TR|EN
Güncel
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi
Yayınlar > Çelik Yapılar
Sayı: 72 - Eylül - Ekim 2021

Panel


SEKTÖRÜN GELECEĞİ AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI ÇALIŞTAYINDA KONUŞULDU

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde, Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) tarafından düzenlenen ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneğinin (TÇÜD) stratejik ortak olduğu Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) Çalıştayı, 30 Eylül 2021 Perşembe günü Metal-Expo desteği ile İstanbul Fuar Merkezi’nde başarıyla gerçekleştirildi.

Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ve Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizmasının (SKDM) ülkemize ve insanlığa sağladığı yararlar, belirsizlikler ve sorunların tartışıldığı ve 2030 Çelik Stratejisi açısından önerilerin belirlendiği çalıştayın açılışını Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank yaptı.
 
Yoğun katılımla gerçekleşen ve Borçelik, Intekno, Metal Expo ve Yassı Çelik İhracat ve Sanayicileri Derneğinin (YİSAD) de destek verdikleri Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) Çalıştayı “Çelik Sektörü” özelinde açış konuşmalarından sonra, ilgili bakanlık temsilcilerinin sunduğu teknik konularda konuşmalar ve yuvarlak masa çalışmaları olarak iki bölüm halinde gerçekleştirildi. Çalıştayın genel moderatörlüğünü Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) Yönetim Kurulu Başkanı H. Yener Gür’eş gerçekleştirdi.
 
Çalıştayın açış konuşmaları, fuarın ev sahipliğini yapan Metal Expo İcra Kurulu Başkanı Sayın Barış Göktürk ve Çalıştayı düzenleyen TUCSA adına Yönetim Kurulu Başkanı Sayın H. Yener Gür’eş tarafından yapılan kısa “hoş geldiniz ve teşekkür” konuşmalarını takiben, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank tarafından yapıldı.

ÇELİK SEKTÖRÜ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
Metal Expo İcra Kurulu Başkanı Sayın Barış Göktürk, açış konuşmasında çelik sektörü ile ilgili şu notların altını çizdi:
 
“Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcım, çelik sektörünün ve Türk sanayisinin değerli mensupları, Metal Expo Fuarına ve Avrupa Yeşil Mutabakatı Çalıştayına hoş geldiniz. 2020 yılı pandemi (küresel salgın) nedeniyle zor bir yıl oldu. Metal Expo fuarına ara vermek zorunda kaldık. Ancak çelik sektörü çalışmasına ara vermedi ve hiç durmadan canla başla çalışmaya devam etti. Birçok ülkenin aksine Türk çelik sektörü oldukça başarılı bir yıl geçiriyor. Türk çelik sektörü ve Türk sanayisi büyümeye devam ediyor. Çelik sektörü olarak dünyaya örnek durumdayız. Değerli Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza, Bakan Yardımcımıza ve bürokratlarımıza teşekkür ediyoruz. Türkiye’de çelik üretimi bu yıl rekora koşuyor. İhracatın, istihdamın, üretimin lokomotifi olan çelik sektörü Dünya genelinde 8. sırada. İnşallah zaman içerisinde 6. veya 5. sıralara çıktığını göreceğimizi temenni ediyoruz. Yılın ilk yedi ayında %18 civarında bir tonaj büyümesi ile 22,3 milyon tona ulaştı Türk çelik sektörü, ağustos ve eylül ayları da oldukça iyi geçti. İlk yedi ayda Türk sanayicisinin çelik tüketimi %25 oranında arttı. İhracatımız ise %16 arttı. Neredeyse 11 milyon tona ulaşacağız.  İhracatta döviz cinsinden girdimiz %70 artarak 8 milyar dolara ulaştı. Dünyanın bu konuda en gelişmiş 8. ülkesi durumundayız. Sektörümüzün 2021 yılını pozitif tamamlamasını temenni ediyoruz. 39 milyon tona ulaşacağımızı tahmin ediyorum. 39 milyon ton bizim için büyük bir rekor olacak. En son 2017 yılında böyle bir rakamı kırabilmiştik. Korumacı politikaların azalmasıyla birlikte ilerleyen günlerde çelik sektörümüzün daha da büyüyeceğini temenni ediyoruz. Bizim fuarda bir sloganımız var, “Çelik Medeniyettir.” diyoruz. Teknolojiyi kullanarak çeliği üretebilen ülkelerin kalkınma ve refah seviyesinin arttığını görüyoruz. Bu yüzden çelik sektörümüz çok önemli. Sayın Bakanımız ve Sayın Bakan Yardımcımız da sağ olsunlar bizi yalnız bırakmadılar. 
 
Yeşil Mutabakat konusunda daha çevreci ve doğa ile daha barışık, Dünya’ya iyi bir miras bırakan bir sektör olmak için elimizden geleni göstereceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu yeni vizyonla birlikte, Dünya’da özellikle kalkınmış toplumlarla aynı yarışın içine girerek Yeşil Mutabakatın bir parçası olmayı bekliyoruz. Sayın Bakanımız buraya katılarak bizi onurlandırdınız teşekkür ediyor şükranlarımızı sunuyoruz.”
 
AYM ÇALIŞTAYI KAMU VE SEKTÖR İŞ BİRLİĞİNİN MÜKEMMEL BİR ÖRNEĞİ
Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın H. Yener Gür’eş, “hoş geldiniz” ve “teşekkür” konuşmasında, Kyoto Protokolü, Paris Anlaşması ve 2019 yılında yayımlanan Avrupa Yeşil Mutabakatı hakkında katılımcılara kısa bilgi aktardı. Gür’eş şunları söyledi:
 
“Sayın Sanayi ve Teknoloji Bakanım, sektörümüzün saygıdeğer paydaşları, sayın misafirler ve değerli basın yayın mensupları Avrupa Yeşil Mutabakatı Çalıştayımıza hoş geldiniz, şeref verdiniz.
 
Gezegenimizin en önemli sorunlarından biri küresel ısınma ve iklim değişikliği, diğeri doğal kaynakların hoyratça tüketilmesi. Bu soruna tüm insanlar ve insanlık olarak çözüm üretmek zorundayız. Bu kapsamda, 1980 öncelerinden beri devam eden küresel ısınma ve iklim değişikliği konusundaki çalışmalar, Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması ile devam etmiş ardından Avrupa Birliği; 11 Aralık 2019 tarihinde yayımlanan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ile Avrupa’ya yönelik önlemler konusunda hedeflerini açıklamıştır. Türkiye’nin de taraf olduğu Yeşil Mutabakat, iki aşamalı olarak şu hedefleri öngörmüştür: 
  • 2030 yılına kadar, Avrupa’da başta CO2 ve CH4 olmak üzere sera gazı salımının (emisyonunun) 1990 yılına nazaran %55 oranında azaltılması,
  • 2050 yılında Avrupa’nın sera gazı salımının sıfırlandığı ilk karbon-nötr kıta haline getirilmesi. 
Bu hedeflere ulaşmak için AB tarafından oluşturulmaya başlanan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile ilgili açıklamaların yayımlandığı 14 Temmuz 2021 tarihinden bir gün sonra düzenlenen 15 Temmuz 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle (2021/15); ilgili bakanlıkların iştirakiyle “Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu” oluşturulduğu belirtilmiş, Ticaret Bakanlığı tarafından “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” hazırlanmış ve yayımlanmıştır. 
 
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Metal Sanayi Dairesi Başkanlığı tarafından 23 Mart 2021 tarihinde gerçekleştirilen 10. METAL-TEK Komite Toplantısında AYM ve karbon salımına göre sınırda vergilendirme konusunda bilgi verildi, metal üretiminde ve kullanımında salınan karbon oranının düşürülmesi ve “2030 Çelik Stratejisi” hazırlanması konusunda çalışma yapılacağı açıklandı.  
 
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının METAL-TEK Toplantısındaki bu talimatı üzerine, Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) tarafından Nisan ayında TUCSA AYM Çalışma Grubu oluşturuldu. İlk olarak; Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ve Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizmasının (SKDM) ülkemize ve insanlığa sağladığı yararlar, belirsizlikler, sorunlar ve 2030 Çelik Stratejisi açısından öneriler ile sanayinin, kamunun, üniversitelerin odaklanmasına gerek duyulan konuların tartışılması ve önerilerin belirlenmesi amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının mutabakatıyla “AYM Çalıştayı” hazırlıklarına başlandı. Hazırlıklar, her aşamasında Bakanlıkla ve stratejik ortağımız Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) ile koordineli olarak yürütüldü.  
 
1992 yılından beri aktif üyesi olduğumuz, şu anda Başkan Yardımcılığını yürüttüğüm, gelecek yıl ikinci kez Başkanlığını yürüteceğim Avrupa Yapısal Çelik Birliği (European Convention for Constructional Steelwork – ECCS) son iki yıldır, genelde sürdürülebilirlik, özelde Yeşil Mutabakat üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Derneğimiz, ECCS’in Sürdürülebilirlik Komitesinde Dr. Özgür Köylüoğlu tarafından temsil edilmekte olup, Özgür Hanım bugün de Masa Koordinatörü olarak Çalıştayımıza iştirak etmektedir. 
 
1992 yılında kurulmuş olan Türk Yapısal Çelik Derneği; devlet, sanayi ve üniversitelerin iş birliğini prensip olarak benimsemiş ve bu konuda çalışmalarını sürdürmektedir. Ülkeye ve sektöre hizmeti esas alan derneğimiz son 21 yılda çok sayıda uluslararası ve milli sempozyum, konferans ve çalıştaylar düzenledi. Bu deneyim nedeniyle ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın desteğiyle çok kısa sürede planlanan AYM Çalıştayı, kamu sektör iş birliğinin mükemmel bir örneğini teşkil etmiş oldu.  
 
Bugün değerli vaktini ayırıp Çalıştayımızı onurlandıran Sayın Mustafa Varank Bakanıma, Sanayi Genel Müdürümüz Serkan Çelik Bey’e, bizleri bu konuda çalışmaya yönlendiren ve sürecin fevkalade verimli geçmesine neden olan Metal Sanayi Daire Başkanı Ümit Yasin Güven Bey’e, değerli konuşmalarıyla Çalıştayımıza değer katacak olan; Ticaret Bakanlığımızdan Mehmet Ergünal Daire Başkanımıza, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan Şube Müdürü Volkan Polat Bey’e, TENMAK Başkan Yardımcısı Uğur Hasırcı Bey’e,  Barış Göktürk Bey’in nezdinde Metal Expo kapsamında bütün bu olanakları sağlayan Sky Fuarcılık şirketine, alanlarında son derece bilgi ve deneyime sahip Masa Koordinatörlerimiz; ERDEMİR’den Tayfun Kocabaş Bey’e,  ÇOLAKOĞLU Metalürjiden ÇİB Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler Bey’e, sektörün duayenlerinden İzzet Ulu Bey’e, Yeditepe Üniversitesinden Dr. Özgür Köylüoğlu Hocamıza, ATTEC’ten Ahmet Topbaş Bey’e, RZK ArcelorMittal’den Dr. Kağan Yemez Bey’e, Modern Mühendislikten Galip Topönder Bey’e, Borçelikten Güvenç Temizel Bey’e, Yuvarlak Masa çalışmalarında fikirleriyle ve önerileriyle katkıda bulunacak tüm katılımcılarımıza, Stratejik Ortağımız Türkiye Çelik Üreticileri Derneğine, Çalıştaya destek veren BORÇELİK, İNTEKNO, Metal Expo ve Yassı Çelik İhracat ve Sanayicileri Derneğine gönülden teşekkürlerimizi sunuyorum. Gerçekleştirmekte olduğumuz AYM Çalıştayının ülkemiz ve sektörümüz için faydalı sonuçlar vermesini ve bu konuda yapacağımız çalışmalara ışık tutmasını diliyorum.”
 
ÜLKEMİZİN BAŞARISINI SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAK EN BÜYÜK HEDEFİMİZ
Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’ın Anadolu Ajansından alıntılanan açış konuşmasından bazı satırbaşları ise şu şekilde:
 
“Kamu ve iş dünyamızın saygıdeğer temsilcileri, kıymetli basın mensupları, hanımefendiler ve beyefendiler. Türk Yapısal Çelik Derneği ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneği iş birliğinde, Metal Expo’nun katkılarıyla düzenlenen, Avrupa Yeşil Mutabakatı Çalıştayı vesilesiyle sizlerle bir araya gelmekten, sektörle fikir alış verişinde bulunabiliyor olmaktan gerçekten büyük bir mutluluk duyuyor, hepinizi saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum. 
 
Malumunuz, Covid-19 salgını dolayısıyla birçok sektörde fuarları ya iptal etmek ya da online olarak düzenlemek durumunda kaldık. Hamdolsun salgınla mücadelede elde ettiğimiz başarılı sonuçlar neticesinde tekrar yüz yüze buluşma imkânına kavuşmuş olduk. Dün (29.09.2021) Isıtma, Soğuma ve Klima fuarına katılmıştım. Bugün de metal sektörümüzün en önemli organizasyonlarından biri olan Metal Expo’dayız. Bu fuar, küresel dinamikler çerçevesinde demir-çelik sektörünün bugününün ve geleceğinin değerlendirilmesi açısından aslında önemli bir görevi ifa ediyor. Fuar kapsamında düzenlenecek çalıştaylar da sektörün ulusal ve küresel öneminin daha geniş kitlelere aktarılmasına imkân tanımış olacak. Bu vesileyle hem Metal Expo fuarının hem de Avrupa Yeşil Mutabakatı Çalıştayının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Organizasyonda emeği geçen tüm taraflara şükranlarımı sunuyorum.
 
Değerli misafirler, Sayın Cumhurbaşkanımız, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptığı konuşmasında ülkemiz için milat olacak bir müjdeyi tüm Dünya ile paylaştı. 2015 yılında imzaladığımız Paris İklim Anlaşması önümüzdeki ay meclisimizin onayına sunulmuş olacak. Yatırım, üretim, istihdam politikalarında köklü değişiklere yol açacak bu süreci 2053 vizyonumuzun ana unsurlarından bir tanesi olarak kabul ediyoruz. İklim değişikliği ile ilgili atılması gereken adımları aslında biz peyderpey uygulamaya başlamıştık. Biliyorsunuz, AB Yeşil Mutabakatına uyum için hazırladığımız eylem planını yakın zamanda devreye aldık. Paris İklim Anlaşmasıyla bu kararlılığımızı 2053’e kadar uzanan orta ve uzun vadeli bir hedef haline getirerek güçlendirmiş olduk. Orta ve uzun vadeli tüm kalkınma hamlemizi bu yıl yapısal dönüşümün gerektirdiği şekilde hazırlayıp yürüteceğiz.
 
Değerli misafirler, küresel üretim ve ticaret, geçtiğimiz yıl pandeminin etkisiyle son 100 yılın aslında en büyük daralmalarından bir tanesini yaşamış oldu. Birleşmiş Milletler Yatırım Raporu, Dünya ekonomisinin %3,3, uluslararası ticaretin %8,5 ve yatırımların ise %35 düzeyinde daraldığını gösteriyor. Böylesine zorlu bir yılda Türkiye ekonomisi %1,8 büyümeyi başararak, Dünya genelinde diğer ülkelerden ayrışmayı başarabilen ülkelerden bir tanesi oldu. Tüm Dünya’da korumacılığın ön plana çıktığı 2020 yılında, Türk çelik üreticileri tecrübe ve kabiliyetleriyle büyük bir başarı elde etmiş oldular. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nin uyguladığı ihracat kotaları sebebiyle küresel çelik sektörü %1 daralırken kendine alternatif pazarlar geliştiren çelik sektörümüz %6’lık büyüme gerçekleştirerek 2020’yi güçlü bir şekilde kapatmış oldu. 
 
Geçtiğimiz yıl yaklaşık 36 milyon ton üretim gerçekleştiren ülkemiz, 2021 yılında da güçlü bir performans sergilemeye devam ediyor. 2021 yılının ilk 6 ayında yaklaşık %20 büyüyen çelik sektörü, ihracat değerini de %50 artırmış oldu. Gerçi Metal Expo başkanımızla rakamlarımız tutmuyor ama arkadaşlarıma sordum, “bizim rakamlarımız daha doğru Bakanım” dediler, bu yüzden ben kendi rakamlarım üzerinden gidiyorum. Bu performans dikkate alındığında çelik üretiminin 2021 yılı sonu itibariyle inşallah 40 milyon ton seviyesini aşabileceğini öngörüyoruz.
 
Avrupa’nın en büyük, Dünya’nın ise 7. büyük çelik üreticisi olan ülkemizin başarısını sürdürebilir kılmak asıl meselemiz. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 36 milyon ton üretim gerçekleştiren ülkemiz, 2021 yılında da güçlü bir performans sergilemeye devam ediyor. Pandemi sürecinde kesintiye uğramayan ihracat başarımızı, yeni yatırımlarla arttırmanın peşine düşmeliyiz. Avrupa Yeşil Mutabakatının Bakanlığımızın görev alanındaki sektörleri yakından ilgilendiren tarafı hiç şüphesiz Sınırda Karbon Düzenlemesi mevzuatı. Hem AB ile entegrasyonun sürdürülebilmesi hem de uluslararası rekabetçiliğimizin korunması bağlamında, ulusal politikalarımıza yön vermemiz oldukça önemli. Bu süreçte kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla iş birliği halinde Yeşil Mutabakat Eylem Planını hazırladık. Bakanlık olarak sektörün gelişimini ve dönüşümünü sağlayacak tüm çalışmalarda sizlerin yanında olduğumuzu tekrar belirtmek istiyorum. Tüm kurumlarımız ve programlarımız hizmetinizde. Beraber çalışarak Türkiye’yi değişimin de öncüsü yapabiliriz.”
 
Teşvik ve Destek Mekanizmaları Sanayicilerimizin Hizmetinde
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, planlı sanayileşmenin teşvik edilmesi ve ekolojik dengenin korunması amacıyla “Yeşil Organize Sanayi Bölgeleri” uygulamasına geçildiğini belirtti. Pilot olarak seçilen organize sanayi bölgelerinde endüstriyel simbiyoz olanakları, çevreci altyapı ve döngüsel ekonomi konularında çalışarak “Yeşil OSB Ulusal Çerçevesi”nin ana hatlarının belirlendiğini aktaran Bakan Varank, şöyle devam etti:
 
“Sorumlu olduğumuz diğer bir eylem ise sanayinin döngüsel ekonomiye geçişi ve sektörlerin karbonsuzlaşması için yürütülecek faaliyetlerde uluslararası finansman kaynaklarının kullanılması. Bu çerçevede, AB Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) kapsamında teknik danışmanlık, yatırım ve finansman projelerini destekliyoruz. Malumunuz, ülkemizde sanayi ile ilgili tüm teşvik ve destek mekanizmaları Bakanlığımız çatısı altında siz kıymetli sanayicilerimizin hizmetinde. Uluslararası gelişmeleri yakından takip ederek yatırımcılarımızın öncelikleri doğrultusunda yatırım teşvik sistemimizde gerekli değişiklikleri hayata geçiriyoruz.”
 
Avrupa Birliği’nin en büyük metal tedarikçisi olan sektörün rekabet gücünün korunması adına birçok çalışma yürüttüklerini belirten Varank, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile “Türkiye’nin Sıfır Karbonlu Çelik Üretimi Yol Haritası” projesini başlattıklarını, bu yol haritasının çelik sektöründe 2030 ve 2050 yılı projeksiyonlarını ortaya koyacak en temel strateji belgesi olacağını söyledi.
 
Ağır çelik yapılar, galvaniz, boru profil ürünlerinde de rekabetçiliği artırmak adına çalışmaların süreceğini belirten Varank, çelik ve alüminyum sektörünün 2030 ve 2050 yılları projeksiyonunu yaparak uyum planlarını çalıştıklarını, tüm bu çalışmalarla metal sektörünü ve tüm ekonomiyi yeşile, çevreye daha duyarlı bir yapıya kavuşturacaklarını belirtti.
 
Varank, “Bakanlık olarak sektörün gelişimini ve dönüşümünü sağlayacak tüm çalışmalarda sizlerin yanında olduğumuzu tekrar belirtmek istiyorum. Tüm kurumlarımız ve programlarımız hizmetinizde. Beraber çalışarak Türkiye’yi değişimin de öncüsü yapabiliriz.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

DÜNYA VE TÜRKİYE ÇELİK SEKTÖRÜ – AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI (AYM)
Açış konuşmalarının ardından birinci bölüme geçildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Metal Sanayi Daire Başkanlığından Sayın Sinan Durmaz, “Dünya ve Türkiye Çelik Sektörü- Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM)” başlıklı sunumuyla katılımcılara seslendi. Durmaz, sunumunda şu noktaların altını çizdi:
 
“Türk Çelik sektörünün üretim altyapısı, yaklaşık olarak %70 hurdadan (Elektrik Ark Ocakları ve İndüksiyon Fırınları) %30 ise cevherden üretim yapan tesislerden (Yüksek Fırınlar) oluşmaktadır. Dünya ortalamasına bakıldığında ise bu durum tam tersi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, Çin’de %90’ın üzerinde, Japonya’da yaklaşık %75, Almanya’da yaklaşık %68 civarında Yüksek Fırın kullanımı bulunmaktadır. Bu durum, Elektrik Ark Ocaklı ve Yüksek Fırınlı tesislerin Kapsam-1 CO2 emisyonları açısından bakıldığında, ülkemiz için avantajlı bir görüntü çizmektedir.
 
Türk Çelik sektörü, 2020 yılında pandemi etkisine rağmen güçlü bir görünümle 35,8 milyon ton ham çelik üretimi gerçekleştirerek, Avrupa’nın en büyük, Dünya’nın 7. büyük çelik üreticisi konumuna yerleşti. Bu üretim miktarı, 8,56 milyar dolar ihracat ile sonuçlandı. 2021 yılının ilk 8 ayı değerlendirildiğinde ise Türk Çelik sektörü 26,6 milyon ton ham çelik üretimini tamamlamış ve yıl sonunda 40 milyon ton ham çelik üretimi gerçekleştirmeyi hedefler durumdadır.
 
Bu üretim ve ihracat hedeflerine ulaşırken, ticari ürünlerin yanında, katma değeri yüksek ürünlerin üretim yüzdesinin arttırılması da büyük önem taşımaktadır. Yeşil Mutabakatın getirmiş olduğu kriterler, belirli bir yatırım gereksinimi ortaya çıkaracaktır. Bu durumda hem kârlılığın korunması hem de yüksek katma değer elde edilmesi için vasıflı çelik ürün gamının genişletilmesi kaçınılmaz bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
2021 yılının ilk 7 ayı verilerine göre ihracatımızın miktar olarak %28’i, değer olarak ise %37’si AB ülkelerine gerçekleşmiştir. Bu yüzde oranlarının ise giderek artması beklenmektedir. Sınırda Karbon Düzenlemesine tabi olacak 5 sektör (Demir-Çelik, Alüminyum, Çimento, Gübre, Elektrik) toplamında, Rusya ve Çin’den sonra AB’ye en çok ihracat yapan 3. ülke Türkiye’dir.
 
14 Temmuz 2021 tarihinde açıklanan “Fit For 55” paketi incelendiğinde, kapsam dahilindeki ürünlerin, sadece 72 HS kodu ile sınırlı olmadığı, 73 HS kodundaki ara ürünlerin birçoğunun da kapsam içerisinde yer aldığı görülmektedir. Ham çelik üretiminin yanında, Ek-1 listesinde yer alan GTİP koduna sahip ürün çıktısı olan sektörler de gerekli çalışmalara süratle başlamak durumundadır.
 
16 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanmış olan Yeşil Mutabakat Eylem Planı çerçevesinde “Sınırda Karbon Düzenlemesine tabi olabilecek öncelikli imalat sanayi sektörlerinde sera gazı salımının azaltılmasını desteklemek amacıyla ülkemiz yol haritasının veya faaliyetlerinin belirlenmesi” görevi Bakanlığımız sorumluluğunda yer almaktadır. Bu doğrultuda öncelikli sektörler arasında en önemlisinin çelik sektörü olduğu karşımıza çıkmaktadır. Yeşil Mutabakat konusunda Bakanlığımız Sanayi Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan Metal Sanayi Teknik Komitesinde Çelik Sektörü Alt Çalışma Grubu kurulmuş ve muhtemel projeler üzerine çalışmalarına devam etmektedir.  2022 yılının sonunda, Çelik Sektörü Yol Haritası, Bakanlığımızca hazırlanmış olacaktır.
 
Gelinen süreçte, AB ETS karbon fiyatları, 60 avro civarında seyretmektedir. Bu durum, AB pazarının büyüklüğü ve dış ticaretin tamamını etkileyecek bir süreç olması nedeniyle, tüm Dünya üretim ve ticaretini etkisi altına alacaktır.
 
Türkiye, Dünya’da dış ticarete konu olan çelik hurdalarının yaklaşık 4’te 1’ini ithal etmektedir. 2020 yılında gerçekleşen 22,4 milyon ton çelik hurda ithalatımız, 2021 yılında 27 milyon ton seviyesini geçebilecektir. Bu durum, girdi tedarik güvencesini sağlayabilecek bir altyapı oluşturulmasını gerektirmektedir.
 
Dünya genelinde, Yüksek Fırınlarda hurda kullanımının artırılması, yeni kurulacak tesislerin Elektrik Ark Ocaklı tesisler şeklinde kurgulanması gündemdedir. Dünya çelik üreticileri, karbonsuzlaştırma hedefine yönelik birtakım çalışmalara başlamış durumdadır.
 
Demir cevherinin hidrojen ile doğrudan indirgenmesi (DRI) sonucu elde edilen sünger demirin Elektrik Ark Ocağına şarj edilmesi ve kullanılan elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmesiyle CO2 salınımlarının minimize edildiği çalışmalar bulunmaktadır.
 
Ülkemizde henüz üretimi bulunmayan sünger demirin, gelecekte Dünya çelik üretiminde önemli bir yere sahip olacağı öngörülmektedir. Bununla birlikte, hidrojenin ticari olarak kullanımı konusunda da tüm Dünya çalışma içerisindedir.
 
Gerekli olan finansal kaynaklar için özellikle uluslararası fonlara yönelik projelerin hazırlanması büyük öneme sahiptir. IPA ve Horizon Europe platformlarının, sektörümüzce değerlendirilmesi ve proje sayılarının artırılması, kaynak temini açısından faydalı olacaktır.
 
Sonuç olarak, Yeşil Mutabakat, ülkemiz için bir zorunluluk değil, fırsat şeklinde değerlendirilmeli ve gerekli adımlar hızla atılmalıdır. Bu süreçte, DRI üretimi, hidrojen, yenilenebilir enerji, atık minimizasyonu enerji verimliliği gibi kritik konuların yanında, yüksek katma değerli ürün payının artırılması büyük önem arz etmektedir.”
 
Durmaz’ın ardından söz alan Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü Tek Pazar, Rekabet ve Teknik Mevzuat Uyum Daire Başkanı Sayın Mehmet Ergünal ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İklim Değişikliği ve Uyum Dairesi Başkanlığı Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Şube Müdürü Sayın V. Volkan Polat Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ve Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) konularına dair ayrıntıları bakanlıklarının ilgi alanlarına giren ve gerçekleştirdikleri konuları içeren farklı sunumlarla katılımcılarla paylaştılar. Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırmaları Kurumu (TENMAK) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Sayın Uğur Hasırcı’nın gerçekleştirdiği “Türkiye Hidrojen Yol Haritası” başlıklı sunumun ardından Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sayın H. Yener Gür’eş, Çalıştay süreci ve yöntemi hakkında kısa bir bilgilendirme konuşması yaptı ve böylece Çalıştayın ikinci bölümü kapsamında Yuvarlak Masa Çalışmaları başladı. Toplam 9 masada şu konu başlıkları konuşuldu: 

MASA 1 - Entegre Tesisler İçin - Çelik üretiminde sera gazını arttıran nedenler ve sera gazı salımını %55 azaltma hedefine ulaşma yolları.
MASA 2a ve 2b - Elektrik Ocaklı (EAO ve İO) Tesisler İçin - Çelik üretiminde sera gazını arttıran nedenler ve sera gazı salımını %55 azaltma hedefine ulaşma yolları. (Katılım çok olduğundan bu konu için iki masa oluşturuldu.)
MASA 3 - Haddehaneler İçin - Çelik üretiminde sera gazını arttıran nedenler ve sera gazı salımını %55 azaltma hedefine ulaşma yolları.
MASA 4 - Kullanım Ömrü, Geri Dönüşüm ve Tekrar Kullanımın sera gazı salımını %55 azaltma hedefine ulaşmaya katkıları.
MASA 5 - Yapı Tasarımında Dijitalleşmenin AYM - SKDM süreçlerine etkileri.
MASA 6 - Çelik kullanımında sera gazı salımını azaltmak için yapım (imalat ve saha montajı) süreçleri önlemleri.
MASA 7 - Yapı Yapım Tekniklerinin AYM - SKDM süreçlerine etkileri ve öneriler.
MASA 8 - Yassı Haddeleme ve Galvaniz tesisleri (çelik ergitmeyen, sıcak sacı üretiminde hammadde olarak kullanan) ve yassı çelik ürünlerini üretmeyen ancak sıcak-soğuk-galvanizli sacı nihai ürüne çevirmede kullanan son kullanıcılar ve üreticiler (otomotiv, beyaz eşya, ısıtma-soğutma havalandırma vb. sektörler) için; sera gazı salımının azaltılmasına yönelik gereklilikler, yöntemler ve öneriler.
 
*Çalıştay ile ilgili sonuç raporu, tüm ilgili kamu, üniversite, sanayi ve STK’lar ile paylaşılacak, ayrıca TUCSA’nın internet sitesinin yanı sıra dergimizin ilerleyen sayılarında da paylaşılacaktır.
 
Çelik Yapılar - Sayı: 72 - Eylül - Ekim 2021

Kendimizi Sınayalım

Kendimizi Sınayalım - 72



© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği