Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM). İklim değişikliğinin temel nedenlerinden olan sera gazı salımının kontrol altına alınabilmesi için AB Komisyonu; 1973 yılında kabul ettiği Çevre Eylem Programı (Environmental Action Programme) ile başlattığı çalışmaların sonucu olarak, Avrupa’yı 2050 yılında ilk karbon nötr bir kıta haline getirmeyi hedef alan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) belgesini
2 11 Aralık 2019 tarihinde yayımlandı. Bu belge, Avrupa’da sera gazı [başlıcaları su buharı (H
2O), karbondioksit (CO
2), nitröz oksit (N
2O), metan (CH
4) ve ozon (O
3)] salımının
2030 yılına kadar 1990 yılına oranla
%55 oranında azaltılmasını ve
2050 yılına kadar sera gazı salımının sıfırlanmasını hedef almaktadır.
Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM). Avrupa Komisyonunun 14 Temmuz 2021’de Fit for 55
3 başlığı ile yayımladığı AB ekonomisi ve toplumunun iklim beklentilerine ulaşması için Komisyon önerileri kapsamında SKDM (Carbon Border Adjustment Mechanism – CBAM) esasları ve basın bülteni
4 ile konu daha da önem ve öncelik kazandı. Hâlâ yeterince açık olmayan bu düzenlemeye göre, çelik ihracatçılarına, ürettiği çeliğin karbon salım miktarına göre SKDM sertifikasını satın alma zorunluluğu getirilmektedir. Alınacak sertifika sayısı, bir SKDM sertifikasının 1 ton karbondioksit eşdeğerinde olduğuna göre hesaplanacaktır
5. Ancak burada sertifika fiyatlarının borsa şeklinde haftalık olarak belirlenme işleminin SKDM tarafından hangi kriterlere göre yapılacağı, ihtiyaç halinde Avrupa’ya ithalatı engellemek üzere siyasi öngörülerle yükseltilip yükseltilemeyeceği konusunda henüz açıklık bulunmamaktadır. Ayrıca Avrupalı çelik üreticileri Avrupa’ya ihraç etmeyeceklerine göre, bu uygulama onları koruyacak mıdır?
SKDM sertifikası uygulamasından çelik yapı üreticileri önemli ölçüde etkilenecek. Karbon oranı düşük veya yeşil çelik ürettiği için SKDM sertifikası ödemeyen, karbon vergisi ödemeyen firmaların ürünleri, maliyetleri düşürmek için çelik yapı üreticileri ve otomotiv, gemi inşa, makina imalatçısı gibi diğer çelik kullanıcıları tarafından tercih edilecek. Bu düzenleme üreticileri yeşil veya az karbon salımı olan çelik üretmeye mecbur bırakacak. Burada tartışmaya açık olan kısım: Avrupa’da karbon salımını azaltmak mı, Türkiye gibi Avrupa’ya çelik ihraç eden firmaların ihracatına dolaylı sınırlama getirmek mi, yoksa her ikisi de mi? Muhtemelen ikisi de olabilir.
Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) Çalıştayı. Bütün bu konuların Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın öngörüleri paralelinde tartışılmasını sağlamak, sorunları ve tereddütlü konuları saptamak ve öneriler geliştirmek için düzenlenmesine TUCSA Yönetim Kurulu tarafından karar verilen AYM Çalıştayı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde 30 Eylül 2021’de İstanbul Fuar Merkezi’nde başarıyla gerçekleştirildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank’ın açılışını yaptığı, gerek bakanlıkların gerek sanayicilerin ve STK’ların yoğun ilgisiyle gerçekleştirilen AYM Çalıştayı hakkında bilgilere bu sayıda ayrıntılı yer verildiğinden burada detaylara girilmeyecektir.
Çalıştay masalarında elde edilen sonuçların değerlendirilmesini takiben TUCSA tarafından TÇÜD ve daha sonra da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile gerekli koordinasyon yapılacak ve takiben Sonuç Raporu kamu, üniversiteler, sanayi ve STK’lar dâhil tüm ilgili taraflarla paylaşılacaktır.
