TR|EN
Güncel
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
E-Bülten Aboneliği
Tevfik Seno Arda Lisesi
Yayınlar > Çelik Yapılar
Sayı: 43 - Nisan 2015

Editör


Sağda Solda Çelik Yapı

Bütün gittiğim yol toplam 5 km bile değil ve 3 farklı tip çelik yapı sağımdan solundan göz kırpıyor. Ümitleniyor insan elbet, kültür denilen şey de hemen olmuyor sonuçta…

Sağda Solda Çelik Yapı Dergi için gittiğim bir ofisten Dernek Merkezi’ne dönüyorum. Görüşme yaptığım mühendisimiz çelik yapıların Türkiye’de olması gereken noktalara gelememesinin en birinci nedeni olarak, ülkede bir çelik yapı kültürü olmadığını ifade ediyor. Yurtdışındaki ülkelerden örnekler veriyor, oralarda insanların çelik yapıları gündelik yaşam içinde sürekli olarak deneyimlediklerini vurguluyor. Aslında şaşırtıcı bir söylem değil bu, yaptığımız toplantılarda da çok sık gündeme geliyor. İstanbul’un Anadolu yakasında E5 üzerinde araçla ilerlerken gözüm yolun sağ tarafına takılıyor. Dev bir çelik yapı şantiyesini görüyorum. Gözümü kısıp biraz inceledikten sonra arabayı sağa çekip şantiyenin tabelasının yanına yaklaşıyorum. Tamamen çelik taşıyıcılı bir üniversite kampüsü yapılıyor. İstanbul Medeniyet Üniversitesi. Üniversite şantiye fotoğraflarını çektikten sonra yeniden yola çıkıyorum. Koşuyolu’na döndüğümde çelik bir satış ofisi sağ tarafımda duruyor. Yapı birkaç kez taşınmış, şimdi de buraya gelmiş. Bu kez çok fazla durma imkanım yok, aracın camından fotoğrafını çekiyorum. Ve hızla Altunizade’ye doğru ilerliyorum. Ana caddeye çıkmak için dönüyorum ve bu kez yolun sol tarafında çelik bir cami inşaatı ile gülümsüyorum. Bütün gittiğim yol toplam 5 km bile değil ve 3 farklı tip çelik yapı sağımdan solundan göz kırpıyor. Ümitleniyor insan elbet, kültür denilen şey de hemen olmuyor sonuçta…
Çelik Yapılar - Sayı: 43 - Nisan 2015



© 2014 - Türk Yapısal Çelik Derneği