TR|EN
Güncel
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi
Yayınlar > Çelik Yapılar
Sayı: 72 - Eylül - Ekim 2021

Gündem


DİJİTALLEŞMENİN YAPISAL ÇELİK ENDÜSTRİSİNE GETİRİLERİ

buildSMART Türkiye Genel Sekreteri Müge Sümerol, dijitalleşme ekseninde yapısal çelik endüstrisinde yaşanan değişimi ve sonuçlarını kaleme aldı.

Yapısal çelik endüstrisinde dijitalleşme, inşaat süreçlerinin gelişimi için şu an önemli bir gerçeklik niteliğinde. Günümüzde parametrik modelleme dediğimiz Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) yapıların tasarımlarında görsellik, sorun tespiti ve üretim süreçleri için veri sağlama amacıyla kullanılıyor. Bu yüzden genel kanı, 3 boyutlu model üzerinden çalışmanın dijitalleşme için yeterli olduğu üzerine kurulu. Oysa dijitalleşme, insanın ürettiği deneyim ve bilginin kurumsal ve endüstriyel birikimi için kullanılması açısından gerekli. Her proje, küçük veya büyük her kurumun bilgi ve beceri dağarcığına ekleniyor. Çelik firmaları, üretim ve uygulama sürecinde dijital yapının yararlarını göreceklerini biliyorlar. Ancak, yapılacak yatırımın (zaman, para ve insan açısından) dönüşümü için gerekli kıyaslama tablolarına ulaşamıyorlar. Bu yazı için yaptığımız araştırmada, çelik endüstrisi için diğer disiplinlere göre hazırlanan karşılaştırmalı raporlara çok fazla ulaşamadık. Bu durumda kendi deneyimlerimizden ve buildSMART International bünyesinde yapılan çalışmalardan çelik endüstrisi için kısa bir dijitalleştirme getirileri yazısı hazırladık.  
 
Dijital sektörde yer alanlar olarak senelerce, üretim süreçlerine destek, sürdürebilirlik, analiz imkânı sağladık. Ayrıca iletişim ortamı sunduk. Endüstri 4.0 ile beklentiler ve başarmak için gereken beceriler değişti. Artık hem yapılan işi hem de teknolojiyi anlamak zorundayız. Bunun yanı sıra fikri mülkiyeti korumak adına her gün yeni bir tehdit altında olan sistemlerimizin güvenliğinden sorumluyuz. Bu durumda dijitalleşme için gerekli bilişim yapısını altyapı ve iş süreçleri olarak ikiye ayıralım.
 
IT altyapısı, kullandığınız cihazlar (PC, tablet ve telefon) üzerinde kurumun ihtiyacı olan network, haberleşme (e-mail, mesaj, telefon uygulamaları), bilgi paylaşımı (dosyalar, pdf’ler, CAD’ler) ve güvenlik konularını içeriyor. Bu yapının en fazla değişim gösteren tarafı artık tamamen ticari korsanlığa dönüşen saldırılara karşı siber güvenliğin sağlanması. Özellikle Rusya’daki bazı şirketlerin, piyasada yaygın olarak kullanılan altyapı yazılımlarında buldukları açık kapıları her boyuttaki kötü niyetli kişilerle paylaşması sonucunda kurum sistemi rehin alma operasyonları en küçük şirketlere kadar inmiş bulunmakta.  Buna karşı IT ekiplerinin hazırlıklı ve her daim bilgili olmaları gerekli. Bilgi paylaşımında ise yüksek performanslı bulut yazılımlarının kullanımı yatırım açısından çok makul seviyelere gelmiş durumda. 
 
Yeni teknolojiler sayesinde pahalı ve hantal sistemler yerine IaaS, PaaS ve SaaS var. Artık senelik tanımlanan hizmet karşılığında, yenileme (update) yatırımı gerektirmeden ihtiyaca göre fiyatlandırılabilen, kurum veya proje boyutuna göre büyüyüp küçültülebilen, şirket kaynaklarını sömürmeden öngörülebilen bilişim bütçeleri yapılabiliyor. İçerikten bağımsız olarak on-prem denen yapıda her şeyi kurum bünyesinde kurup, bu yapı için bakım ve desteği kurum içinden alınabilirken,SaaS yapıda tüm hizmetler Amazon, Microsoft Azure bulutları üzerinden KVKK desteği ile alınabilir. Bu noktada kurumun yapacağı yatırım, belirlediği ihtiyaç kadar olduğundan ortama göre %20-%50 arası giderlerden tasarruf da yapılabiliyor. 

ş süreçleri için gereken dijitalleşme ise çok farklı boyutlarda olabiliyor. Çelik endüstrisine yönelik çözümler ise Endüstri 4.0’ın ana kalemlerinde yer buluyor. Çelik sektöründe ister üretim olsun ister yapı süreçlerinde kullanılsın, dijitalleşmenin getirisi kolay ölçülemiyor. Çünkü insan gücü, hammadde ve enerji kullanımı, sürdürebilirlik ve kâr marjları üzerindeki en büyük etken olmakta. Bu durumda sektör kendi değerlendirmelerini kurum içinde yapmak durumunda kalıyor.

Gerekli Süreçler 
Dijitalleşme için gerekli çalışmaları yapı endüstrisi için gerekli süreçler üzerinden inceleyelim. Öncelikle, şu an dünyada yaygın olarak kullanılan ve proje teslim süreçlerinde zorunlu olan BIM şartnamelerinden bahsetmek gerekiyor. Artık tüm yapılarda, ister hizmet yapısı (havaalanı, hastane, ulaşım, okul, vb.), ister konut olsun, ana müteahhitler Yapı Bilgi Modellemesi Uygulama Planı (BIM Execution Plan) hazırlamak zorundalar. Bu planda, inşaat sahasında uygulamaya geçmeden önce, Yapı Bilgi Modeli (BIM) üzerinden, tasarımın uygulamaya hazırlanması, çakışma ve gerekli analizlerin yapılması, ilgili hak ediş ve iş emirlerinin hazırlanması için gerekli koordinasyonun nasıl yapılacağı belirleniyor. Yapısal çelik sektöründekiler zaten yaptıkları iş gereği tasarımlarında parametrik modelleme yapabilen TEKLA gibi yazılımları kullanıyorlardı. Fakat şimdi tasarımlarını, ISO 19650 uyumluluk kurallarında teslim etmeleri gerekiyor. Bunun şartları da Yapı Bilgi Modellemesi Uygulama Planında belirleniyor. Bugüne kadar mühendisler ve mimarlar tarafından gerçekleştirilen bu çalışmalar için bilgi işlemcilerin sürece dâhil olmaları gerekmiyordu. BIM planının en önemli unsurlarından olan Veri Ortamı (CDE) üzerinden bilgi paylaşımı talep ediliyor, bu da çelik uygulama yapan kurumların dijitalleşmesini gerekli kılıyor. Yani tasarımı içeren dokümana, nasıl uygulama yapacağınızı da eklemeniz gerekiyor. İşte bu noktada yapısal çelik sektöründe çalışanların bilgisayarların kullanımı konusunda bilgi edinmeleri, eğitilmeleri ve gerekli yatırımların yapılması şart oluyor. 
 
Çoğu yapısal çelik sektörü temsilcisi üretim süreçlerinde bilgisayara dayalı üretim yapıyor. Bu Endüstri 4.0 için yeterli değil. Endüstri 4.0 karbon salımı yüksek olan çelik sektöründe üretim, planlama ve tasarım aşamalarında da ilgili verilerin üretimi ve tasnifini talep ediyor. Uygulama sırasında barkod veya QR kodu kullanmak sahada sorun tespitinde kolaylık sağlıyor. Özellikle hak edişlerde yapılan işin onayının bilgisayar ortamında ispatı kolaylaşıyor. 
 
Bu yazı genelde inşaat sektöründe uygulamalara yönelik olduğundan üretim aşamasında gereken yatırım ve dijital birikime değinmeyeceğiz. Yalnız, inşaat projelerinde üretim sürecinden gelen verilerin ürün yaşam döngüsünde (Product Lifecyle) önemli bir yer tuttuğuna da değinmek gerek. 
 
Teslim edilen yapının daha sonra bakım, onarım ve tesis yönetiminde bu verilerin gerekli olduğunun altını çizelim ve üretim süreçlerinde gereken dijitalleşmeyi daha sonraki bir yazıya bırakalım.

Yapı süreçlerine geri dönersek, Endüstri 4.0’ın en önemli kalemlerinden IoT (Internet of Things) kullanımı önemli bir yer alıyor. 
 
Nedir IoT? Internet üzerinden az kaynak tüketen ama sürekli veri toplayan sensörler çelik yapılarda önemli bir yer edinecek gibi duruyor. Benzer şekilde sıklıkla duyduğumuz Yapay Zekâ kullanımı konusu da sistem  toplanan veriler üzerinden çalıştığından ve şimdilik sektörel olarak dijital verilerin toplanmasına yeni başladığından girmeyeceğiz. Her proje kendi gerçeklerini yarattığından en az 25-50 projede dijital veriler toplanır ise kurumun fikri mülkiyeti ve analiz imkânı gerçekleşebilir.  
 
Akıllı sensörler uygulama sırasında ihtiyaç duyulan yük ve stres verilerine anında ulaşımını sağlıyor. QR kodlar sayesinde üretimden gelen verilere ulaşmak mümkün oluyor. Sorun çözmede akıllı telefonlara indirilen uygulamalar sayesinde, ilgili gruplar anında sorunu tespit ediyor ve çözümünü buluyor. Daha önemlisi verim için gerekli analiz bilgilerini bilgisayarda tutmaya yarıyor. 
 
Yaygın bir şekilde kullanılan WhatsApp sorun tespiti için gerekli endeksleme yapmadığından proje için gerekli analiz verilerini sağlamıyor. Sürekli hata yapan bir çalışanın hatalarının tespiti ve eğitimi yerinde yapılamıyor iş bitiminde fark edilebiliyor.
 
Dijitalleşmenin Getirileri
Dijitalleşmenin getirilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
  1. Verimlilik artırımı.
  2. Üretimde kayıpların azalması.
  3. Boş sürelerin yönetimi.
  4. Kullanılan cihazların yanlış veya hızlı bozulmasının önlenmesi.
  5. Bakımın kolaylaşması.
  6. Karbon salımı, enerji ve malzeme tüketiminde azalma.
  7. Kalite yükselmesi.
Bunların getirisi ancak yukarıda listelenen yatırımların yapılmasından sonra ölçülebiliyor. Bu durumda kurumun kendi gelecek planında ve bütçesinde dijitalleşmenin ne kadar yer alması gerektiğine yönetim ve deneyimli elemanlarının yönlendirmesi sonucunda karar vermesi gerekiyor. 
 
Genel olarak çelik yapılarda dijitalleşme için listelediğimiz konular, büyük ve çoklu sektörel çözümler sunan firmalarda bilgi sistemleri üst düzeyde temsil edildiğinden farklı yatırımlarla çözümlenebiliyor. Küçük ve orta ölçekli kurumlarda dijitalleşme, bilgilenme ve dışarıdan alınan hizmetlerle, müdahil oldukları proje yaptırımları ile gelişiyor. 
 
Dijitalleşme için gerekli yatırımın hesaplanması için kullanılan küçük bir formül ile yazımızı sonlandıralım.
 
ROI (Return of Investment) yatırımın geri dönüşü 
ROI=((nakit akışı)/(1+ yıllık faiz ))/başlangıç yatırımı
 
Bu formül genelde dijital yatırımın yüksek meblağlara ulaşacağı ilk seneden sonraki dört sene için kullanılıyor. Dünya artık dijital yatırımı yıllık hizmet seviyesine indirgediğinden ilk yatırım çok az oluyor ve bilişim giderleri nakit akışının içine giriyor. Bu durumda son söz olarak başlangıç yatırımını eleman eğitimi olarak değerlendirmekte büyük yararlar olduğunu gözden kaçırmamak gerek.
 
Çelik Yapılar - Sayı: 72 - Eylül - Ekim 2021

Kendimizi Sınayalım

Kendimizi Sınayalım - 72



© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği