TR|EN
Güncel
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi
Yayınlar > Çelik Yapılar
Sayı: 72 - Eylül - Ekim 2021

Teknik Makale


YAPI BİLGİ MODELLEMESİ (BIM)

“Etkin bir BIM uygulaması için teknolojik altyapı, finansal güç, insan, zaman, bilgi gibi çeşitli kaynaklara, destekleyici bir kurumsal kültüre ve uygun mevzuat/düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.” Uluslararası inşaat, yapı bilgi modellemesi (BIM), enerji verimliliği ve inovasyon konularında çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Beliz Özorhon, yapı bilgi modellemesinin temelde ne olduğu ve sağladığı faydaları aktardı.

İnşaat proje yönetiminde çeşitli zorluklar yaşanmaktadır ve bu zorlukların ana sebeplerinden biri de inşaat sektörünün doğasıdır. İnşaat projeleri pek çok farklı paydaşın katılımıyla gerçekleşmekte ve proje yaşam döngüsüne ait çok sayıda süreç içermektedir. İnşaat projelerinde paydaşlar arası zayıf koordinasyon; iş birliğinin ve iletişimin yetersizliği, zayıf bilgi akışı, parçalanmış tedarik zincir yapısı ve işveren, yüklenici ve alt yükleniciler arası güven yetersizliği sonucunda birbiriyle çelişen istekler doğmakta ve anlaşmazlıklar yaşanmaktadır.
 
İnşaat proje yönetimi bu sorunları çözebilmek adına, gelenekselden daha bütünleşik bir proje yönetimine yönelmektedir. İnşaat projelerinde bu entegrasyonu sağlamaya yönelik de Integrated Project Delivery Systems (Bütünleşik Proje Teslim Sistemleri), Enterprise Reource Planning (ERP) – Kurumsal Kaynak Planlaması, Lean Construction (Yalın İnşaat) ve Building Information Modelling (BIM -Yapı Bilgi Modellemesi) gibi farklı yaklaşım ve uygulamalar mevcuttur. Tüm bu kavramlar birbirini destekleyici niteliktedir. BIM’in ana felsefesini barındıran bütünleşik proje teslimi geleneksel proje tesliminden farklı olarak çok taraflı bir sözleşme içermekte kilit katılımcıların sürece erken dâhil olmasını gerektirmekte güven ve karşılıklı saygıyı barındırmakta, ortaklaşa karar verme ve kontrolu sağlamakta, risk ve getirilerin paylaşımını esas almakta, ortaklaşa belirlenen proje hedeflerine odaklanmakta, yoğun planlama içermekte ve açık iletişime dayanmaktadır.
 
Dönüşümün En Önemli İtici Gücü
BIM entegrasyona dair bahsi geçen tüm kavramlarla ve proje yönetimine dair güncel konularla olan doğrudan ilişkileri sebebiyle  proje ve yapım yönetiminde yaşanan dönüşümün en önemli itici gücü olarak kabul edilebilir. BIM’in Endüstri 4.0 ve sayısal dönüşüm başta olmak üzere inovasyon, dijital ikizler, sürdürülebilirlik, şantiye dışı imalat, coğrafi bilgi sistemleri, akıllı şehirler gibi pek çok uygulamayla doğrudan ya da dolaylı ilişkisi bulunmaktadır. 

BIM, yapıda bulunan tüm bileşenleri ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerini dijital olarak 3 boyutlu bir model üzerinde birleştiren bir yapım yönetimi aracıdır. BIM, ön tasarım, tasarım, belgeleme, tedarik, fabrikasyon ve imalat dâhil yapım süreci ile yapım sürecinden sonraki işletme aşamalarını tek bir geometride toplaması yönüyle geleneksel yapım süreçlerinin ötesinde ve daha verimli bir yapım yönetimi anlayışı sunmaktadır. İnşaat sektöründe geleneksel proje teslim yöntemleri çoğunlukla iki boyutlu çizimlerden oluşmaktadır. Bu durum yapım aşamasında anlaşmazlıkların ve hataların meydana gelmesine neden olmaktadır. Sonuç olarak maliyet artmakta, zaman kaybı oluşmakta ve iş veriminde azalma meydana gelmektedir. BIM, proje yaşam döngüsü boyunca paydaşların aynı model üzerinde iş birliğiyle çalışabilmelerine olanak sağlamaktadır. 

BIM sırasıyla yapı, bilgi ve modelleme anlamına gelen “building”, “information” ve “modeling” kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır. Burada “yapı” alışveriş merkezlerinden hava limanlarına uzanan geniş bir yelpazeyi içerirken, “bilgi” metraj, planlama ve maliyet gibi inşaat sektörü için önem arz eden bilgileri içermektedir. “Modelleme” ise mimari, enerji ve işletme gibi modelleri kapsamaktadır. BIM uygulamalarının ana amaçlarından biri yapım aşaması başlamadan önce projenin görselleştirilmesi ve yapım aşamasında meydana gelebilecek sorunların anlaşılması ile önlenmesidir. BIM’in temelinde “n” boyutlu modelleme yatmaktadır. Bir bina projesine ait veriler çok çeşitli analizleri yapmak üzere kullanılabilmektedir. Çok boyutluluk BIM’in en bilinen yönlerinden birisidir. Modelin ilk üç boyutu tasarımında bulunmaktadır. Dördüncü boyut zaman ve uzay iken beşinci boyut maliyettir. Bunun ötesinde sürdürülebilirlik, tesis yönetimi ve iş güvenliği gibi konularda yapılabilecek analizler de eklendiğinde boyutların sayısı artmaktadır. 

Dünyada, özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kuzey Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerinde devlet teşvikleri sayesinde BIM kullanımı oldukça yaygındır. Belli bir BIM standardının ve kullanım zorunluluğunun olmadığı Türkiye’de ise kullanım istenilen düzeyde değildir. Fakat uygulamalar hızlı bir şekilde yayılmaktadır. 
 
İnşaat projelerinde BIM uygulamalarının gerçekleştirilmesi proje paydaşlarına çeşitli faydalar sağlamaktadır. BIM destekli projelerin geleneksel yöntemle inşa edilen projelere göre daha kısa sürede, daha az hata miktarıyla, daha düşük yapım maliyetiyle ve daha yüksek kalitede tamamlanması beklenmektedir. İnşaat sektöründe gelenekselden daha bütünleşik bir proje yönetimine geçişte en büyük role sahip olan BIM’in kullanımı ve yaygınlaşması konusunda gerek pazar koşulları, gerek uygulayıcı firma gerekse de proje bazında pek çok zorluk bulunmaktadır. 
 
Bu zorlukların başında firmaların değişime olan direnci yüksek donanım ve yazılım maliyeti ile BIM konusunda bilgili elemanların yetersizliği gelmektedir. Etkin bir BIM uygulaması için teknolojik altyapı, finansal güç, insan, zaman, bilgi gibi çeşitli kaynaklara, destekleyici bir kurumsal kültüre ve uygun mevzuat/düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. İnşaat sektöründe yer alan tüm paydaşların işverenden tasarımcıya yükleniciden tedarikçiye BIM konusunda öncelikle bilgi sahibi olması, daha sonrasında ise BIM uygulamaları içinde yer alması gerekmektedir. BIM’in uygulanışında göz önünde bulundurulması gereken bileşenler dört ana grupta toplanabilir: kaynaklar, proje özellikleri, firma özellikleri ve sektörel faktörler.
 
BIM’in yaygınlaşması açısından üniversitelere de önemli rol düşmektedir. Bu kapsamda, Boğaziçi Üniversitesinde eğitim araştırma ve sanayi iş birliği çerçevesinde pek çok çalışma yürütülmektedir. Gerek lisans ve yüksek lisans derslerimiz kapsamında; gerekse çeşitli seminer, konferans ve çalıştay gibi organizasyonlarla öğrencilerin ve sektör çalışanlarının BIM’e dair bilgi ve farkındalığını arttırmayı hedeflemekteyiz. Bunun yanı sıra, araştırma projeleri yürütmekte ve sanayi iş birliği ile BIM uygulamalarını gerçek projeler üzerinde incelemekteyiz. BIM uygulamalarını araştırdığımız çalışmalardan edindiğimiz bulgular, BIM sürecinde etkili olan ana faktörleri şu şekilde ortaya koymaktadır:
i) İş birliğini ve proje verimliliğini arttırma, firmaların BIM uygulamalarına yatırım yapmalarında en önemli itici güçler arasındadır.
ii) Deneyim eksikliği ve inşaat sektörünün parçalı yapısı uygulama noktasında engel teşkil etmektedir. 
iii) Destekleyici bir kurum kültürü ve iş birliğinin sağlandığı bir proje ortamı engelleri aşmakta en önemli yardımcı unsurlardır.
iv) Kalifiye insan kaynakları ve eksiksiz bir uygulama planı sürecin en önemli girdileri sayılmaktadır. 
v) Proje seviyesinde en önemli kazanımlar, verimlilik ve kalitede artış iken, geniş ölçekte en önemli etki yeni iş fırsatlarının oluşmasıdır. 
Çelik Yapılar - Sayı: 72 - Eylül - Ekim 2021

Kendimizi Sınayalım

Kendimizi Sınayalım - 72



© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği