Farklı bir deyişle 2011 yılında her 20 dakika bir kaza olmuş; her gün 1-2 işçi iş yapamaz hale gelmiş ve her gün 2 cenaze kalkmıştır inşaat sektöründen. Havacılık sektörünün tarihi kanla yazılmıştır denir ama inşaat sektörü kan dökmeden hala bir çivi dahi çakamamaktadır. Sektör, 2011'de günümüz teknolojik imkânlarına rağmen önceki 20 yılın en kötü karnesini almıştır.
Kılçık örneğine geri dönüp farklı bir açıdan bakalım. Bir çocuk düşünün. 5 yaşında ve adı Can olsun. Can, hayatında ilk defa kendi elleriyle balık yiyecek birazdan. Can, balığı sadece boyama kitaplarında görmüştür. Bu, balıkla ilk tanışmasıdır. Siz de Can'dan sorumlu olun. Bakıcısı olun. Mevsimi gereği sofrada tirsi balığı olsun. (tirsi balığı bol kılçıklı bir balıktır.) Soru: Can'ın boğazına kılçık kaçma olasılığı nedir?
Sizde saklı olan bu cevap, aynı zamanda eğitimsiz ve tecrübesiz bir işçinin yüksek bir iskeleden düşme olasılığı veya kullandığı bir makine/aletle kendini yaralama olasılığı veya elektrik çarpma olasılığı ile çok farklı bir cevap değildir. Bu, en sık karşılaşılan vakalara ait gerçek istatistiki verileri paylaşma gereği dahi duymuyorum.
İş güvenliğinde başarı bir takım işidir: hangi balığın hangi mevsimde, iyi ve şartnameye uygun olduğunu bilen inşaat tasarım mühendisleri, balığı hangi ortamda ve hangi koşullarda hazırlanmasını planlayan ve kontrol eden yükleniciler, balığın kurallara uygun ayıklanmasını bilen araştırmacı ruhlu
eğitimciler, balığı ayıklayacak sorumluluk sahibi işçiler ve tüm bu kişileri seçecek, şartlar koşacak ve güvenliğe önem veren balıksever proje sahiplerinin beraber çalışmasıyla ancak başarı sağlanır.
İnşaat mühendisi olarak edindiğim tecrübeler sayesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunun işin sürdürülebilirliği, kalitesi ve geleceği açısından hayli önemli bir olgu olduğunu kavradım. İş güvenliği konusunda atılacak her adım kararlılık, tavizsiz yaklaşım ve en önemlisi olan doğru bilgiyle verimli ve başarılı sonuca yaklaşmaktadır. Takım çalışmasının önemi kaçınılmazdır.
Sahadaki güvenlik saha dışından da destek görmelidir. Devlet, kanunlar koyarak ve uygulatarak sürekli bir destek vermeli. Firmaların güvenliğe verdikleri önem, onlara itibar olarak geri dönmeli. Hukuk sisteminin adaleti, yaptırımları ve cezaları işlevsel ve caydırıcı kılmalı. Akademik kurumlar bilinçli bir gelecek ve bilim kokan araştırmalarla destek vermeli. Odalar, dernekler, özel sektör ve medyanın katkıları da hiçbir zaman eksik kalmamalıdır.
Geleceğin antropologlarının, bir elinde tablet bilgisayar diğer elinde lazer metre ile toprak altında kalmış baretsiz bir inşaat mühendisi iskeleti bulmasına izin verilmemelidir.
Osman GÖREN,İnşaat Mühendisi
<span style="font-size:10px">KAYNAKLAR
SGK, Sosyal Güvenlik Kurumu (2011), 2011 yılı iş kazaları ve meslek hastalıkları istatistikleri. Erişim tarihi: 11 şubat 2013, www.sgk.gov.tr
Usmen, M. ve Baradan, S. (2011), "İnşaat sektöründe işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki iyileştirmeleri etkileyen faktörler: ABD örneği", Türkiye Mühendislik Haberleri Dergisi, 469. sayı.
Müngen, U. (2010), İş güvenliği ders notları, İTÜ İnşaat Fakültesi.
Segal, E. ve İlin, M. (2009), İnsan nasıl insan oldu. İstanbul: Say
Hürriyet Arşiv (2009), Erişim tarihi: 12 şubat 2013, (http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews)</span>