TR|EN
Güncel
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi
Yayınlar > Çelik Yapılar
Sayı: 64 - Haziran 2020

Ajandam


CORONA DEĞİŞİMİ HIZLANDIRDI

Çelik Yapılar dergisinin geçen sayısında yeni yıla girişimizi şöyle tanımlamıştık: "2020 yılına ekonomik açıdan sıkıntılı bir şekilde girerken, Ocak ayında bölgede adeta bir deprem fırtınası yaşadık. Bizler Suriye’de yürüttüğümüz sınır ötesi harekattaki şehitlerimize üzülürken, bir de bütün dünyayı sarsan Coronavirüs (COVID-19) salgını çıktı. Yeni dönem böyle bir ateş çemberiyle başladı."

 Çelik Yapılar dergisinin geçen sayısında yeni yıla girişimizi şöyle tanımlamıştık:
"2020 yılına ekonomik açıdan sıkıntılı bir şekilde girerken, Ocak ayında bölgede adeta bir deprem fırtınası yaşadık. Bizler Suriye’de yürüttüğümüz sınır ötesi harekattaki şehitlerimize üzülürken, bir de bütün dünyayı sarsan Coronavirüs (COVID-19) salgını çıktı.
Yeni dönem böyle bir ateş çemberiyle başladı."
Birbirini takip eden siyah ve beyaz, gece ve gündüz, güzellik ve çirkinliğin birlikteliği gibi her sıkıntı da olumlu bir değişimin başlangıcı olabilir. Yaşadığımız sıkıntılı günler bizlere yeni deneyimler yaşattı, yeni gereksinimleri görmemize yardımcı oldu. Bugün, deneyimlediğimiz değişikliklerden ikisine şu başlıklar altında değineceğiz:
• İnşaat sektörü kabuk değiştiriyor.
• Çelik Yapılar güncelleniyor.
 
İNŞAAT SEKTÖRÜ KABUK DEĞİŞTİRİYOR
Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) olarak inanmaktayız ki, dünya üzerinde var olabilmemiz; mevcut teknolojiyi yakalayabilmemiz, inovasyon ve ARGE ile atılım yapabilmemiz, yapıların konvansiyonel sistemden endüstri ürünü yapı sistemine dönüşümünün gerisinde kalmamamız, diğer bir deyişle ilim ve fen (bilim ve teknoloji)ile mümkün olabilecektir. Bunun için TUCSA bir yandan bu konularda teknik çalışmalarını sürdürürken, diğer taraftan ilgili STK’lar ve üniversitelerle koordineli olarak gerçekleştirilebilecek gelişmeler üzerinde de çalışmaktadır. Bunun devamında ise, çalışmaların sonuçlarını başta kamu kurumları olmak üzere daha geniş kitlelerle paylaşmak için hazırlık yapılmaktadır. Bu kapsamda konferans, web semineri (webinar) dahil YAÇEM Akademi eğitimlerimiz, Çelik Yapılar dergisi başta olmak üzere tüm yayın organlarımız bu bilinçlenme seferberliğine katılmaktadır.
Bilim ve teknolojiyi yakalama çabası içinde inşaat sektöründeki değişimi değerlendirirken, şu hususların öne çıktığın gördük:
1. Dünya üzerinde konut sektörü 1995’den itibaren diğer sektörlere nazaran en az gelişen hatta minimal de olsa bir gerileme yaşayan sektör durumundadır.
2. BM Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO)’nın da konu aldığı Endüstri 4.0 kapsamında sayısallaşmanın (dijitalleşmenin) en az ilerleme kaydettiği iki sektör inşaat ve ziraat sektörleridir.
3. Sektör Kabuk Değiştirmek zorundadır. Bu kapsamda,
a. Yapıların daha hafif, esnek ve modüler olması,
b. Yapılarda bir türlü sağlanamayan kalite kontrolün temini için yapıların fabrika ortamında yapılması, 
c. Bilginin ve ileri teknolojinin daha yoğun olarak kullanılması,
d. Otomotiv sektörü gibi ihraç edilebilir hafiflikte ve pratiklikte olması gerekmektedir.
e. Bunun sonucu: Endüstriyel Yapı Üretimi’dir. Önerilen yapıları yapma kapasitemiz yeterlidir, ancak tüm yapıların tasarımdan malzemeye, imalattan inşaata kadar her aşamada nasıl denetleneceğine ilişkin kurallar yeterli hale getirilmeli ve anlatılmalıdır.
4. Hafif ve modüler yapı inşaat sektörümüzün ihracatının arttırılması açısından da önemlidir. Böylece, katma değeri yüksek yapı bedelinin yaklaşık 2/3’ü ihraç edildiği anda tahsil edilecek, yurtdışında inşaat riski en az seviyeye indirilmiş olacaktır.
5. Ülkenin gelişiminde kamunun aldığı kararlar yön verici olmaktadır. Örneğin, Peru’da olduğu gibi “ülkemizde de modüler köprülerin kullanımı” veya “yurtdışındaki taahhüt işlerinde yapıların Türkiye’de imal edilerek gönderilmesi” gibi alanlarda verilecek kararlar ülke ekonomisinin ve ilgili sektörlerin gelişmesine olanak sağlayabilir.
6. Ülkelerin en büyük sermayelerinden biri bilgi ve yaratıcı bilim insanlarıdır.
7. Gelişen teknoloji ve bilişim olanakları göz önüne alındığında atıl sistemlerin yerine çevik sistemlere ihtiyaç vardır.
Bu yıl Şubat ayında gerçekleşen Genel Kurul’da sektörün çağı yakalamasına ilişkin görüşmelerde (Tutanak Madde 14.4) “Deprem ve Çelik Zirvesi”nin zamanlama ve ülkemizdeki çelik bilincinin arttırılması açısından önemli ve gerekli olduğu vurgulanmış, derhal “Deprem ve Çelik” Çalışma Grubu kurulması ön görülmüştü.
Öngörülen Zirve’nin amacı; depremde can kaybı ve maddi kayıpların sıfıra yaklaştırılması için, mevcut durumda yapılarımızın depreme yeterince dayanıklı olmama nedenlerini bilimsel ölçütlere göre değerlendirmek ve çözüm önerilerini kamu kurumlarından son kullanıcıya kadar ilgili tüm taraflarla paylaşmaktır.
Genel Kurulu takip eden ilk Yönetim Kurulu’nda Dayanıklı Yapılar Komitesi’nin, Yönetim Kurulu üyesi Alparslan GÜRE koordinasyonunda yeniden yapılanması ve Dr. Özgür KÖYLÜOĞLU başkanlığındaki Sürdürülebilirlik Komitesinin de bu komite kapsamına alınması, Deprem ve Çelik Çalışma Grubunun da aynı şemsiye altında çalışmalarını sürdürmesi planlandı. Komite ismi belirlenirken, inşaat sektöründe sıklıkla kullanılan “Dayanıklı” (resilient) kelimesi özellikle seçildi. Böylece komite çalışmalarının; yapıların, yaşam döngüsünde karşılaşılması olası tehditlere karşı dayanıklı veya dirençli, çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliği yüksek, bütün bunları gerçekleştirebilmek için çağın gelişen teknolojisini yakalayabilecek şekilde olması gerektiği vurgulanmıştır.
Dünya inşaat sektöründe önemli bir yeri olan ülkemizde küresel rakiplerle rekabet; ancak maliyetleri yapay zeka, robot teknolojisi, yapı bilgi modellemesi (BIM), arttırılmış gerçeklik (augmented reality) gibi teknolojileri kullanarak düşürmek, kaliteyi arttırmak ve bu suretle dayanıklı / dirençli (resilient) yapı sistemi olarak tanımlanabilecek endüstri ürünü modüler yapı sistemine geçmekle mümkün olabilecektir.
Dünyada İnşaat Sektörü Kabuk Değiştirirken, TUCSA da bu konseptin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda sorumluluğunun bilincindedir ve bunun için ilgili tüm taraflarla işbirliğine hazırdır. Bu kapsamda Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ile başlatılan, COVID-19 sürecini de göz önüne alarak Türkiye’nin yukarıda bahsedilen ileri teknolojilerin kullanımı ile küresel boyutta nasıl daha rekabetçi hale gelebileceği, dünya modüler yapı sistemine evrilirken bizim bu trendi nasıl yakalayabileceğimiz, hızlandırabileceğimiz konularında başlatılan çalışmalar sağlam adımlarla ilerlemektedir.
 
ÇELİK YAPILAR DERGİSİ GÜNCELLENİYOR
Bir yanda inanılmaz süratle gelişen teknoloji, bir yanda küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri ve afetler, öte yanda genç nesillerin düşünme süreçlerindeki değişimler, diğer tarafta bir virüsün küresel tehdit haline gelişi. Özetle, Dünya değişiyor. İnsanların gereksinimleri, beğenileri, yaşam tarzları da değişiyor.
Doç. Dr. Ece CEYLAN BABA koordinasyonunda çalışmalarını yürüten yeni Yayın Kurulu, Çelik Yapılar dergisinin de bu değişime ve günün gereklerine uygun olarak güncellenmesine karar verdi.
Kurul’un, değişen koşullara uygun olarak güncellediği, okunurluğunu arttırmaya ve referans yayın haline getirmeye çalıştığı Çelik Yapılar’ın 64. sayısı bugün aşağıda özetlenen çeşitli yeniliklerle size ulaştı.
1. Çelik Yapılar, eskiden olduğu gibi basılı dergi olarak devam ederken, daha fazla okuyucuya ulaşması için dijital dergi olarak da yayımlanıyor. Böylece, okuyucunun dergiyi bulmaya çalışması yerine dergiyi okuyucuya, diğer bir deyişle onun ekranına götürmeyi amaçlıyor.
2. Proje sunumlarına ve söyleşilerine ağırlık veren mevcut yapısına ilave olarak, içerikte yapılan değişikliklerin amacı ise;
a. Okuyucunun yararlanabileceği teknik ve akademik makalelere daha geniş yer vermek,
b. “İnşaat sektörü kabuk değiştiriyor” temasıyla inşaatta endüstri 4.0 konusuna ilişkin yapay zeka (AI), bilim, mühendislik ve teknolojinin kesim noktası olan robotlar, yapı bilgi modellemesi (BIM), arttırılmış gerçeklik (augmented reality), 3D baskı (printer) teknolojisi gibi yenilikleri incelemek,
c. Üyelerimizin ve sektörümüzün tanıtımına daha çok olanak sağlamak,
d. COVID-19, deprem gibi sektörümüzü de etkileyen güncel konulara duyarlı olmak,
e. Yukarıdaki değişikliklerle, farklı ilgi alanlarına hitap edecek, referans bir dergi haline gelmektir.
3. Okuyucu görüşleri, anketler gibi yeniliklerle okuyucu ile iletişimi geliştirmeye öncelik vererek, geniş bir okuyucu kitlesinin kendini derginin paydaşı olarak hissetmesini sağlayacak bir sistem kurulması hedeflenmektedir.
4. Üç ayda bir yayımlanan Çelik Yapılar, yaptığımız ilk ankete şu ana kadar gelen yanıtlar da göz önüne alınarak, 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren iki ayda bir sizlerle buluşacaktır.
Yayın Kurulunun hedefi: ilk aşamada 15.000 okuyucuya ulaşmak, aranan ve beklenen dergi olmaktır.
19 yıldır büyük emeklerle bugünlere getirilmiş olan, sizin Çelik Yapılar derginiz, sizlerin görüş ve önerileriyle daha da sevilen ve aranan yayın haline gelecektir. Bu gelişim ve değişimde “benim de tuzum olsun” diyorsanız lütfen görüş ve önerilerinizi yayın grubuyla paylaşınız.
Çelik Yapılar - Sayı: 64 - Haziran 2020



© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği