Deniz kenarında yer alması tasarım sürecinde önemsenmiş bu bağlamda programın ve biçimin oluşturulmasında önemli bir rol oynamıştır. Deniz cephesi tamamen şeffaf tasarlanarak denizle görsel ilişki kurulması amaçlanmıştır. Parçalanan kütlelerin öne arkaya yukarı aşağı hareketi ile dinamikleşen böylelikle sporun dinamizmini biçime taşıyan güçlü bir geometri yapının imgesine egemen olmuştur. Türkiye'de ilk defa yapılan çatının açılır-kapanır kısmı bu dinamik biçimlenmeyi sürdürecek niteliklerde tasarlanmıştır.
Yaya dolaşım konforu gözetilerek tasarlanan rampa, merdiven, iç sokak gibi tasarım bileşenleriyle açık, yarı açık ve kapalı kentsel/kamusal mekânlar çeşitlendirilerek tesisin sosyal niteliğini güçlendirmek amaçlanmıştır. Mevcut yüzme havuzuyla iki farklı kottan sağlanan bağlantı köprüsü ile bütünleştirilen yeni yapının, bu şekilde uluslararası spor organizasyonları için gerekli yarışma ve antrenman havuzu standartlarını karşılaması sağlanmıştır.
Yapıların strüktür sistemi, konstrüksiyon ve malzeme seçiminde mimari anlatım/mimari dilin yansıra, sosyo-ekonomik ve ekolojik etkenler de dikkate alınmış, teknolojik gelişmelerin sürekliliğinde gelişen ve çeşitlenen araç ve malzemelerden yararlanılmıştır. Ayrıca tüm tesislerin uluslararası spor tesisi standartlarını, sporcu ve diğer kullanıcıların güvenliğini, izleme ve kullanma konforlarını, ilk yapım ve işletme ekonomisini, çağdaş yapı ve kullanım teknolojilerinin kullanımını, tesislerin ekolojik ve kullanım sürdürülebilirliğini, tasarımsal dil birliğini en üst düzeyde gözeterek tasarlanmasına özen gösterilmiştir. Çevreleriyle kurdukları bağlamsal ilişki; onlara eklemlenmek yerine, kullanım çeşitlenmesi ve biçimsel yapılarıyla elde ettikleri mimari imge aracılığıyla bulundukları çevreyi var etme ve dönüştürme eğilimindedir.