya yatırdı. Bu kapsamda 2030 Çelik Stratejisi üzerinde çalışmak üzere oluşturulması planlanan Demir Çelik Çalışma Grubu paralelinde, TUCSA AYM Çalışma Grubu ile hazırladığımız eylem planının ilk aşaması olarak yukarıda da değindiğimiz AYM Çalıştayını yaptık.
Yapısal Çelik Gününün birinci günde “Deprem ve Sürdürülebilirlik” temasını işlerken Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) konusuna da yer vereceğiz. Zaten AYM veyahut Yeşil Mutabakat konusu, sürdürülebilirlikten ayrı değerlendirilecek bir konu değil.
Etkinliğin ikinci gününde ise “Dijitalleşme ve Modülerleşme” temasıyla, yeni teknolojilerin inşaat sektöründe yeterince kullanıp kullanılmadığına ve neden çelik yapıların Endüstri 4.0’ın kullanılmasına daha fazla olanak sağladığını inceleyeceğiz, değerlendireceğiz. Bu bölümde baş döndürücü bir hızla ilerleyen dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojik gelişmeler de ele alınacak. Sonuç olarak bu toplantıyı doğal sorunlarla başa çıkma yollarını aramak, gelişen teknolojiyi nasıl yakalayabileceğimizi ve onu inşaat sektörüne nasıl uyarlayabileceğimizi masaya yatırmak için düzenledik.
Dünya’da rekabetçi olmaya devam etmek, küresel teknolojiyi yakalamak istiyorsak, sektör kabuk değiştirmek zorundadır. Dünya değişiyor, iklimler değişiyor, insanların tercihleri ihtiyaçları ve alışkanlıkları da değişiyor. Değişime ayak uyduramayanlar yok olurlar. Bu kapsamda yapılar da bugün için değil, hayal edilmesi zor bile olsa 10 - 20 yıl sonrasının gereksinimlere göre tasarlanmalı, kalite kontrolün yeterince temini için yapıların fabrika ortamında yapılması yani yapı elemanlarının sanayi ürünü olması sağlanmalı.
Bütün bu hedeflerimizi ortaya koyarken, tanıtım etkinliklerimiz de hem sektörümüzle hem de Avrupa Yapısal Çelik Birliği ile dirsek teması içerisinde devam ediyor. Ayrıca, belirtmek istiyorum ki 10 milyonun üzerinde okuyucusu olan Turkcell Dergilik, 20 yıldır yayımladığımız ve her geçen gün gelişerek devam eden Çelik Yapılar dergimizin kapsama alınmasına karar verdi.
Öğrenci etkinliklerini çok önemsiyoruz. Üniversitelerde seminerler veriyor, çeşitli çalışmalar yapıyoruz. 2008 yılında kurduğumuz Çelik Yapılar Öğrenci Kulübünü 2020 yılında ise genç mühendisleri de kapsayacak şekilde geliştirerek GENÇEL yani Genç Çelikçiler Topluluğunu kurduk.
Konuşmamı sona erdirirken şu teşekkürlerimi de sunmak istiyorum. Öncelikle bütün katılımcılara, dinleyici ve izleyicilere teşekkür ediyorum. Yine Türk Yapısal Çelik Derneğinin bu hazırlıkları yapan ekibine de ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tüm destekleyen kuruluşlarımıza, yani Sponsorlarımız olan 1915 Çanakkale Otoyol ve Köprü A.Ş., Efectis Era Avrasya, Karçel A.Ş., Intekno Group, Computers & Engineering, Dorçe Prefabrik, Metal Yapı, Çolakoğlu Metalurji A.Ş. ve RZK Çelik ArcelorMittal firmalarına da ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”
2022’YE GİRERKEN
2022 yılı için planlanan üç büyük etkinliğimizle ilgili özet bilgiler aşağıda paylaşılmıştır.
2nd International Conference and Exhibition on Corrosion and Surface Protection for Steel (CASP 2022)
Çelik yapıların korozyondan korunması ile ilgili olarak TUCSA tarafından ilki üç yıl önce yapılan, 2. Uluslararası Çelik için Korozyon ve Yüzey Koruma Konferansı yine Avrupa Yapısal Çelik Birliği (ECCS) ile koordineli olarak düzenleniyor. COVID-19 salgını nedeniyle yurtdışından katılacakları da düşünerek bu ay aldığımız bir kararla kısaca CASP 2022 diye anılan bu konferansı 25-26 Mayıs 2022 tarihlerinde online olarak gerçekleştireceğiz. Konferansta öncekilerde olduğu gibi korozyonun ekonomik ve teknik etkilerinin yanında bu yıl sera gazı etkisi de göz önünde bulundurulacak.
Konferansa ilişkin önemli tarihler aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
14 Şubat 2022 – Tebliğ Özeti son gönderim tarihi
7 Mart 2022 – Yazar’a kabule ilişkin bildirim tarihi
28 Mart 2022 – Tebliğ için son gönderim tarihi
25 Nisan 2022 – Son kabul bildirim tarihi
Sergi için tanıtım odaları Yapısal Çelik Gününde olduğu gibi online olarak düzenlenmekte olup bu odalarla ilgili hizmetler firmaların odalarının açıldığı tarihten, 31 Mayıs 2022 tarihine kadar devam edecektir.
10th International Symposium on Steel Bridges for A Green Planet
8. Uluslararası Çelik Köprü Sempozyumunu 2015 yılında Üçüncü Boğaz Köprüsü’nün inşaatıyla (2013-2016) eş zamanlı olarak İstanbul’da yapmıştık. Üyesi olduğumuz ECCS’in önerisi üzerine 10. Uluslararası Çelik Köprü Sempozyumunu da Eylül 2022’de İstanbul’da gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
23. Yapısal Çelik Günü
30 Yıl vurgusu ile düzenlenecek 23. Yapısal Çelik Günü 23-24 Kasım 2022 tarihinde gerçekleştirilecek. Etkinliğin otelde mi online mı yapılacağına COVID-19 küresel salgının gelişmesine bağlı olarak daha sonra karar verilecektir.
YARIŞMALAR
Bugün için 2022 yılında üç yarışma planlanmıştır.
19. Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması (SteelPRO 2022). Türkiye’de öğrencilere yönelik en uzun soluklu yarışma olan SteelPRO 2022 yarışmasının şartnamesinin Ocak 2022 ayı içinde yayımlanması planlanmaktadır. Bu yıl da, tüm üniversitelerin mimarlık ve inşaat mühendisliği öğrencilerine yönelik bilgilendirme ve eğitimi seminerleri planlanacaktır. Yarışmayla ilgili bilgilere http://www.steelpro.org, http://www.tucsa.org ve http://www.yacem.com.tr/gencel web sitelerinden ulaşılabilecektir.
13. Ulusal Çelik Yapı Ödülleri 2022. 1997 yılından beri iki yılda bir çeşitli formlarda düzenlenmiş olan Ulusal Çelik Yapı Ödüllerinin 13’üncüsü 2022 yılında düzenlenecektir. Bu yıl üst yapı ve altyapı projeleri başvuruda bulunabilecektir.
ECCS European Steel Bridges Awards (ESBA) 2022. Avrupa Yapısal Çelik Birliği (ECCS) tarafından 2008 yılından beri iki yılda bir düzenlenen Avrupa Çelik Köprü Ödülleri yarışması bu yıl bir kez daha düzenlenecektir. Yarışmaya katılacak projeler, TUCSA tarafından ECCS’e iletilecektir. Bu yıl başta 1915 Çanakkale Köprüsü olmak üzere tamamlanmış köprülerin yarışmaya katılması beklenmektedir. 10. Uluslararası Çelik Köprü Sempozyumu Türkiye’de yüz yüze yapıldığı takdirde, ESBA 2022 Yarışmanın Ödül Töreni de İstanbul’da yapılabilir.