İklim değişikliği, AYM ve döngüsel ekonomi gibi konuların tümünü kapsayan Sürdürülebilirlik teması TUCSA için 2021-2023 yıllarının öncelikli teması olarak kabul edilmiş ve konunun sürekliliği ile sürdürülebilirliğinin sağlanması kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda, AYM Çalıştayı ile başlayan etkinlikler, sektörün ve tüm ilgililerin yaygın olarak bilgilendirilmesi amacıyla seri halinde düzenlenecek online panellerde, önümüzdeki iki yıl içinde gerçekleştireceğimiz; 22. Yapısal Çelik Günü (24-25 Kasım 2021), 2nd International Conference and Exhibition on Corrosion and Surface Protection for Steel (25-27 Mayıs 2022), 10th International Symposium on Steel Bridges for a Green Planet (21-22 Eylül 2022) ve International Conference of Earthquakes and Steel Structures 2023 etkinliklerimizde de ele alınmaya devam edilecektir.
Bu vesileyle, AYM Çalıştayı organizasyonun başarıyla gerçekleşmesine katkıda bulunan tüm destekleyen kuruluşlara teşekkürlerimizi sunarız.
22. YAPISAL ÇELİK GÜNÜ
2000 yılında başlayan Yapısal Çelik Günleri 22 yıldır her sene gerçekleştiriliyor. Geçen 21 yıl içinde sektörün tüm paydaşları Yapısal Çelik Günlerinde buluştu. Yıllar içinde kapsamı değişen ve gelişen Yapısal Çelik Günlerinde;
- Çok sayıda uzmanın yorumları dinlendi,
- Çelik yapı projelerinin detayları ve teknolojideki gelişmeler izlendi,
- Kritik konular panellerde masaya yatırıldı,
- Üyelerin Tanıtım Alanlarında tanıtımlar yapıldı, iş ilişkileri geliştirildi,
- Ödül törenleri ile sektöre hizmeti geçenler ödüllendirildi.
Geçen yıla kadar 350 - 400 katılımcı ile gerçekleştirilen Yapısal Çelik Günleri sektör paydaşlarına iletişim ağı (networking) ve tanıtım konusunda da önemli fırsatlar sağladı. Geçen yıl, 21. Yapısal Çelik Günü Covid-19 salgını nedeniyle, günün şartlarına uygun olarak ve teknolojik gelişmelerden de yararlanarak 11-12 Kasım 2020 tarihlerinde ilk kez internet ortamında görüntülü (virtual) olarak gerçekleştirildi. Toplantıya, 952 kişi https://yapisalcelikgunu.org web sitesinden kayıt yaptırarak, 58 kişi de YouTube üzerinden olmak üzere 1010 kişi katıldı. Geçen yıl iki günde toplam 14,5 saat kesintisiz yayın yapılarak uluslararası bir başarıya imza atıldı.
(Bkz.
https://tucsa.org/tr/haber_detay.aspx?haber=967&tip=1)
Katılım Artıyor. Türk Yapısal Çelik Derneği, 2018 yılından beri gerçekleştirdiği web seminerleri deneyimi ve geçen yıl online Yapısal Çelik Günü başarısı sonucunda bu yıl da özel bir yazılım kullanarak daha geniş kitlelere ve daha geniş bir içerikle ulaşmayı hedefliyor: Bunun için 1.000 kişiye kadar dinleyici online olarak bağlanırken, bunun üzerindeki dinleyiciler Youtube üzerinden programı canlı olarak izleme imkânı bulabilecekler. Sürenin iki gün olması ve internet üzerinden Türkiye’nin her yerinden, hatta yurt dışından da katılım olanağı olması nedeniyle bu yıl da dinleyici / izleyici sayısının 1000’in üzerinde olması beklenmektedir.
İçerik Genişliyor. 22. Yapısal Çelik Günü geçen yıl olduğu gibi bu yıl da online ve iki gün süreli olacak. https://yapisalcelikgunu.org web sitesinde yer alan programa göre;
- 24 Kasım’da beş uzman konuşmacıdan “Deprem ve Sürdürülebilirlik” temasını işleyen sunumları dinleyeceğiz. Öğleden sonra ise üst düzey yetkililer “Çelik Yapılar Açısından AYM, Sürdürülebilirlik ve Karbon Vergisi İçin Hazır mıyız?” konulu panelde sorunları ve çözüm önerilerini masaya yatıracaklar.
- 25 Kasım’da güne “Yüksek Teknolojiyi İnşaat Sektöründe Nasıl Daha Etkin Kullanabiliriz?” konulu panel ile başlanacak, gün içinde “Dijitalleşme ve Modülerleşme” temasını esas alan dört teknik sunum ile devam edilecektir. Ayrıca, uygulanmış iki proje sunumu ile Yarışma ve Sektör Ödül Törenleri de bu bölümde yer alacaktır.
Bununla ilgili Sponsorluk Koşulları sayfası aşağıda sunulmuş olup, https://tucsa.org/tr/ ve https://yapisalcelikgunu.org web sitelerinde de yayımlanmaktadır. Sponsorluk ve reklamlarla ilgili sorularınız için pr@tucsa.org veya yesimgures@yapisalcelikgunu.org adreslerinden veya 0542 288 9677 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz.
1. Dünya Covid-19 küresel salgını ile sınav veriyor. Küresel olarak üretim düştü, bir süre ulaşım çok kısıtlı olarak yürüdü, yatırımlar azaldı, iş gücü kaybı yaşandı, toplumda psikolojik ve sosyolojik travmalar oluştu. Son zamanlarda ekonomide yaygın olan terimiyle stagflasyon yaşanmaya başlanıyor.
2. Ülkemizde yaşanan ekonomik sorunların temel çözümünün her alanda üretimi arttırmak olduğu bilinmekle birlikte, bu konuda da vizyoner bir yaklaşım, gerçekçi ve bilimsel bir risk değerlendirmesi şart.
3. 2020 yılında dünya çelik üretimi %1 civarında daralırken, ülkemizdeki ham çelik üretimi %6 mertebesinde artarak 35,8 milyon tona ulaştı. Türkiye çelik üretiminde dünyada 8. sıradan 7. sıraya, Avrupa’da da birinci sıraya yükseldi. 2021 yılında ham çelik üretiminin 40 milyon tonun üzerine çıkması beklenmektedir.
4. 2019 yılında keskin bir düşüş yaşayan çelik yapı sektörü, 2020 yılında 2017 yılı rakamlarına yaklaşmış ve işlenen çelik miktarı 2 milyon ton mertebesine yükselmiştir.
5. İki yıla yakın süren Covid-19 döneminde lojistik açıdan yaşanan sıkıntılar bir açıdan da fırsat yaratmıştır. Dünyada konteyner ve gemi inşa talebi artmıştır. Küresel ısınma ve AYM nedeniyle nakliyeler konusunda da önlemler alınmaktadır. Bu kapsamda, şu hususların değerlendirilmesi yararlı olacaktır;
a. Afrika gibi hedef pazarlara yalnız çelik için değil tüm ihraç ürünleri için programlı / tarifeli deniz nakliyatının sağlanması ve navlun maliyetlerinin düşürülüp nakil sürelerinin kısaltılması,
b. Deniz yolunun ve raylı sistemin daha aktif kullanımı ve entegrasyonu,
c. Bulgaristan’da, Avrupa’ya gidecek malların karayolundan demiryoluna transferi için yapıldığı bilgileri alınan büyük transfer terminali (Intermodal Terminal Plovdiv) gibi Türkiye’de de transfer terminallerinin ve lojistik merkezlerinin yapılması.
6. Çelik üretici ve çelik yapı imalatçılarının yurt dışı yatırımlarını da gözden geçirmelerinde, konsolidasyonlarda yarar olabilir. Bu kapsamda;
a. Çelik üreticilerimizin komşu / yakın ülkelerdeki maden yataklarını satın almalarının, üretimi de daha ucuz hammadde ve enerji temin edebileceği ülkelerde yapmasının sektörümüze katkılarının neler olabileceğinin değerlendirilmesinde yarar olabilir.
b. Çelik yapı imalatçılarımızın da etkin oldukları pazarlarda veya o pazara etkin ulaşım imkânı sağlayan bölgelerde yatırım yapmaları yararlı olabilir.
7. Ülkemizi en az 10 yıl meşgul edecek iklim değişikliği, AYM ve döngüsel ekonomi gibi konuların tümünü kapsayan sürdürülebilirlik temasının daha yaygın ancak koordineli şekilde sürdürülmesinde yarar vardır. Bu konuda, başta yeşil çelik olmak üzere çeşitli ARGE faaliyetlerine gereksinim olduğu ortadadır.
Kaynakça
1. https://iklim.csb.gov.tr/paris-anlasmasi-i-98587
2. https://ec.europa.eu/info/sites/default/files/european-green-deal-communication_en.pdf
5. Fikir vermesi için bir ton çelik üretimi için 2,1 ton CO2, geri dönüşüm sırasında ise 0,6 ton CO2 salımına neden olduğu kabul edilebilir.